You ain’t got no kind of feeling inside
– Ama içinde duygu yok
I got something that’ll sure ’nuff set your stuff on fire
– Nuff’ın eşyalarını ateşe vereceğinden emin olduğum bir şey var.
You refuse to put anything before your pride, yeah
– Gururunun önüne bir şey koymayı reddediyorsun, evet.
What I got will knock all your pride aside
– Sahip olduğum şey tüm gururunu bir kenara bırakacak
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Tell me that you love me, yeah
– Beni sevdiğini söyle, evet
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Tell me that you like it, yeah
– Hoşuna gittiğini söyle, evet.
You ain’t got no kind of feeling inside
– Ama içinde duygu yok
I got something that’ll sure ’nuff set your stuff on fire
– Nuff’ın eşyalarını ateşe vereceğinden emin olduğum bir şey var.
Problem is you ain’t been loved like you should
– Sorun şu ki, olması gerektiği gibi sevilmedin.
What I got to give will sure ’nuff do you good
– Emin ’nuff vermeliyim ne iyi gelir
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Tell me that you love me, yeah
– Beni sevdiğini söyle, evet
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Tell me that you like it, yeah
– Hoşuna gittiğini söyle, evet.
You ain’t got no kind of feeling inside
– Ama içinde duygu yok
I got something that’ll sure ’nuff set your stuff on fire
– Nuff’ın eşyalarını ateşe vereceğinden emin olduğum bir şey var.
You refuse to put anything before your pride
– Gururunun önüne bir şey koymayı reddediyorsun.
What I got will knock your pride aside
– Sahip olduğum şey gururunu bir kenara bırakacak
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Oh, yeah, yeah
– Oh, evet, evet
Tell me that you love me, yeah
– Beni sevdiğini söyle, evet
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Oh, baby, baby, baby, yeah
– Oh, bebeğim, bebeğim, bebeğim, evet
Tell me that you like it, yeah
– Hoşuna gittiğini söyle, evet.
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Oh, tell me, baby, tell me
– Söyle bana bebeğim, söyle bana
Tell me that you love me
– Beni sevdiğini söyle
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Oh, tell me, tell me, tell me
– Oh, söyle bana, söyle bana, söyle bana
Tell me that you like it, yeah, yeah
– Hoşuna gittiğini söyle, evet, evet
Don’t you like it, baby?
– Hoşuna gitmedi mi bebeğim?
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Do you, do you, do you?
– Öyle mi, öyle mi, öyle mi?
Do you really, really, really, really like it?
– Gerçekten, gerçekten, gerçekten, gerçekten beğendin mi?
You ain’t got no kind of feeling inside
– Ama içinde duygu yok
I got something that’ll sure ’nuff set your stuff on fire
– Nuff’ın eşyalarını ateşe vereceğinden emin olduğum bir şey var.
You refuse to put anything before your pride, yeah
– Gururunun önüne bir şey koymayı reddediyorsun, evet.
What I got will knock all your pride aside
– Sahip olduğum şey tüm gururunu bir kenara bırakacak
(Tell me something good) yeah
– (Bana iyi bir şey söyle) evet
Tell me that you love me, yeah
– Beni sevdiğini söyle, evet
(Tell me something good)
– (Bana iyi bir şey söyle)
Tell me that you like it, yeah
– Hoşuna gittiğini söyle, evet.
Problem is you ain’t been loved like you should
– Sorun şu ki, olması gerektiği gibi sevilmedin.
But what I got to give will sure ’nuff do you good
– Ama vermem gereken şey, nuff’ın sana iyi geleceğinden emin olacak.
Ewan McVicar – Tell Me Something Good İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.