Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
Yeah, oro re ti’n su’n mi o
– Evet, oro yeniden ti’n su’n mi o
Oh, no, no, no
– Oh, hayır, hayır, hayır
Yeah, yeah, oro re ti’n su’n mi o
– Evet, evet, oro yeniden ti’n su’n mi o
Baby, me tire for this your matter
– Bebeğim, bu senin meselen için yoruldum.
E don dey give me headache oh
– E don dey başımı ağrıt oh
E be like say we go take break oh, break oh
– E diyelim ki gidelim mola verelim oh, mola verelim oh
Enough of your promises
– Sözlerin yeter
You say you go make it up to me
– Gönlünü bana git diyorsun
But you keep getting worse o, worse o
– Ama gittikçe kötüleşiyorsun.
When was the last time you carry me go cinema to see a movie
– En son ne zaman beni sinemaya sinemaya götürdün
You don take this thing like play o, play o
– Bu şeyi çal o, çal o gibi kabul etmiyorsun.
And when last you tell me to bend over
– Ve en son ne zaman eğilmemi söyledin
Make you jam the thing enter
– O şeyi içeri sokmanı sağla.
I guess you’re giving it to someone else
– Sanırım başkasına veriyorsun.
If you no give me quality attention, oh yeah
– Eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezsen, oh evet
(Attention, if you no give me quality attention)
– (Dikkat, eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz)
I might get it from somebody else
– Başka birinden alabilirim.
(‘Body else, I might get it from somebody else)
– (‘Beden başka, başka birinden alabilirim)
If you no give me quality attention
– Bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz
(Attention, if you no give me quality attention)
– (Dikkat, eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz)
I might get it from somebody else
– Başka birinden alabilirim.
(‘Body else, I might get it from somebody else)
– (‘Beden başka, başka birinden alabilirim)
O’n su’n mi o, oro re ti’n su’n mi o
– O’n su’n mi o, oro yeniden ti’n su’n mi o
O’n su’n mi o, oro re ti’n su’n mi o
– O’n su’n mi o, oro yeniden ti’n su’n mi o
O’n su’n mi o, oro re ti’n su’n mi o
– O’n su’n mi o, oro yeniden ti’n su’n mi o
O’n su’n mi o, oro re ti’n su’n mi o
– O’n su’n mi o, oro yeniden ti’n su’n mi o
Before na you dey do the caring, calling, texting, chatting
– Bakmadan, aramadan, mesajlaşmadan, sohbet etmeden önce
Now na me dey do the things that you used to do
– Şimdi na me dey eskiden yaptığın şeyleri yap
We no longer need to hold on, pick two, last card, check up
– Artık dayanmamıza, iki tane seçmemize, son kartımıza, kontrol etmemize gerek yok.
Baby, I don’t discuss games we used to play
– Bebeğim, eskiden oynadığımız oyunları tartışmam.
Something is missing, something is missing
– Bir şey eksik, bir şey eksik
And I can’t seem to find it, no, no, no, no, no
– Ve onu bulamıyorum, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Something is missing, something is missing
– Bir şey eksik, bir şey eksik
And you better fix it before you make a sister change
– Kız kardeşini değiştirmeden önce düzeltsen iyi olur.
If you no give me quality attention, oh yeah
– Eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezsen, oh evet
(Attention, if you no give me quality attention)
– (Dikkat, eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz)
I might get it from somebody else
– Başka birinden alabilirim.
(‘Body else, I might get it from somebody else)
– (‘Beden başka, başka birinden alabilirim)
If you no give me quality attention
– Bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz
(Attention, if you no give me quality attention)
– (Dikkat, eğer bana kaliteli bir ilgi göstermezseniz)
I might get it from somebody else
– Başka birinden alabilirim.
(‘Body else, I might get it from somebody else)
– (‘Beden başka, başka birinden alabilirim)
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
Oh, nah, nah, nah
– Oh, hayır, hayır, hayır
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
Oh, no
– Oh, hayır
Black Jersey, Tiwa Savage oh
– Siyah Forma, Tiwa Savage oh
Jejeje, quality music o
– Jejeje, kaliteli müzik o
Tiwa Savage – Attention İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.