I know that you’re on to me, bae
– Peşimde olduğunu biliyorum, bae.
Tell me that you want me, bae
– Beni istediğini söyle, bae.
Really need your company, bae
– Şirketine gerçekten ihtiyacım var, bae.
If it’s alright, you can roll with me, bae
– Eğer sorun olmazsa, benimle gelebilirsin, bae.
Whip around town riding auto-pilot
– Otomatik pilot sürme şehir etrafında kırbaç
See it in your eyes, I can tell you like it
– Gözlerinde gör, hoşuna gittiğini söyleyebilirim.
Pull up in a Lamb, this is not a hybrid, my love
– Bir Kuzu çek, bu bir melez değil aşkım.
Give you everything, you get all of my love
– Sana her şeyi vereceğim, tüm sevgimi alacaksın
Is it okay if I take the night to be present, yeah?
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı?
I can give you everything tonight (I can give you everything)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (Sana her şeyi verebilirim)
Is it okay if I take the night to be present, yeah? (Present, yeah)
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı? (Şimdiki, evet)
I can give you everything tonight (tonight)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (bu gece)
I just wanna be with you, bae
– Sadece seninle olmak istiyorum, bae.
Say the word, I’m comin’ through, bae
– Söyle, geliyorum, bae.
Tell me what I gotta do, bae
– Ne yapmam gerektiğini söyle, bae.
Pulled up to your avenue, bae
– Caddene kadar geldim, bae.
Whip around town riding auto-pilot
– Otomatik pilot sürme şehir etrafında kırbaç
See it in your eyes, I can tell you like it
– Gözlerinde gör, hoşuna gittiğini söyleyebilirim.
Pull up in a Lamb, this is not a hybrid, my love
– Bir Kuzu çek, bu bir melez değil aşkım.
Give you everything, you get all of my love
– Sana her şeyi vereceğim, tüm sevgimi alacaksın
Is it okay if I take the night to be present, yeah?
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı?
I can give you everything tonight (I can give you everything)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (Sana her şeyi verebilirim)
Is it okay if I take the night to be present, yeah?
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı?
I can give you everything tonight (tonight)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (bu gece)
I could give you my love
– Sana aşkımı verebilirim.
Everything is yours
– Her şey senin
All I have
– Hepsi var
You gotta say the word
– O kelimeyi söylemelisin.
Could be yours
– Senin olabilir
Nothing in this world will change a thing
– Bu dünyada hiçbir şey bir şeyi değiştirmeyecek
Nothing in this world will change a thing
– Bu dünyada hiçbir şey bir şeyi değiştirmeyecek
Is it okay if I take the night to be present, yeah? (Present, yeah)
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı? (Şimdiki, evet)
I can give you everything tonight (give you everything tonight)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (bu gece sana her şeyi verebilirim)
Is it okay if I take the night to be present, yeah? (Present, yeah)
– Geceyi burada geçirmemde bir sakınca var mı? (Şimdiki, evet)
I can give you everything tonight (tonight)
– Bu gece sana her şeyi verebilirim (bu gece)
(Tonight, tonight, tonight, tonight)
– (Bu gece, bu gece, bu gece, bu gece)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.