Yl – Tu M’en Veux Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

J’avance deux pieds dans l’vide
– İki metre havaya taşınıyorum
Le sujet dans l’vif
– Makaledeki konu
Trop de fuites, trop de fils de putain dans le lot
– Çok fazla sızıntı, çok fazla lanet oğul var
On a grandi en hess, texto, pas un seul euro en poche
– Hess’te büyüdük, mesajlaştık, cebimizde tek bir euro bile yoktu.
Et ton frère te met un couteau dans le dos
– Ve kardeşin sırtına bıçak dayadı.
Laisse-les faire, les voyous
– Bırakın yapsınlar haydutlar.
C’est la jeunesse dorée du ghetto
– Bu gettonun altın gençliği
Ils veulent nous faire les kleptos
– Bizi kleptos yapmak istiyorlar.
Toute la rue m’a validée
– Bütün sokak beni onayladı.
On n’arrache pas les vielles, fatigués
– Eskiyi, yorgunu koparmayız.
On a repris le bendo
– Bu bendo devam ediyoruz
J’te laisse dans l’délire pillave, Ruinar, biatch, ruiné
– Seni deliryumda bırakıyorum, Ruinar, biatch, mahvolmuş
C’est pas carré
– Kare değil
Pourtant, j’suis dans l’délit, bicrave, studio, kilo
– Yine de aşığım, bikrave, stüdyo, kilo
Ninho c’est pas pareil
– Ninho aynı şey değil
J’les laisse dans le déni, compter les liasses sur le divan
– Onları inkar içinde bırakıyorum, kanepedeki tomarları sayıyorum
Mon kho, d’après moi, ils sont morts
– Kho’m, bana göre öldüler.
D’après eux, ils sont vivants
– Onlara göre yaşıyorlar.
Stop, t’es tombé sur plus fort,
– Dur, daha sert düştün.,
Tu sens que les bails sont sombres
– Kefaletlerin karanlık olduğunu hissediyor musun

Il parait que les gens parlent, ils m’en veulent
– Öyle görünüyor ki insanlar konuşuyor, bana kızıyorlar.
Le bail devient rentable, ils m’en veulent
– Kira karlı hale geliyor, beni suçluyorlar
J’fais que monter, je descends pas, ils m’en veulent
– Yukarı çıkıyorum, aşağı inmiyorum, bana kızgınlar.
On a affolé les compteurs, ils m’en veulent
– Sayaçları korkuttuk, beni suçluyorlar.
Ce soir, je ne rentre pas, tu m’en veux
– Bu gece eve dönmeyeceğim, beni suçluyorsun.
Je n’ai pas tenu mes promesses, tu m’en veux
– Sözümü tutmadım, beni suçluyorsun.
Non, ce soir, je ne rentre pas, tu m’en veux
– Hayır, bu gece eve gelmeyeceğim, beni suçluyorsun.
Je n’ai pas tenu mais promesses, tu m’en veux
– Sözümü tutmadım, beni suçluyorsun.

J’en bave, elle est tentante
– Ağzımın suyu akıyor, baştan çıkarıyor.
Elle a recalé tous ceux dans la tess
– Tess’teki herkesi hayal kırıklığına uğrattı.
Bien sur qu’elle est bandante
– Tabii ki azgın.
Et qu’elle en vaut le coup si j’me prends la tête
– Ve eğer kafamı alırsam buna değeceğini
Merde, elle m’rend malade
– Kahretsin, beni hasta ediyor.
J’peux pas la quitter comme ton canna’, ouais
– Onu senin canna’n gibi bırakamam, evet.
Tu fais la maille, elle fait la mala, mala, mala, mala
– Sen örgüyü yap, o mala, mala, mala, mala yapar
J’regarde pas l’heure
– Saate bakma.
J’sors le T-Max, tard-pé chargé sur l’côté
– T-Max’i çıkardım, yan tarafa geç pé yüklendi
Cartel tah les ténèbres, start-up, descente de côté
– Kartel tah karanlık, başlangıç, yan iniş
Pas le temps, pour faire la guerre, à part si ça rapporte à maman
– Anneme ödediği para dışında savaşa gidecek zaman yok.
Bin, j’vais la faire à plein temps, plein temps
– Bin, bunu tam zamanlı yapacağım, tam zamanlı

Il parait que les gens parlent, ils m’en veulent
– Öyle görünüyor ki insanlar konuşuyor, bana kızıyorlar.
Le bail devient rentable, ils m’en veulent
– Kira karlı hale geliyor, beni suçluyorlar
J’fais que monter, je descends pas, ils m’en veulent
– Yukarı çıkıyorum, aşağı inmiyorum, bana kızgınlar.
On a affolé les compteurs, ils m’en veulent
– Sayaçları korkuttuk, beni suçluyorlar.
Ce soir, je ne rentre pas, tu m’en veux
– Bu gece eve dönmeyeceğim, beni suçluyorsun.
Je n’ai pas tenu mes promesses, tu m’en veux
– Sözümü tutmadım, beni suçluyorsun.
Non, ce soir, je ne rentre pas, tu m’en veux
– Hayır, bu gece eve gelmeyeceğim, beni suçluyorsun.
Je n’ai pas tenu mais promesses, tu m’en veux
– Sözümü tutmadım, beni suçluyorsun.

Tu m’en veux, tu m’en veux
– Beni suçluyorsun, beni suçluyorsun
J’en ai rien a foutre, c’est ma vie
– Umurumda değil, bu benim hayatım.
Ouais, en fait, t’es mauvaise, t’es mauvaise
– Evet, aslında kötüsün, kötüsün
T’es pas content de c’qui m’arrive
– Bana olanlardan memnun değilsin.
Willy-Willy, mon cœur, c’est des menteurs
– Willy-Willy, kalbim, onlar yalancı
Qui n’aiment pas donner leurs avis
– Kim fikrini söylemekten hoşlanmaz ki?
Willy-Willy, mon cœur, c’est des menteurs
– Willy-Willy, kalbim, onlar yalancı
J’en ai rien a foutre, c’est ma vie
– Umurumda değil, bu benim hayatım.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın