Take me to your place (yeah, yeah, yeah, yeah)
– Beni evine götür (Evet, Evet, Evet, Evet)
Lets skip the foreplay (yeah)
– Ön sevişmeyi atlayalım (Evet)
Hey, you ask me what I’m thinking about
– Hey, bana ne düşündüğümü sor.
I tell you that I’m thinking about us (us)
– Sana bizi düşündüğümü söylüyorum (biz)
And this is how the story begins
– Ve hikaye böyle başlıyor
I’ll never tell this story again
– Bu hikayeyi bir daha asla anlatmayacağım.
‘Til one of us is making amends
– Birimiz telafi edene kadar
Go ahead and cry, little girl
– Devam et ve ağla, küçük kız
Nobody does it like you do
– Kimse gibi mi yapıyor
I know how much it matters to you
– Nasıl sizin için önemli olan bu kadarını biliyorum
I know that you got daddy issues
– Babanla sorunların olduğunu biliyorum.
And if you were my little girl
– Ve sen benim küçük kızım olsaydın
I’d do whatever I could do
– Her ne yapardım yapabilirim
I’d run away and hide with you
– Kaçıp seninle saklanırdım.
I know that you got daddy issues (and I do too)
– Babanla ilgili sorunların olduğunu biliyorum (Ve ben de var).
Daddy stuck around but he wasn’t present
– Babam buralarda takıldı ama orada değildi.
Cheated on your mom but she never left him
– Anneni aldattı ama onu hiç terk etmedi.
First I didn’t get it, now I understand
– Önce anlamadım, şimdi anlıyorum.
He broke her heart, left money in her hands
– Kalbini kırdı, elinde para bıraktı.
So everything got paid for
– Yani her şey ödendi
She made sure you and your brother had way more
– Senin ve kardeşinin çok daha fazlasına sahip olduğunuzdan emin oldu.
Than she ever had growing up (yeah)
– Büyüdüğünden daha fazla (Evet)
But when you told me the whole story, I felt like throwing up
– Ama bana tüm hikayeyi anlattığında kusmak istedim.
I could see it on your face, it was rough
– Yüzünde görebiliyordum, kabaydı.
Left a bad taste on your tongue
– Diline kötü bir tat bıraktı.
And she didn’t even take any drugs
– Ve uyuşturucu bile almadı.
She would rain all day, couldn’t wait for her son to shine
– Bütün gün yağmur yağardı, oğlunun parlamasını bekleyemezdi.
And you made it shine
– Ve sen onu parlattın
There when she cried, you saved her life
– Orada ağladığında, onun hayatını kurtardın.
Go ahead and cry, little girl
– Devam et ve ağla, küçük kız
Nobody does it like you do
– Kimse gibi mi yapıyor
I know how much it matters to you
– Nasıl sizin için önemli olan bu kadarını biliyorum
I know that you got daddy issues
– Babanla sorunların olduğunu biliyorum.
And if you were my little girl
– Ve sen benim küçük kızım olsaydın
I’d do whatever I could do
– Her ne yapardım yapabilirim
I’d run away and hide with you
– Kaçıp seninle saklanırdım.
I know that you got daddy issues (and I do too)
– Babanla ilgili sorunların olduğunu biliyorum (Ve ben de var).
And if you were my little girl
– Ve sen benim küçük kızım olsaydın
I’d do whatever I could do
– Her ne yapardım yapabilirim
I’d run away and hide with you
– Kaçıp seninle saklanırdım.
I know that you got daddy issues (and I do too)
– Babanla ilgili sorunların olduğunu biliyorum (Ve ben de var).
Go ahead and cry, little girl
– Devam et ve ağla, küçük kız
Nobody does it like you do
– Kimse gibi mi yapıyor
I know how much it matters to you
– Nasıl sizin için önemli olan bu kadarını biliyorum
I know that you got daddy issues (and I do too)
– Babanla ilgili sorunların olduğunu biliyorum (Ve ben de var).
The Neighbourhood Feat. Syd – Daddy Issues (Remix) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.