Jenny said, when she was just five years old
– Jenny dedi ki, daha beş yaşındayken
There was nothin’ happening at all
– Hiç bir şey oluyordu
Every time she puts on the radio
– Ne zaman radyoyu açsa
There was nothin’ goin’ down at all, not at all
– Hiç de değil hiç de aşağı bir şey oluyor, oldu
Then, one fine mornin’, she puts on a New York station
– Sonra, güzel bir sabah, New York istasyonuna bindirir.
You know, she couldn’t believe what she heard at all
– Biliyor musun, duyduklarına hiç inanamadı.
She started shakin’ to that fine, fine music
– O güzel, güzel müziğe titremeye başladı.
You know, her life was saved by rock’n’roll
– Biliyorsun, hayatı rock’n’roll tarafından kurtarıldı.
Despite all the imputations
– Tüm bu iddialara rağmen
You know, you could just go out
– Biliyor musun, sadece dışarı çıkabilirsin
And dance to a rock’n’roll station
– Ve bir rock’n’roll istasyonunda dans et
And it was all right, hey baby,
– Ve her şey yolundaydı, hey bebeğim,
You know, it was all right
– Biliyor musun, fena değildi
Jenny said, when she was just about five years old
– Jenny dedi ki, beş yaşlarındayken
‘You know, my parents are gonna be the death of us all
– Biliyorsun, ailem hepimizin ölümü olacak.
Two TV sets and two Cadillac cars
– İki TV seti ve iki Cadillac arabası
Well, you know, ain’t gonna help me at all
– Şey, biliyorsun, bana hiç yardım etmeyecek.
Then, one fine morning, she turns on a New York station
– Sonra, güzel bir sabah, bir New York istasyonunu açar.
She doesn’t believe what she hears at all
– Duyduklarına hiç inanmıyor.
Ooh, she started dancin’ to that fine, fine music
– O güzel, güzel müzikle dans etmeye başladı.
You know, her life was saved by rock’n’roll
– Biliyorsun, hayatı rock’n’roll tarafından kurtarıldı.
Yeah, rock’n’roll
– Evet, rock’n’roll
Despite all the computations
– Tüm hesaplamalara rağmen
You could just dance to that rock’n’roll station
– Şu rock’n’roll istasyonunda dans edebilirsin.
And baby, it was all right, yeah
– Ve bebeğim, her şey yolundaydı, Evet
Hey, it was all right
– Hey, her şey yolundaydı.
Hey, here she comes now
– Hey, işte geliyor.
Jenny said, when she was just about five years old
– Jenny dedi ki, beş yaşlarındayken
‘Hey, you know, there’s nothin’ happening at all, not at all
– ‘Hey, biliyorsun, hiçbir şey olmuyor, hiç de değil
Every time I put on the radio
– Ne zaman radyoyu açsam
You know, there’s nothin’ goin’ down at all, not at all
– Biliyorsun, hiç bir şey yok, hiç bir şey yok
But, one fine morning, she hears a New York station
– Ama güzel bir sabah bir New York istasyonu duyar.
She couldn’t believe what she heard at all, hey, not at all
– Duyduklarına inanamıyordu, hey, hiç de değil.
She started dancing to that fine, fine music
– O güzel, güzel müzikle dans etmeye başladı.
You know, her life was saved by rock’n’roll
– Biliyorsun, hayatı rock’n’roll tarafından kurtarıldı.
Yes, rock’n’roll
– Evet, rock’n’roll
Despite all the computations
– Tüm hesaplamalara rağmen
You know, you could just dance to the rock’n’roll station
– Rock’n’roll istasyonunda dans edebilirsin.
All right
– Tamam
All right, all right, and it was all right
– Tamam, tamam, ve her şey yolundaydı.
Oh, listen to me now, it was all right
– Oh, şimdi beni dinle, her şey yolundaydı.
Come on now, believe me, it was all right
– Hadi ama, inan bana, her şey yolundaydı.
It was all right
– Tamam oldu
Hey, it’s all right now
– Hey, artık sorun yok.
The Velvet Underground – Rock And Roll İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.