Yeah, yeah
– Evet, Evet
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
Always chasing after thrills (ayy)
– Her zaman heyecan peşinde (ayy)
She want something that’s real
– Gerçek bir şey istiyor.
So tell me what’s the deal, yeah (oh, whoa, oh whoa)
– Öyleyse bana ne olduğunu söyle, Evet (oh, whoa, oh whoa)
They show her love
– Ona sevgisini gösteriyorlar.
But nothing’s ever enough (nothing’s ever enough)
– Ama hiçbir şey yetmez (hiçbir şey yetmez)
No chill, no chill, she got no chill, no chill
– Ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok
She walk in, already got an attitude (an attitude)
– İçeri girdi, zaten bir tavrı var (bir tavır)
The type that loves to tell you when she’s mad at you (when she’s mad at you)
– Sana kızgın olduğunda sana söylemeyi seven tip (sana kızgın olduğunda)
Yeah, she know she bad, legs up on the dash, baby
– Evet, kötü olduğunu biliyor, bacakları yukarıda, bebeğim.
Mix up my emotions, girl, I’m phoning you (yeah)
– Duygularımı Karıştır kızım, seni arıyorum (Evet)
She love Coca-Cola, no soda though
– Coca-Cola’yı seviyor, ama soda yok
Catching ghosts is all she knows
– Tek bildiği hayaletleri yakalamak.
If it’s in the right, then say no more
– Eğer sağ taraftaysa, daha fazla konuşma.
Yeah, she pull me in and close the door
– Evet, beni içeri çekip kapıyı kapattı.
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
Always chasing after thrills
– Her zaman heyecan peşinde
She want something that’s real
– Gerçek bir şey istiyor.
So tell me what’s the deal, yeah (oh, whoa, oh whoa)
– Öyleyse bana ne olduğunu söyle, Evet (oh, whoa, oh whoa)
They show her love
– Ona sevgisini gösteriyorlar.
But nothing’s ever enough (nothing’s ever enough)
– Ama hiçbir şey yetmez (hiçbir şey yetmez)
No chill, no chill, she got no chill, no chill
– Ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
No chill, no chill
– Üşüme yok, üşüme yok
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
I walk in and she already naked (already naked)
– İçeri giriyorum ve o zaten çıplak (zaten çıplak)
It’s 2:00 p.m., and we’re already faded
– Saat 2: 00 ve çoktan solduk.
She know that she bad, and I’m fine with that
– Kötü olduğunu biliyor ve benim için sorun yok.
Ooh, she smell like No. 5 Chanel, yeah, that’s my favorite (that’s my favorite)
– Ooh, 5 numaralı Chanel gibi kokuyor, evet, bu benim favorim (bu benim favorim)
She love Coca-Cola, no soda though
– Coca-Cola’yı seviyor, ama soda yok
Catching ghosts is all she knows
– Tek bildiği hayaletleri yakalamak.
If it’s in the wrong, then say no more
– Eğer yanlışsa, o zaman daha fazlasını söyleme
Yeah, she pull me in and close the door
– Evet, beni içeri çekip kapıyı kapattı.
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
Always chasing after thrills
– Her zaman heyecan peşinde
She want something that’s real
– Gerçek bir şey istiyor.
So tell me what’s the deal, yeah (oh, whoa, oh whoa)
– Öyleyse bana ne olduğunu söyle, Evet (oh, whoa, oh whoa)
They show her love
– Ona sevgisini gösteriyorlar.
But nothing’s ever enough (nothing’s ever enough)
– Ama hiçbir şey yetmez (hiçbir şey yetmez)
No chill, no chill, she got no chill, no chill
– Ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok, ürperti yok
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
(If it’s in the right, then say no more)
– (Eğer sağ taraftaysa, daha fazlasını söyleme)
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
No chill, no chill
– Üşüme yok, üşüme yok
(She love Coca-Cola)
– (Coca-Cola’yı seviyor)
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
She got no chill, no chill
– Üşümedi, üşümedi
Cheat Codes Feat. Lil Xxel – No Chill İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.