Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
She was walking in the street
– Sokakta yürüyordu
Looked up and noticed
– Yukarı baktı ve fark etti
He was nameless
– İsimsiz oldu
He was homeless
– Evsizdi
She asked him his name
– Ona adını sordu
And told him what hers was
– Ve ona onunkinin ne olduğunu söyledi.
He gave her a story ’bout life
– Ona hayat hakkında bir hikaye verdi.
With a glint in his eye
– Gözlerinde bir parıltı ile
And a corner of a smile
– Ve bir gülümsemenin köşesi
One conversation, a simple moment
– Bir konuşma, basit bir an
The things that change us, if we notice
– Fark edersek bizi değiştiren şeyler
When we look up, sometimes
– Yukarı baktığımız zaman, bazen
They said I would never make it
– Asla başaramayacağımı söylediler.
But I was built to break the mold
– Ama kalıbı kırmak için yaratıldım.
The only dream that I’ve been chasing is my own
– Peşinde olduğum tek rüya kendi rüyam.
So I sing a song for the hustlers
– Bu yüzden üçkağıtçılar için bir şarkı söylüyorum.
Trading at the bus stop
– Otobüs durağında ticaret
Single mothers
– Bekar anneler
Waiting on a check to come
– Gelmek için bir çek bekliyorum
Young teachers
– Genç öğretmenler
Student doctors
– Öğrenci doktorlar
Sons on the front line
– Cephedeki oğullar
Knowing they don’t get to run
– Kaçamayacaklarını bilmek
This goes out to the Underdog
– Bu Mazluma gidiyor.
Keep on keeping at what you love
– Tutmak ne aşk tutmak
You’ll find that someday soon enough
– Bunu yakında bir gün göreceksin.
You will rise up, rise up, yeah
– Ayağa kalkacaksın, ayağa kalkacaksın, Evet
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
She’s riding in a taxi
– Bir taksiye biniyor
Back to the kitchen
– Mutfağa geri dön
Talking to the driver
– Şoförle konuşmak
‘Bout his wife and his children
– Karısı ve çocukları hakkında
On the run from a country
– Bir ülkeden kaçarken
Where they put you in prison
– Seni hapse attıkları yer
For being a woman
– Kadın olduğun için
And speaking your mind
– Ve aklını konuşarak
And she looked in his eyes
– Ve gözlerine baktı
In the mirror and he smiled
– Aynada ve gülümsedi
One conversation, a single moment
– Bir konuşma, bir an
The things that change us if we notice
– Fark edersek bizi değiştiren şeyler
When we look up sometimes
– Bazen Yukarı baktığımız zaman
They said I would never make it
– Asla başaramayacağımı söylediler.
But I was built to break the mold
– Ama kalıbı kırmak için yaratıldım.
The only dream that I’ve been chasing is my own
– Peşinde olduğum tek rüya kendi rüyam.
So I sing a song for the hustlers
– Bu yüzden üçkağıtçılar için bir şarkı söylüyorum.
Trading at the bus stop
– Otobüs durağında ticaret
Single mothers
– Bekar anneler
Waiting on a check to come
– Gelmek için bir çek bekliyorum
Young teachers
– Genç öğretmenler
Student doctors
– Öğrenci doktorlar
Sons on the front line
– Cephedeki oğullar
Knowing they don’t get to run
– Kaçamayacaklarını bilmek
This goes out to the Underdog
– Bu Mazluma gidiyor.
Keep on keeping at what you love
– Tutmak ne aşk tutmak
You’ll find that someday soon enough
– Bunu yakında bir gün göreceksin.
You will rise up, rise up, yeah
– Ayağa kalkacaksın, ayağa kalkacaksın, Evet
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Everybody rise up
– Herkes ayağa kalksın
You gonna rise up, ayy
– Ayağa kalkacaksın, ayy
I sing a song for the hustlers
– Üçkağıtçılar için bir şarkı söylüyorum.
Trading at the bus stop
– Otobüs durağında ticaret
Single mothers
– Bekar anneler
Waiting on a check to come
– Gelmek için bir çek bekliyorum
Young teachers
– Genç öğretmenler
Student doctors
– Öğrenci doktorlar
Sons on the front line (yeah)
– Cephedeki oğullar (Evet)
Knowing they don’t get to run
– Kaçamayacaklarını bilmek
This goes out to the Underdog
– Bu Mazluma gidiyor.
Keep on keeping at what you love
– Tutmak ne aşk tutmak
You’ll find that someday soon enough
– Bunu yakında bir gün göreceksin.
You will rise up, rise up, yeah
– Ayağa kalkacaksın, ayağa kalkacaksın, Evet
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Ooh-ooh, ooh-ooh, ooh-ooh
– Ooh-ooh, ooh – ooh, ooh-ooh
Alicia Keys – Underdog İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.