Ritmo
– Hız
Ah, oggi primo giorno di una nuova vita
– Ah, bugün yeni bir hayatın ilk günü
Cancello tutti i nomi dalla mia rubrica
– Adres defterimdeki tüm adları sil
Se penso di fuggire sono già alla guida
– Eğer koştuğumu düşünüyorsam zaten sürüyorum demektir.
Ci sarà un posto dove l’uomo non è un parassita
– İnsanın parazit olmadığı bir yer olacak.
Le mie paranoie bucano il soffitto
– Paranoyam tavanı deliyor
La paura in casa tipo subaffitto
– Ev tipi kiracıda korku
Il cuore batte a tempo, forse l’ho capito
– Kalp zamanla atıyor, belki anladım
Nella vita basta avere solo un po’ di ritmo (Ah)
– Hayatta sadece küçük bir ritim var (Ah)
Nella testa quello che mi serve
– Kafamda ihtiyacım olan şey
Nelle tasche ciò di cui ho bisogno
– Cebimde ihtiyacım olan şey
Agli occhi del Signore, nudo come un verme
– Tanrı’nın gözünde, bir solucan gibi çıplak
Puoi levarmi questo infame di torno?
– Şu lanet şeyi yolumdan çekebilir misin?
Ti accoltello se mi guardi dentro
– İçime bakarsan seni bıçaklarım.
Forse volevi un idolo perfetto
– Belki de mükemmel bir idol istemişsindir.
Non mi fido neanche di me stesso
– Kendimi güven de yok
Se chiudo gli occhi io non credo di essere protetto
– Gözlerimi kapatırsam korunduğumu sanmıyorum.
Non cambiare (Non cambiare)
– Değiştirmeyin (değiştirmeyin)
Infatti sono sempre uguale (Sempre uguale)
– Aslında onlar her zaman aynıdır (her zaman aynıdır).
Sono cambiati gli altri, tutto normale (Ah)
– Diğerleri değişti, hepsi normal (Ah)
Ho fatto selezione naturale, schifo
– Doğal seçilim yaptım, bok
Gli schiaffi mi hanno reso un tipo schivo
– Tokatlar beni utangaç bir adam yaptı
Per chi non sa ascoltare c’è un motivo
– Nasıl dinleyeceğini bilmeyenler için bir sebep var
Se lo scrivo, l’hai capito, mh
– Eğer ben yazarsam, sen alırsın, mh
Nella vita fra ci vuole ritmo
– Hayat arasında ritim alır
Ritmo (Vai)
– Ritim (Git)
Non importa, anche se la luna è storta
– Ay çarpık olsa bile önemli değil
Fra noi siamo messi peggio
– Aramızda daha kötüyüz.
Non siamo più quelli di una volta
– Eskiden olduğumuz gibi değiliz.
Mi hai convinto che se l’orologio è finto
– Saatin sahte olduğuna beni ikna ettin.
Ma sai non è questione di tempo
– Ama bunun an meselesi olmadığını biliyorsun.
Na-na-na-na
– Na-na-na-na
Ritmo (Vai)
– Ritim (Git)
Tutti hanno un parente alcolizzato
– Herkesin alkolik bir akrabası vardır
Nella mia famiglia sono io l’alcolizzato
– Ailemde alkolik olan benim.
Non ho genitori criminali come i vostri
– Senin gibi suçlu ebeveynlerim yok.
Magari sono astemi ma cagano figli mostri
– Dişçi olabilirler ama canavar oğullarına sıçıyorlar.
Sei forte quando sei nel branco
– Sürüdeyken güçlüsün.
Da solo resti muto, sei la D di Django, shh
– Yalnız sessiz kal, sen Django’nun babasısın.
Non fare il Rambo, se preghi per la pioggia metti in conto il fango
– Rambo olma, yağmur için dua edersen çamuru sayarsın.
Sono cresciuto in giro per le strade
– Sokaklarda büyüdüm
Ho l’amico che è finito sul trono di spade
– Game Of Thrones’a giren bir arkadaşım var.
A quest’ora ero un killer seriale
– Bu saatte seri katildim.
E tu col rap hai fatto scuola, ma quella serale
– Sen de raple okudun ama o gece
La tua street credibility non mi ha colpito
– Sokaktaki güvenilirliğin beni etkilemedi.
Hai messo le mutande sopra il vestito
– Külotunu elbisenin üzerine koy.
Conosco un tipo, con il tempo è diventato ricco
– Bir adam tanıyorum, zamanla zengin oldu.
Piacere mio, Aldo Ritmo, ah
– Benim için zevkti, Aldo Ritmo, ah
Ritmo (Vai)
– Ritim (Git)
Non importa, anche se la luna è storta
– Ay çarpık olsa bile önemli değil
Fra noi siamo messi peggio
– Aramızda daha kötüyüz.
Non siamo più quelli di una volta
– Eskiden olduğumuz gibi değiliz.
Mi hai convinto che se l’orologio è finto
– Saatin sahte olduğuna beni ikna ettin.
Ma sai non è questione di tempo, na-na-na-na
– Ama bunun an meselesi olmadığını biliyorsun, na-na-na-na
Fra’, ci vuole ritmo
– Fra’, ritim alır
Ritmo, ritmo
– Ritim, ritim
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.