Taylor Swift – august İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Salt air, and the rust on your door
– Tuzlu hava ve kapındaki pas
I never needed anything more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım olmadı.
Whispers of “Are you sure?”
– Bu “fısıltılar emin misin?”
“Never have I ever before”
– “Hiç Yok”

But I can see us lost in the memory
– Ama hafızamızda kaybolduğumuzu görebiliyorum.
August slipped away into a moment in time
– August bir anda kayıp gitti
‘Cause it was never mine
– Çünkü asla benim olmadı.
And I can see us twisted in bedsheets
– Ve çarşafların içinde büküldüğümüzü görebiliyorum.
August sipped away like a bottle of wine
– August bir şişe şarap gibi yudumladı
‘Cause you were never mine
– Çünkü sen asla benim olmadın.

Your back beneath the sun
– Güneşin altında sırtın
Wishin’ I could write my name on it
– Keşke üzerine adımı yazabilseydim.
Will you call when you’re back at school?
– Okula döndüğünde arayacak mısın?
I remember thinkin’ I had you
– Sana sahip olduğumu düşündüğümü hatırlıyorum.

But I can see us lost in the memory
– Ama hafızamızda kaybolduğumuzu görebiliyorum.
August slipped away into a moment in time
– August bir anda kayıp gitti
‘Cause it was never mine
– Çünkü asla benim olmadı.
And I can see us twisted in bedsheets
– Ve çarşafların içinde büküldüğümüzü görebiliyorum.
August sipped away like a bottle of wine
– August bir şişe şarap gibi yudumladı
‘Cause you were never mine
– Çünkü sen asla benim olmadın.

Back when we were still changin’ for the better
– Biz hala iyiye doğru değişirken
Wanting was enough
– İstemek yeterliydi
For me, it was enough
– Benim için yeterli oldu
To live for the hope of it all
– Her şeyin umudu için yaşamak
Cancel plans just in case you’d call
– Her ihtimale karşı planları iptal et.
And say, “Meet me behind the mall”
– “Alışveriş merkezinin arkasında buluşalım” de.
So much for summer love and saying “us”
– Yaz aşkı ve”biz” demek için çok fazla
‘Cause you weren’t mine to lose
– Çünkü kaybedecek benim değildin.
You weren’t mine to lose, no
– Kaybedecek benim değildin, hayır

But I can see us lost in the memory
– Ama hafızamızda kaybolduğumuzu görebiliyorum.
August slipped away into a moment in time
– August bir anda kayıp gitti
‘Cause it was never mine
– Çünkü asla benim olmadı.
And I can see us twisted in bedsheets
– Ve çarşafların içinde büküldüğümüzü görebiliyorum.
August sipped away like a bottle of wine
– August bir şişe şarap gibi yudumladı
‘Cause you were never mine
– Çünkü sen asla benim olmadın.
‘Cause you were never mine, never mine
– Çünkü sen asla benim olmadın, asla benim olmadın

But do you remember?
– Ama hatırlıyor musun?
Remember when I pulled up and said, “Get in the car”
– Kenara çekilip, “arabaya bin”dediğimi hatırlıyor musun?
And then canceled my plans just in case you’d call?
– Sonra da ararsın diye planlarımı iptal mi ettin?
Back when I was livin’ for the hope of it all, for the hope of it all
– Geri umuduyla yaşamak beni ben yapan, umut için tüm
“Meet me behind the mall”
– “Alışveriş merkezinin arkasında buluşalım.”

(Remember when I pulled up and said, “Get in the car”)
– (Yukarı çekilip “arabaya bin” dediğimi hatırla)
(And then canceled my plans just in case you’d call?)
– (Ve sonra her ihtimale karşı planlarımı iptal ettin mi?)
(Back when I was livin’ for the hope of it all, for the hope of it all)
– (Her şeyin umudu için yaşarken, her şeyin umudu için)
(“Meet me behind the mall”)
– (“Alışveriş merkezinin arkasında buluşalım”)

Remember when I pulled up and said, “Get in the car”
– Kenara çekilip, “arabaya bin”dediğimi hatırlıyor musun?
And then canceled my plans just in case you’d call?
– Sonra da ararsın diye planlarımı iptal mi ettin?
Back when I was livin’ for the hope of it all (For the hope of it all)
– Her şeyin umudu için yaşarken (her şeyin umudu için)

For the hope of it all
– Her şeyin umudu için
For the hope of it all
– Her şeyin umudu için
(For the hope of it all)
– (Her şeyin umudu için)
(For the hope of it all)
– (Her şeyin umudu için)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın