(Oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh-oh)
Every year around this time, I start to think about you
– Her yıl bu saatlerde seni düşünmeye başlıyorum.
We’re really gonna have another Christmas Eve without you
– Sensiz gerçekten bir Noel Arifesi daha geçireceğiz.
I can’t believe it’s been so long
– Bu kadar uzun sürdüğüne inanamıyorum.
Everyday finds a way to make me think about you
– Her gün seni düşünmemi sağlamanın bir yolunu buluyor.
Like today when we were picking out the tree without you
– Tıpkı bugün sensiz ağacı seçtiğimiz zamanki gibi.
I can’t believe it’s been so long
– Bu kadar uzun sürdüğüne inanamıyorum.
Oh, we miss you like hell, all the stories that you’d tell
– Seni çok özledik, anlatacağın tüm hikayeleri.
‘Bout the boat that you built, but never got to sail
– İnşa ettiğin ama hiç yelken açamadığın tekne hakkında
I don’t know whether I should cry or I should smile through my tears
– Ağlamalı mıyım yoksa gözyaşlarımla gülümsemeli miyim bilmiyorum.
But if you were here we would
– Ama sen burada olsaydın yapardık.
Sail that boat into the red horizon
– O tekneyi kızıl ufuk’a yelken aç
Those years lost, I’d tell you all about ’em
– Kaybedilen o yıllar, sana onlardan bahsederdim.
Gone don’t always mean that you disappear
– Yok olmak her zaman yok olduğun anlamına gelmez.
‘Cause inside all of us you’re still here
– Çünkü hepimizin içinde hala buradasın.
Another year has passed and now it’s time for buying presents
– Bir yıl daha geçti ve şimdi hediye alma zamanı
I even got you one forgetting you’re not gonna get it
– Sana bir tane bile almayacağını unutturdum.
I can’t believe it’s been so long
– Bu kadar uzun sürdüğüne inanamıyorum.
This time around we’ll try to smile ’cause we’re sick of tears
– Bu sefer gülümsemeye çalışacağız çünkü gözyaşlarından bıktık
Most days are easy now, but it gets hard this time of year
– Çoğu gün artık kolay, ama yılın bu zamanı zorlaşıyor
I can’t believe you’re really gone
– Gerçekten gittiğine inanamıyorum.
Oh, we miss you like hell, all the stories that you’d tell
– Seni çok özledik, anlatacağın tüm hikayeleri.
‘Bout the boat that you built, but never got to sail
– İnşa ettiğin ama hiç yelken açamadığın tekne hakkında
I don’t know whether I should cry or I should smile through my tears
– Ağlamalı mıyım yoksa gözyaşlarımla gülümsemeli miyim bilmiyorum.
But if you were here we would
– Ama sen burada olsaydın yapardık.
Sail that boat into the red horizon
– O tekneyi kızıl ufuk’a yelken aç
Those years lost, I’d tell you all about ’em
– Kaybedilen o yıllar, sana onlardan bahsederdim.
Gone don’t always mean that you disappear
– Yok olmak her zaman yok olduğun anlamına gelmez.
‘Cause inside all of us you’re still
– Çünkü hepimizin içinde hala sen varsın
Wild and free, I’ve got so many memories
– Vahşi ve özgür, çok fazla anım var
Soon time too will take all of ’em from me
– Yakında zaman da hepsini benden alacak.
Gone don’t always mean that you disappear
– Yok olmak her zaman yok olduğun anlamına gelmez.
‘Cause inside all of us you’re still here
– Çünkü hepimizin içinde hala buradasın.
(Oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh)
(Oh-oh-oh-oh-oh)
– (Oh-oh-oh-oh-oh)
When it’s dark and it’s cold, everyone is coming home
– Hava karardığında ve soğuk olduğunda, herkes eve geliyor.
I just wish you could know that’s when we’re missin’ you the most
– Keşke seni en çok o zaman özlediğimizi bilebilseydin.
I don’t know whether I should cry or I should smile through my tears
– Ağlamalı mıyım yoksa gözyaşlarımla gülümsemeli miyim bilmiyorum.
But if you were here we would
– Ama sen burada olsaydın yapardık.
Sail that boat into the red horizon
– O tekneyi kızıl ufuk’a yelken aç
Those years lost, I’d tell you all about ’em
– Kaybedilen o yıllar, sana onlardan bahsederdim.
Gone don’t always mean that you disappear
– Yok olmak her zaman yok olduğun anlamına gelmez.
‘Cause inside all of us you’re still
– Çünkü hepimizin içinde hala sen varsın
Wild and free, I’ve got so many memories
– Vahşi ve özgür, çok fazla anım var
Soon time too will take all of ’em from me
– Yakında zaman da hepsini benden alacak.
Gone don’t always mean that you disappear
– Yok olmak her zaman yok olduğun anlamına gelmez.
‘Cause inside all of us you’re still here
– Çünkü hepimizin içinde hala buradasın.
Lukas Graham – HERE (For Christmas) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.