Carly Rae Jepsen – Everywhere You Look (The Fuller House Theme) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

One, two, three, four
– Bir, iki, üç, dört

La-la-la-la-la
– La-la-la-la-la
La-la-la-la-la…
– La-la-la-la-la…

Whatever happened to predictability?
– Öngörülebilirliğe ne oldu?
The milkman, the paperboy, the evening tv?
– Sütçü mü, gazete çocuğu mu, akşam televizyonu mu?
How did I get delivered here? Somebody tell me please
– Buraya nasıl teslim edildim? Biri bana söylesin lütfen
Cause this old world is just really confusing me
– Çünkü bu eski dünya gerçekten kafamı karıştırıyor.

Clouds as mean as you’ve ever seen
– Bulutlar gördüğün kadar acımasız
Ain’t a bird that knows your tune
– Senin melodini bilen bir kuş değil
Then a little voice inside of you whispers
– Sonra içindeki küçük bir ses fısıldıyor
“Kid, don’t sell your dreams so soon!”
– “Evlat, hayallerini bu kadar çabuk satma!”

Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a heart (there’s a heart), a hand to hold onto
– Bir kalp var (bir kalp var), tutunacak bir el var
Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a face (there’s a face) of somebody who needs you
– Sana ihtiyacı olan birinin bir yüzü var (bir yüzü var)

Whatever happened to the good old days?
– Ne olursa olsun eski güzel günlere ne oldu?
Talking to friends for hours, swore it’d never go away
– Saatlerce arkadaşlarınla konuşup, asla geçmeyeceğine yemin ettim.
Now I’m feeling a little crazy, trying to fit in with a scene
– Şimdi kendimi biraz deli hissediyorum, bir sahneye uyum sağlamaya çalışıyorum.
Cause how do you know where you’re going, if you really don’t know who you’ve been?
– Nereye gideceğini nasıl biliyor musun, Eğer gerçekten olduğun kişi bilmiyorsanız neden?

Everybody eventually
– Sonunda herkes
Says that they’re as lost as you
– Senin kadar kaybolduklarını söylüyor.
So everybody shout it together
– Herkes birlikte bağırsın.
“Hey, don’t sell your dreams so soon!”
– “Hey, hayallerini bu kadar çabuk satma!”

Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a heart (there’s a heart), a hand to hold onto
– Bir kalp var (bir kalp var), tutunacak bir el var
Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a face (there’s a face) of somebody who needs you
– Sana ihtiyacı olan birinin bir yüzü var (bir yüzü var)
Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a heart (there’s a heart), a hand to hold onto
– Bir kalp var (bir kalp var), tutunacak bir el var
Everywhere you look
– Nereye baksan

When you’re lost out there and you’re all alone
– Orada kaybolduğunda ve yapayalnız kaldığında
A light is waiting to carry you home
– Bir ışık seni eve taşımayı bekliyor
Everywhere you look
– Nereye baksan

Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a heart (there’s a heart), a hand to hold onto
– Bir kalp var (bir kalp var), tutunacak bir el var
Everywhere you look, everywhere you go
– Baktığın her yerde, her yerde
There’s a face (there’s a face) of somebody who needs you
– Sana ihtiyacı olan birinin bir yüzü var (bir yüzü var)
Everywhere you look, yeah
– Nereye bakarsan bak, evet

When you’re lost out there and you’re all alone
– Orada kaybolduğunda ve yapayalnız kaldığında
A light is waiting to carry you home
– Bir ışık seni eve taşımayı bekliyor
Everywhere you look
– Nereye baksan
La la la la la la la
– La la la la la la la
La la la la la la
– La la la la la la




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın