Boy, you’re such a lost cause
– Evlat, sen kaybedilmiş bir davasın.
Now your name is crossed off
– Şimdi adın çarpı işareti
How you gonna fix this?
– Bunu nasıl düzelteceksin?
You can’t even fix yourself
– Kendini bile düzeltemezsin.
It was almost two years
– Neredeyse iki yıl oldu
That I chose to spend here
– Burada geçirmeyi seçtiğim
All alone on New Year’s
– Yeni Yılda yapayalnız
Thinkin’, “What the Hell?”
– İçimden, “Ne olacak?”
I don’t wanna break your thread and needle
– İpliğini ve iğneni kırmak istemiyorum.
Tryna stitch you, but I can’t, I refuse
– Seni dikmeye çalış ama yapamam, reddediyorum.
Shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Sana aşık olmamalı, ama ona yardım edemedim
Had a feeling that you never felt it
– Hiç hissetmediğine dair bir his vardı.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
Don’t know why I looked the other way
– Neden diğer tarafa baktığımı bilmiyorum.
I wanted you to change, yeah
– Değişmeni istedim, evet.
I shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Seni sevmemeliydim ama elimde değildi.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
I bet you thought you gave me real love
– Bahse girerim bana gerçek aşkı verdiğini düşünüyordun.
But we spent it all in nightclubs
– Ama hepsini gece kulüplerinde geçirdik.
All you ever wanna do is lie
– Tek yapmak istediğin yalan söylemek
Why you always such a Gemini?
– Neden hep İkizler burcusun?
Baby, who you tryna run from?
– Bebeğim, kimden kaçmaya çalışıyorsun?
Me or all your problems?
– Bana veya tüm sorunlarınızı?
You know you will never solve ’em
– Onları asla çözemeyeceğini biliyorsun.
You don’t even know yourself
– Kendini tanımıyorsun bile.
I don’t wanna break your thread and needle
– İpliğini ve iğneni kırmak istemiyorum.
Tryna stitch you, but I can’t, I refuse
– Seni dikmeye çalış ama yapamam, reddediyorum.
Shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Sana aşık olmamalı, ama ona yardım edemedim
Had a feeling that you never felt it
– Hiç hissetmediğine dair bir his vardı.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
Don’t know why I looked the other way
– Neden diğer tarafa baktığımı bilmiyorum.
I wanted you to change, yeah
– Değişmeni istedim, evet.
I shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Seni sevmemeliydim ama elimde değildi.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
(I don’t wanna break your thread and needle)
– (İpliğini ve iğneni kırmak istemiyorum)
(Tryna stitch you, but I can’t, I refuse)
– (Seni dikmeye çalış, ama yapamam, reddediyorum)
But it’s not possible
– Ama bu mümkün değil
Plus I’m not responsible
– Ayrıca ben sorumlu değilim.
For your self-made obstacles
– Kendi kendine yapılan engeller için
Put my heart in the hospital, woah, woah-oh
– Kalbimi hastaneye koy, vay, vay-oh
Shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Sana aşık olmamalı, ama ona yardım edemedim
Had a feeling that you never felt it
– Hiç hissetmediğine dair bir his vardı.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
Don’t know why I looked the other way
– Neden diğer tarafa baktığımı bilmiyorum.
I wanted you to change, yeah
– Değişmeni istedim, evet.
I shouldn’t love you, but I couldn’t help it
– Seni sevmemeliydim ama elimde değildi.
I always knew that you were too damn selfish
– Çok bencil olduğunu hep biliyordum.
Oh-oh, mm
– Oh-oh, mm
Madison Beer – Selfish İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.