KEY – BAD LOVE Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Bad love, oh no
– Kötü aşk, oh hayır

(Hey) Don’t know why 이토록 끌린 존재
– (Hey) Neden senden bu kadar etkilendiğimi bilmiyorum
너는 rated R, 짜릿하지만 미스테리한 circles (ooh)
– R olarak derecelendirildiniz, canlandırıcı ama gizemli çevreler (ooh)
낯선 강렬한 중독 덮쳐 오는 멜로
– Yabancı Yoğun bağımlılık pounce Hatmi
널 빛이며 어둠이라고 불러 (ooh)
– Sana aydınlık ve karanlık derler.

자라난 bad monster, 더 깊이 탐미할수록
– Büyümek kötü, canavar, derin imrenmek, daha
달콤한 듯 쓰디쓴 독
– Tatlı ve acı zehir
환희도 절망도 나의 것, oh
– Neşe, umutsuzluk, benimki, oh
도망쳐 봐도 낙원 따윈 없어
– Kaçarsan cennet olmaz.
Now I know 안 끝나
– Artık bitmediğini biliyorum.

Don’t need that kind of love called love (도망쳐 더 멀리, it’s bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (daha uzağa koş, bu kötü aşk)
다 지긋지긋해 이딴 bad love
– Hepsinden bıktım. kötü aşk.
Don’t need that kind of love called love (더 욕해 더 세게 to bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (kötü aşka daha zor)
내 안에 너 없게, a love so bad
– İçimde sen olmadan, çok kötü bir aşk

Cut it out, 도무지 control 안 돼
– Kes şunu, kontrol yok.
돌아버리지, 꿈틀대며 눈을 뜨는 déjà vu (yeah)
– Arkanı dön, kıvran ve gözlerini aç deja vu (evet)
Killer 제 멋대로인 잘난 logic 속에
– Serin mantığımda katil
삐뚤어져 가는 내 맘이 보여 (ooh)
– Çarpık aklımı görebiliyorum (ooh)

I’m thinking ’bout your love now
– Şimdi aşkını düşünüyorum.
그 잔 속 가득 채워진 거짓들은 황홀했으니
– Bardağı dolduran yalanlar kendinden geçmişti.
선택한 벌을 난 받았어, oh
– Seçtiğim cezayı aldım, oh.
미워할 바에야 삼켜버려야 해
– Nefret ediyorum ama yutmak zorundayım.

Don’t need that kind of love called love (도망쳐 더 멀리, it’s bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (daha uzağa koş, bu kötü aşk)
다 지긋지긋해 이딴 bad love
– Hepsinden bıktım. kötü aşk.
Don’t need that kind of love called love (더 욕해 더 세게 to bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (kötü aşka daha zor)
내 안에 너 없게, nothing but bad love
– İçimde sensiz, kötü aşktan başka bir şey yok

(I’m not even thinking of you) I’m not even thinking of you
– (Seni düşünmüyorum bile) Seni düşünmüyorum bile
“I’m not even thinking of you,” that’s what I wanna say to you
– “Seni düşünmüyorum bile,” sana söylemek istediğim bu
아름답지만 잔혹한, 너란 비극 내 안에서 날뛰고 있어
– Güzel ama acımasız, içimde uçuşan bir trajedisin.
또 눈을 뜨네 이 꿈속에 번지는 불길처럼 더 커져
– Gözlerini tekrar aç. Bu rüyada yanan alevlerden daha büyük.

Oh, oh-oh (bad love, it’s bad love)
– Oh, oh-oh (kötü aşk, bu kötü aşk)
내가 택한 벌 bad love, it’s bad love
– Seçtiğim ceza kötü aşk, bu kötü aşk
Nothing but bad love
– Kötü aşktan başka bir şey yok

Don’t need that kind of love called love (도망쳐 더 멀리, it’s bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (daha uzağa koş, bu kötü aşk)
다 지긋지긋해, don’t need your bad love, oh-oh
– kötü sevgine ihtiyacım yok, oh-oh
Don’t need that kind of love called love (더 욕해 더 세게 to bad love)
– Aşk denen bu tür bir aşka gerek yok (kötü aşka daha zor)
내 안에 너 없게, nothing but bad love
– İçimde sensiz, kötü aşktan başka bir şey yok

Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh, oh no
– Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh, oh hayır
(Bad love, bad love, it’s bad love)
– (Kötü aşk, kötü aşk, bu kötü aşk)
Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh, oh no
– Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh, oh hayır




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın