Kesha’s here
– Kesha burada.
Let’s go, baby
– Gidelim bebeğim
Ayy
– Ayy
My girl is bangin’, she’s so low maintenance
– Kızım beceriyor, çok az bakım gerektiriyor.
Don’t need no champagne-poppin’ entertainment
– Şampanya patlatan eğlenceye gerek yok.
Take her to Wendy’s, can’t keep her off me
– Onu Wendy’e götür, benden uzak tutamaz.
She wanna dip me like them fries in her Frosty
– Beni ayazına patates kızartması gibi batırmak istiyor.
But every now and then, when I get paid
– Ama her şimdi ve sonra, ben ne zaman ödenecek
I gotta spoil my baby with an upgrade (Yeah)
– Bebeğimi bir yükseltme ile şımartmalıyım (Evet)
Ayy, ayy, ayy
– Ayy, ayy, ayy
Yeah, we fancy like Applebee’s on a date night
– Evet, Applebee’nin randevu gecesindeymiş gibi düşünürüz.
Got that Bourbon Street steak with the Oreo shake
– Oreo shake ile Bourbon Sokak bifteği aldım.
Get some whipped cream on the top too
– Üstüne de krem şanti koy.
Two straws, one check, girl, I got you
– İki pipet, bir çek, kızım, yakaladım seni
Bougie like Natty in the styrofoam
– Strafor Natty gibi Bougie
Squeaky-squeakin’ in the truck bed all the way home
– Eve kadar kamyon yatağında gıcırdıyor
With some Alabama-jamma, she my Dixieland delight (Hey)
– Biraz Alabama-jamma ile, o benim Dixieland zevkim (hey)
That’s how we do, how we do, fancy like
– İşte böyle yaparız, nasıl yaparız, fantezi gibi
Ooh
– Ooh
Fancy like, ooh
– Fantezi gibi, ooh
Fancy like, ooh, yeah
– Süslü gibi, ooh, evet
Fancy like, ooh, yeah
– Süslü gibi, ooh, evet
Oh, I don’t need no Bentley to impress me (Woo)
– Beni etkilemek için Bentley’e ihtiyacım yok.
I’ll ride a bull into the party like a jet ski (That’s right)
– Partiye jet ski gibi bir boğaya bineceğim (bu doğru)
Boy, put that Dom down, take me to Waffle House (Hey)
– Oğlum, o Dom’u bırak, beni Waffle House’a götür (Hey)
Give me those cheap thrills, chillin’ in the deep South
– Bana o ucuz heyecanları ver, derin Güney’de ürperiyorum.
But every now and then, when I get paid
– Ama her şimdi ve sonra, ben ne zaman ödenecek
I gotta spoil my baby with an upgrade (Yeah)
– Bebeğimi bir yükseltme ile şımartmalıyım (Evet)
Ayy, ayy, ayy
– Ayy, ayy, ayy
Yeah, we fancy like Applebee’s on a date night (That’s right)
– Evet, Applebee’nin bir randevu gecesinde olduğu gibi (bu doğru)
Got that Bourbon Street steak with the Oreo shake (Ayy)
– Oreo shake ile Bourbon Sokak bifteği aldım (ayy)
Get some whipped cream on the top too (Gotta add that whipped cream)
– Üstüne de biraz krem şanti al (o krem şanti eklemelisin)
Two straws, one check, girl, I got you (Girl, I got you)
– İki pipet, bir çek, kızım, yakaladım seni (Kızım, yakaladım seni)
Bougie like Natty in the styrofoam (Styrofoam)
– Strafordaki Natty gibi Bougie (Strafor)
Squeaky-squeakin’ in the truck bed all the way home (All the way home)
– Gıcırtılı-kamyon yatağında gıcırdayarak eve kadar (eve kadar)
With some Alabama-jamma, she my Dixieland delight (Ayy)
– Biraz Alabama-jamma ile, o benim Dixieland zevkim (ayy)
That’s how we do, how we do
– İşte böyle yaparız, böyle yaparız
Fancy like my new, clean blue jeans without the holes in ’em
– Delikleri olmayan yeni, temiz mavi kot pantolonum gibi süslü
Country kisses on my lips without the
– Ülke olmadan dudaklarımdan öper
Skoal in ’em (Oh, we fancy like, ooh)
– Onların içinde Skoal (oh, biz, ooh gibi fantezi)
Yeah, she probably gon’ be keepin’ some Victoria’s Secrets
– Evet, muhtemelen Victoria’nın Sırlarını saklıyordur.
Maybe a little Maybelline,
– Belki biraz Maybelline,
But she don’t need it (Oh, we fancy like, ooh)
– Ama buna ihtiyacı yok (Oh, ooh gibi seviyoruz)
In the kitchen light, radio slows down
– Mutfak ışığında, radyo yavaşlar
Boxed wine and her up-do goes down
– Kutulu şarap ve yukarı-aşağı gidiyor
Ayy
– Ayy
Yeah, we fancy like Applebee’s on a date night (Date night)
– Evet, Applebee’nin randevu gecesinde olduğu gibi (Randevu gecesi)
Got that Bourbon Street steak with the Oreo shake (Ayy)
– Oreo shake ile Bourbon Sokak bifteği aldım (ayy)
Get some whipped cream on the top too
– Üstüne de krem şanti koy.
Two straws, one check, girl, I got you
– İki pipet, bir çek, kızım, yakaladım seni
Bougie like Natty in the styrofoam (Styrofoam)
– Strafordaki Natty gibi Bougie (Strafor)
Squeaky-squeakin’ in the truck bed all the way home (All the way home)
– Gıcırtılı-kamyon yatağında gıcırdayarak eve kadar (eve kadar)
With some Alabama-jamma, she my Dixieland delight (Ayy)
– Biraz Alabama-jamma ile, o benim Dixieland zevkim (ayy)
That’s how we do, how we do, fancy like
– İşte böyle yaparız, nasıl yaparız, fantezi gibi
Walker Hayes & Kesha – Fancy Like İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.