Whitney Houston – It’s Not Right But It’s Okay İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Friday night you and your boys went out to eat, uh
– Cuma gecesi sen ve adamların yemeğe çıktınız.
Then they hung out
– Sonra takıldılar.
But you came home around three, yes you did
– Ama eve üç gibi geldin, evet geldin.
If six of y’all went out, uh
– Eğer altı kişi dışarı çıktıysanız…
Then four of you were really cheap, yeah
– Sonra dördünüz gerçekten ucuzdunuz, evet
‘Cause only two of you had dinner
– Çünkü sadece ikiniz yemek yediniz.
I found your credit card receipt
– Kredi kartı makbuzunu buldum.

It’s not right, but it’s okay
– Bu doğru değil, ama sorun değil
I’m gonna make it anyway
– Yine de başaracağım.
Pack your bags up and leave
– Bavullarını topla ve git
And don’t you dare come running back to me
– Ve sakın bana koşarak geri dönmeye cüret etme.
It’s not right, but it’s okay
– Bu doğru değil, ama sorun değil
I’m gonna make it anyway
– Yine de başaracağım.
Close the door behind you, leave your key
– Kapıyı arkandan kapat, anahtarını bırak.
I’d rather be alone than unhappy, yeah, uh
– Oldukça mutsuz daha yalnız kalmak istiyorum, Evet

I’ll pack your bags so you can leave town for a week, yes I am
– Bir haftalığına şehri terk edebilmen için bavullarını toplayayım, evet gidiyorum.
The phone rings and then you look at me
– Telefon çalıyor ve sonra bana bakıyorsun.
Why’d you turn and look at me
– Neden dönüp bana baktın
You said it was one of your friends
– Arkadaşlarından biri olduğunu söylemiştin.
Down on 54th street, boy
– 54. Caddenin aşağısında evlat.
So why did 213 show up on your caller I.D., oh
– Peki neden arayan kimliğinizde 213 kişi belirdi?

I’ve been through all this before
– Bütün bunları daha önce yaşadım.
Don’t think about it, don’t think about it
– Bunu düşünme, bunu düşünme.
Get gone, get gone
– Git buradan, git buradan
Things have got to change baby
– Her şey değişmeli bebeğim.
You don’t stand a chance boy
– Hiç şansın yok evlat.
Say yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet de, evet, evet, evet, evet, evet
Don’t you turn around
– Sakın arkanı dönme seni
There’s no more tears left here for you to see
– Burada görmen için daha fazla gözyaşı kalmadı.

Was it really worth you going out like that, tell me, oh
– Bu şekilde dışarı çıkmana gerçekten değdi mi, söyle bana, oh
See I’m moving on
– Bakın ben gidiyorum
And I refuse to turn back, yeah
– Ve geri dönmeyi reddediyorum, evet
See all of this time
– Tüm bu zamanı gör
I thought I had somebody down for Whitney
– Whitney için birini bulduğumu sanıyordum.
It turns out, you were making a fool of me, oh
– Meğerse beni aptal yerine koyuyormuşsun.

Show’d up okay
– Ortaya iyi olur
Make it anyway
– Yine de yap
Pack your bags, get up and leave
– Bavullarını topla, kalk ve git
Don’t you dare, back to me boy
– Sakın bana geri dönme evlat.
It’s not right, it’s okay
– Bu doğru değil, sorun değil.
I’m gonna, I’m gonna, uh
– Ben, ben, uh
Close your door and leave your key
– Kapını kapat ve anahtarını bırak.
Rather be alone an’ happy, oh
– Yalnız olmayı tercih et ve mutlu ol.

It’s not right, It’s okay baby
– Bu doğru değil, Sorun değil bebeğim.
I can pay my own rent
– Kendi kiramı kendim ödeyebilirim.
Pave my life now
– Şimdi hayatımı döşe
Take care of my business, oh, oh, oh, oh
– İşime iyi bak, oh, oh, oh, oh
Oh Lord, oh Lord, ooo
– Tanrım, Tanrım, ooo
Give it up and leave
– Vazgeç ve git
Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet
Rather be alone, be alone happy
– Yalnız olmayı tercih et, yalnız mutlu ol

I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
Doo, doo, doo, doo
– Doo, doo, doo, doo
I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
I’m gonna be okay, I’m gonna be alright
– İyi olacağım, iyi olacağım
Doo, doo, doo
– Doo, doo, doo

It’s not right, but it’s okay
– Bu doğru değil, ama sorun değil
I’m gonna make it anyway
– Yine de başaracağım.
Pack your bags up and leave
– Bavullarını topla ve git
Don’t you dare come running back to me
– Sakın bana geri dönmeye cüret etme.
It’s not right, but it’s okay
– Bu doğru değil, ama sorun değil
I’m gonna make it anyway
– Yine de başaracağım.
Close the door behind you, leave your key
– Kapıyı arkandan kapat, anahtarını bırak.
I’d rather be alone than unhappy, yeah
– Oldukça mutsuz daha yalnız kalmak istiyorum, Evet

It’s not right, but it’s okay
– Bu doğru değil, ama sorun değil
I’m gonna make it anyway
– Yine de başaracağım.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın