If I ventured in the slipstream
– Eğer kayma akışına girersem
Between the viaducts of your dream
– Rüyanın viyadükleri arasında
Where immobile steel rims crack
– Hareketsiz çelik jantların çatladığı yerler
And the ditch in the back roads stop
– Ve arka yollardaki hendek durur
Could you find me?
– Beni bulabilir misin?
Would you kiss-a my eyes?
– Gözlerimi öper misin?
To lay me down
– Beni yatırmak için
In silence easy
– Sessizlik içinde kolay
To be born again
– Yeniden doğmak
To be born again
– Yeniden doğmak
From the far side of the ocean
– Okyanusun uzak tarafından
If I put the wheels in motion
– Tekerlekleri harekete geçirirsem
And I stand with my arms behind me
– Ve arkamda kollarımla duruyorum
And I’m pushin’ on the door
– Ve kapıyı zorluyorum
Could you find me?
– Beni bulabilir misin?
Would you kiss-a my eyes?
– Gözlerimi öper misin?
To lay me down
– Beni yatırmak için
In silence easy
– Sessizlik içinde kolay
To be born again
– Yeniden doğmak
To be born again
– Yeniden doğmak
There you go
– Al bakalım
Standin’ with the look of avarice
– Cimrilik bakışıyla ayakta
Talkin’ to Huddie Ledbetter
– Huddie Ledbetter ile konuşuyorum.
Showin’ pictures on the wall
– Duvardaki resimleri gösteriyorum.
Whisperin’ in the hall
– Koridorda fısıldıyorum
And pointin’ a finger at me
– Ve bana bir parmak işaret ediyor
There you go, there you go
– Git sen git
Standin’ in the sun darlin’
– #Güneşin altında duruyorum sevgilim#
With your arms behind you
– Kolların arkanda
And your eyes before
– Ve gözlerinin önünde
There you go
– Al bakalım
Takin’ good care of your boy
– Oğluna iyi bakıyor.
Seein’ that he’s got clean clothes
– Temiz elbiseleri olduğunu görüyorum.
Puttin’ on his little red shoes
– Küçük kırmızı ayakkabılarını giyiyor
I see you know he’s got clean clothes
– Görüyorum ki temiz kıyafetleri olduğunu biliyorsun.
A-puttin’ on his little red shoes
– Küçük kırmızı ayakkabılarını giyiyor.
A-pointin’ a finger at me
– Parmağımı bana doğrultuyorsun.
And here I am
– Ve işte buradayım
Standing in your sad arrest
– Üzgün tutukluluğunda duruyorsun.
Trying to do my very best
– Çok şey yapmaya çalışırken en iyi
Lookin’ straight at you
– Doğruca sana bakıyorum.
Comin’ through, darlin’
– Hak ile canım
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
If I ventured in the slipstream
– Eğer kayma akışına girersem
Between the viaducts of your dreams
– Hayallerinin viyadükleri arasında
Where immobile steel rims crack
– Hareketsiz çelik jantların çatladığı yerler
And the ditch in the back roads stop
– Ve arka yollardaki hendek durur
Could you find me
– Beni bulabilir misin
Would you kiss-a my eyes
– Gözlerimi öper miydin?
Lay me down
– Lay me down
In silence easy
– Sessizlik içinde kolay
To be born again
– Yeniden doğmak
To be born again
– Yeniden doğmak
To be born again
– Yeniden doğmak
To be born again
– Yeniden doğmak
In another world, darlin’
– Başka bir dünyada sevgilim
In another world
– Başka bir dünyada
In another time
– Başka bir zamanda
Got a home on high
– Var bir ev yüksek
Ain’t nothing but a stranger in this world
– Bu dünyada bir yabancıdan başka bir şey değil
I’m nothing but a stranger in this world
– Bu dünyada hiçbir şey ama bir yabancıyım
I got a home on high
– Yüksekte bir evim var.
In another land
– Başka bir ülkede
So far away
– Çok uzakta
So far away
– Çok uzakta
Way up in the heaven
– Cennetin yukarısında
Way up in the heaven
– Cennetin yukarısında
Way up in the heaven
– Cennetin yukarısında
Way up in the heaven
– Cennetin yukarısında
In another time
– Başka bir zamanda
In another place
– Başka bir yerde
In another time
– Başka bir zamanda
In another place
– Başka bir yerde
Van Morrison – Astral Weeks İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.