Anitta Feat. Saweetie – Faking Love İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You tell me you’re leaving today
– Bugün gideceğini söyle.
You’re packing your bags up for good
– Bavullarını temelli topluyorsun.
I’m not gonna stand in your way
– Senin yoluna çıkmayacağım.
Baby, I’d cry if I could, but
– Bebeğim, yapabilseydim ağlardım ama

I keep faking love
– Sahte aşk duruyorum
I keep faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıp duruyorum.
I been faking love
– Aşk numarası yapıyordum.
I been faking love, it’s true
– Aşk yalan, gerçeği bil
Now we breaking up
– Şimdi ayrılıyor muyuz
Now we breaking up, boo-hoo
– Şimdi ayrılıyoruz, boo-hoo
But I been faking love
– Ama aşk numarası yapıyordum.
I been faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıyordum.

Boy, bye
– Evlat, hoşçakal
Thought I was a fool, nice try
– Aptal olduğumu sanıyordum, iyi denemeydi.
Need a invoice for my time
– Zamanım için bir faturaya ihtiyacım var
You done kill my vibe
– Titreşimimi öldürdün.
Thinkin’ I’m a ride or die
– Ya beni bırakırsın ya da ölürsün
Matter fact, click-clack, bye
– İşin aslı, barbut, bye
They know why, ain’t no one surprised I’m in these streets
– Nedenini biliyorlar, bu sokaklarda olmama kimse şaşırmadı mı
Let me live my life, throw a party when you leave, leave, leave
– Hayatımı yaşamama, ayrılırken bir parti, bırakın gitsin, bırakın

Hey, Anitta, we’re the divas
– Hey, Anitta, biz diva’yız.
With a 401k in Ibiza
– Ibiza’da bir 401k ile
Is she bonita? I wanna meet her
– Bonita mı? Tanışmak istiyorum onu
Can you balance work and pleasure like a Libra?
– Bir Terazi gibi iş ve zevki dengeleyebilir misin?
I’m at Ipanema with a couple bad bitches (yeah)
– Ipanema’dayım, birkaç kötü orospuyla (evet)
Tannin’ topless and we takin’ mad pictures (uh-huh)
– Üstsüz bronzlaşıyoruz ve çılgın fotoğraflar çekiyoruz (uh-huh)
Fragile ego, now you gotta gas niggas
– Kırılgan ego, şimdi zencilere gaz vermelisin.
Faking love, I need somethin’ that’s realer
– Sahte aşk, daha gerçekçi bir şeye ihtiyacım var.

Feel like I’m running out of ways to say (say)
– Söylemek için yollarım tükeniyormuş gibi hissediyorum (söyle)
That I ain’t feeling any type of way about you
– Senin hakkında hiçbir şey hissetmediğimi
Keep getting caught up when your hands on me, like
– Ellerin üzerimdeyken kapana kısılmaya devam et, mesela
Ooh, I (want it), I (got it), ain’t sorry, but I got
– Ooh, ben (istiyorum), ben (aldım), üzgün değilim, ama aldım
All I’m needin’, all I need
– İstiyorum artık ben Yokum tüm
I’ll be leaving, I’ll be gone (gone), gone
– Gidiyorum, gidiyorum (gidiyorum), gidiyorum
Do as I please, oh, baby, it’s too easy to let you go
– İstediğimi yap bebeğim, gitmene izin vermek çok kolay.
So (yeah)
– Bu yüzden (evet)

I keep faking love
– Sahte aşk duruyorum
I keep faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıp duruyorum.
I been faking love
– Aşk numarası yapıyordum.
I been faking love, it’s true
– Aşk yalan, gerçeği bil
Now we breaking up
– Şimdi ayrılıyor muyuz
Now we breaking up, boo-hoo
– Şimdi ayrılıyoruz, boo-hoo
But I been faking love
– Ama aşk numarası yapıyordum.
I been faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıyordum.

I been faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıyordum.
I keep faking love (yeah, yeah)
– (Evet, Evet)aşık numaraları duruyorum
I keep faking love with you (yeah, yeah)
– Seninle aşk numarası yapıp duruyorum (evet, evet)
I been faking love (ha)
– Aşk numarası yapıyordum (ha)
I been faking love, it’s true (oh)
– Aşk numarası yapıyordum, bu doğru (oh)
Now we breaking up (breaking up)
– Şimdi ayrılıyoruz (ayrılıyoruz)
Now we breaking up, boo-hoo
– Şimdi ayrılıyoruz, boo-hoo
But I been faking love
– Ama aşk numarası yapıyordum.
I been faking love with you
– Seninle aşk numarası yapıyordum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın