If there was nothing that I could say
– Eğer söyleyebileceğim bir şey olmasaydı
Turned your back and you just walked away
– Arkanı döndün ve öylece çekip gittin.
Leaves me numb inside, I think of you
– İçim uyuşuyor, seni düşünüyorum.
Together is all I knew
– Tek bildiğim birlikteydi.
We moved too fast but I had no signs
– Çok hızlı hareket ettik ama hiçbir işaretim yoktu.
I would try to turn the hands of time
– Zamanın ellerini çevirmeye çalışırdım.
Then looked to you for a reason why
– Sonra sana bir sebepten dolayı baktı.
The love we had passed me by
– Yanımdan geçen aşk
And as the sun would set you would rise
– Ve güneş batarken sen doğardın
Fall from the sky into paradise
– Gökten cennete düşmek
Is there no light in your heart for me?
– Kalbinde benim için ışık yok mu?
You’ve closed your eyes, you don’t longer see
– Gözlerini kapattın, artık görmüyorsun.
There were no lies between me and you
– Aramızda yalanlar ve sen
You said nothing of what you knew
– Bildiğin bir şeyi yoktu
But there was still something in your eyes
– Ama hala gözlerinde bir şey vardı.
Left me helpless and paralyzed
– Beni çaresiz ve felçli bıraktı
You could give a million reasons, change the world and change the time
– Milyonlarca sebep verebilir, dünyayı değiştirebilir ve zamanı değiştirebilirsin.
Could not give me the secrets of your heart and of your mind
– Bana kalbinin ve aklının sırlarını veremezdin.
In the darkness that surrounds me, now there is no peace of mind
– Etrafımı saran karanlıkta, artık huzur yok
Your careless words undo me, leave the thought of us behind
– Dikkatsiz sözlerin beni geri alıyor, bizi düşünmeyi geride bırakıyor
You could give a million reasons, change the world and change the tide
– Milyonlarca sebep verebilir, dünyayı değiştirebilir ve gelgiti değiştirebilirsin
Could not give me the secrets of your heart and of your mind
– Bana kalbinin ve aklının sırlarını veremezdin.
In the darkness that surrounds me, now there is no peace of mind
– Etrafımı saran karanlıkta, artık huzur yok
Your careless words undo me, leave the thought of us behind
– Dikkatsiz sözlerin beni geri alıyor, bizi düşünmeyi geride bırakıyor
If there was nothing that I could say
– Eğer söyleyebileceğim bir şey olmasaydı
Turned your back and you just walked away
– Arkanı döndün ve öylece çekip gittin.
Leaves me numb inside, I think of you
– İçim uyuşuyor, seni düşünüyorum.
Together is all I knew
– Tek bildiğim birlikte olduğumuzdu.
We moved too fast but I had no signs
– Çok hızlı hareket ettik ama hiçbir işaretim yoktu.
I would try to turn the hands of time
– Zamanın ellerini çevirmeye çalışırdım.
Then looked to you for a reason why
– Sonra sana bir sebepten dolayı baktı.
The love we had passed me by
– Yanımdan geçen aşk
And as the sun would set you would rise
– Ve güneş batarken sen doğardın
Fall from the sky into paradise
– Gökten cennete düşmek
Is there no light in your heart for me?
– Kalbinde benim için ışık yok mu?
You’ve closed your eyes, you don’t longer see
– Gözlerini kapattın, artık görmüyorsun.
There were no lies between me and you
– Aramızda yalanlar ve sen
You said nothing of what you knew
– Bildiğin bir şeyi yoktu
But there was still something in your eyes
– Ama hala gözlerinde bir şey vardı.
Left me helpless and paralyzed
– Beni çaresiz ve felçli bıraktı
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.