어제 너는 나를 버렸어
– Dün beni terk ettin.
나는 아무 변명하지 못하고
– Bahane üretemem.
얌전하게 집에 돌아와
– Yavaşça eve gel.
너무 피곤해 잠이 들었어
– Çok yorgunum. Uyuyorum.
눈이 떠지자마자 정신이 없지
– Gözlerim açılır açılmaz, aklımı kaçırdım.
지각은 말이 안 돼 출근해야지
– Algı mantıklı değil. İşe gitmem gerekiyor.
시간이 모자라 널 생각하고 아파하기엔
– Yeterince vaktim yok. Seni düşünmekten bıktım.
내가 너무 바빠
– Çok meşgulüm.
눈물이 맺혔을지도
– Belki gözlerinde yaş vardı.
아닌가 졸린 건지도
– Belki uykuludur.
어쩌면 널 좋아하지 않았었나봐
– Belki senden hoşlanmamıştır.
연락을 기다릴지도
– Temasa geçmeni bekleyeceğim.
아닌가 귀찮을지도
– Belki can sıkıcıdır.
어쩌면 널 사랑하진 않았었나봐
– Belki de seni sevmemiştir.
이제 나는 너를 잊었어
– Şimdi seni unuttum.
생각해 보니 오늘 하루 종일
– Bugün bütün gün bunu düşünüyordum.
네 생각이 나질 않았고
– Seni düşünmedim.
왠지 웃으며 잠이 들었어
– Güldüm ve uyuyakaldım.
이별이 항상 지독할 필요는 없지
– Ayrılık her zaman korkunç olmak zorunda değildir.
우리도 각자 가던 길을 가야지
– Her birimizin gittiği yoldan gitmeliyiz.
못다 한 마음도 전하지 못한 말도 많았지만
– Sana söyleyemediğim bir sürü şey vardı.
내가 너무 바빠
– Çok meşgulüm.
눈물이 맺혔을지도
– Belki gözlerinde yaş vardı.
아닌가 졸린 건지도
– Belki uykuludur.
어쩌면 널 좋아하지 않았었나봐
– Belki senden hoşlanmamıştır.
연락을 기다릴지도
– Temasa geçmeni bekleyeceğim.
아닌가 귀찮을지도
– Belki can sıkıcıdır.
어쩌면 널 사랑하진 않았었나봐
– Belki de seni sevmemiştir.
아냐 그랬을 리가 없지
– Hayır, bunu yapmazdım.
너 없인 살 수 없었던
– Sensiz yaşayamam.
꿈같은 날들이 있었지
– Rüya günleri vardı.
나를 안아주던 숨결도
– Bana sarılan nefes.
빛이 나던 그 입술도
– Ve parlamayan dudaklar.
시간을 되돌려 갈 수 있다 해도
– Zamanda geriye gidebilsen bile.
이젠 너무 바빠
– Şimdi çok meşgulüm.
눈물은 말랐을지도
– Gözyaşlarım kurumuş olabilir.
이대로 괜찮을지도
– Tamam olabilir.
어쩌면 널 기다리지 않을 건가봐
– Belki seni beklemez.
마음이 죽은 건지도
– Belki de kalbin ölmüştür.
차갑게 굳어질지도
– Soğuk sertleşebilir.
어쩌면 널 사랑하지 않을 건가봐
– Belki seni sevmiyordur.
이제 나는 너를 잊었어
– Şimdi seni unuttum.
아쉬울게 하나도 없어
– Özür dileyecek bir şey yok.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.