I have a voice
– Bir sesim var
Started out as a whisper, turned into a scream
– Fısıltıyla başladı, çığlığa dönüştü
Made a beautiful noise
– Güzel bir ses çıkardı.
Shoulder to shoulder, marching in the street
– Omuz omuza, sokakta yürürken
When you’re all alone, it’s a quiet breeze
– Yapayalnızken, sessiz bir esinti
But when you band together, it’s a choir
– Ama bir araya geldiğinizde, bu bir koro
Of thunder and rain
– Gök gürültüsü ve yağmur
Now we have a choice
– Şimdi bir seçeneğimiz var.
‘Cause I have a voice
– Çünkü bir sesim var
I’m not living to die
– Ölmek için yaşamıyorum.
Don’t stand in a wasteland
– Çorak arazide durma.
Look at me in the eye
– Gözlerimin içine bak
Stop living a lie
– Yalanı yaşamayı bırak
And stand up next to me
– Ve yanımda ayağa kalk
You gotta put one foot in front of the other
– Bir ayağını diğerinin önüne koymalısın.
With a hand in a hand holding on to each other
– Bir elinde bir el devam etmemizin ile
Go on and rejoice
– Devam et ve sevin
‘Cause you have a voice
– Çünkü sesin var.
It is loud, it is clear
– Gürültülü olduğu açıktır
It’s stronger than your fear
– Korkundan daha güçlü.
It’s believing you belong
– Ait olduğuna inanmak
It’s for calling out the wrong
– Yanlışı çağırdığın için.
From the silence of my sisters
– Kardeşlerimin sessizliğinden
To the violence of my brother
– Kardeşimin şiddetine
We can, we can rage against the river
– Nehre karşı öfkelenebiliriz.
Feel the pain of another
– Bir başkasının acısını hisset
I have a voice
– Bir sesim var
I have a voice
– Bir sesim var
And I let it speak for the ones who aren’t yet really free
– Ve henüz özgür olmayanlar adına konuşmasına izin verdim.
It’s killing me
– Beni öldürüyor
No one is saying what we need to hear
– Kimse duymamız gerekeni söylemiyor.
I will not let silence win
– Sessizliğin kazanmasına izin vermeyeceğim.
When I see all the pain our people are in
– Halkımızın içinde bulunduğu tüm acıyı gördüğümde
There’s no other choice
– Başka bir seçenek yok
‘Cause I have a voice
– Çünkü bir sesim var
It is loud, it is clear
– Gürültülü olduğu açıktır
It is stronger than your fear
– Bu senin korkundan daha güçlü.
It’s believing you belong
– Ait olduğuna inanmak
It’s for calling out the wrong
– Yanlışı çağırdığın için.
From the mouths of our mothers
– Annelerimizin ağzından
To the lips of our daughters
– Kızlarımızın dudaklarına
We can, we can dream
– Yapabiliriz, hayal kurabiliriz
Like our brothers speaking loud like our fathers
– Babalarımız gibi yüksek sesle konuşan kardeşlerimiz gibi
We can, we can heal
– İyileşebiliriz, iyileşebiliriz.
Can you hear us?
– Bizi duyabiliyor musun?
Can you hear us now?
– Şimdi bizi duyabiliyor musun?
I have a voice
– Bir sesim var
Started out as a whisper, turned into a scream
– Fısıltıyla başladı, çığlığa dönüştü
Made a beautiful noise
– Güzel bir ses çıkardı.
Shoulder to shoulder, marching in the street
– Omuz omuza, sokakta yürürken
When you’re all alone, it’s a quiet breeze
– Yapayalnızken, sessiz bir esinti
But when we stand together, it’s a choir of thunder and rain
– Ama birlikte durduğumuzda, gök gürültüsü ve yağmurdan oluşan bir koro
Now we have a choice
– Şimdi bir seçeneğimiz var.
‘Cause I have a voice
– Çünkü bir sesim var
Now we have a choice
– Şimdi bir seçeneğimiz var.
‘Cause I have a voice
– Çünkü bir sesim var
Now we have a choice
– Şimdi bir seçeneğimiz var.
‘Cause I have a voice
– Çünkü bir sesim var
Alicia Keys & Brandi Carlile – A Beautiful Noise İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.