Toen onze meid een klein meisje was
– Kızımız küçük bir kızken
En best wel aardig om te zien
– Ve görmek çok güzel
Toen viel ze voor die ene wildebras
– Sonra o antilopa aşık oldu.
Die met centen bovendien
– Kuruşu olanlar
En hij gaf z’n geld als water uit
– Ve parasını su gibi harcadı
Aan die onzin, en aan vrouwen
– Bu saçmalığa ve kadınlara
Maar onze kleine meid, oh ze werd verliefd
– Ama küçük kızımız, oh aşık oldu
En ze wilde met hem trouwen
– Ve evlenmek istediğini söylediğini
Toe, geef je hart niet zomaar weg
– Hadi ama, sadece kalbini verme
Wees niet te goed van vertrouwen
– Çok güvenen olmayın
Kijk die kerel aan en zeg
– Şu adama bak ve söyle,
“Is dat er een om op te bouwen?”
– “Üzerine inşa edilecek bir tane mi?”
Maar ze schreeuwde haar vader recht in z’n gezicht
– Ama babasının yüzüne bağırdı.
“Hé pa, je loopt te zeiken”
– “Hey, baba, beni kızdırıyorsun.”
Als jij zo ontzettend veel van ons mama houdt
– Eğer bizi çok seviyorsan, anne
Dan laat je dat verdomd slecht blijken
– O zaman çok kötü gösteriyorsun.
Ze kijkt al jarenlang zo sip
– Yıllardır çok asık suratlı görünüyor.
Haar hele smoelwerk staat op janken
– Bütün yüzü ağlıyor.
En dan vertel je mij zo doodleuk als je kan
– Ve sonra bana elinden geldiğince mükemmel bir şekilde anlatacaksın.
Voor ware liefde is ‘t te bedanken
– Gerçek aşk için teşekkür etmektir
Toe, geef je hart niet zomaar weg
– Hadi ama, sadece kalbini verme
Wees niet te goed van vertrouwen
– Çok güvenen olmayın
Kijk die kerel aan en zeg
– Şu adama bak ve söyle,
“Is dat er een om op te bouwen?”
– “Üzerine inşa edilecek bir tane mi?”
En nu woont ze ver weg en zonder hem
– Ve şimdi o uzakta ve onsuz yaşıyor
Op een eiland in de hitte
– Sıcakta bir adada
En zij heeft daar haar eigen duikersschool
– Ve orada kendi dalış okulu var.
En geen stuiver om op te zitten
– Ve oturacak bir kuruş bile yok
Maar ze leeft ‘t leven van haar droom
– Ama hayalindeki hayatı yaşıyor.
Haar lieve vader is niet meer
– Sevgili babası artık değil.
Maar ze ziet zijn kalme, wijze ogen
– Ama onun sakin, bilge gözlerini görüyor.
Telkens, telkens weer
– Tekrar tekrar ve tekrar
Toe, geef je hart niet zomaar weg
– Hadi ama, sadece kalbini verme
Wees niet te goed van vertrouwen
– Çok güvenen olmayın
En kijk ‘t leven aan en zeg
– Ve hayata bak ve söyle
Zeg ‘s waar jij wilt gaan bouwen?
– Oluşturmak istediğiniz yeri söyleyin?
En als er ooit eens iemand zegt
– Ve eğer biri söylerse
Dat je stoppen moet met je dromen
– Hayal kurmayı bırakman gerektiğini
Dat je wereld vol en smerig is
– Dünyanızın dolu ve kirli olduğunu
En dat je nooit heel ver gaat komen
– Ve asla çok uzağa gidemeyeceğinizi
Dat je moet waken, waken, want de toekomst
– İzlemek zorundasın, izlemek zorundasın, çünkü gelecek
Is alleen voor zij die spaart
– Sadece kaydetmek isteyenler için
Nou, we sparen door voor morgen
– Yarın için para biriktiriyoruz.
En we vergeten – leven is vandaag
– Ve unutuyoruz – hayat bugün
Dus geef je hart niet zomaar weg
– Bu yüzden sadece kalbini verme
Wees niet te slecht van vertrouwen
– Pek misafirperver değil.
De waarheid is niet wat je leest
– Gerçek, okuduğun şey değil.
Maar dat waar jij op bent gaan bouwen
– Ama üzerine kurduğun şey
Dus geef je hart niet zomaar weg
– Bu yüzden sadece kalbini verme
Wees niet te slecht van vertrouwen
– Pek misafirperver değil.
De waarheid is niet wat je leest
– Gerçek, okuduğun şey değil.
Maar dat waar jij van bent gaan houden
– Ama sevmeye geldiğin şey
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.