2:00 a.m. in the kitchen, we’re going in circles
– saat 2:00’de mutfakta daireler çiziyoruz.
Getting dizzy, can we slow it down? (Yeah)
– Başım dönüyor, yavaşlatabilir miyiz? (Evet)
Know we talking a lot, but we ain’t even saying things
– Çok konuştuğumuzu biliyorum ama bir şey söylemiyoruz bile.
No, we don’t need to be this loud
– Hayır, bu kadar gürültülü olmamıza gerek yok.
Now I ain’t saying that this is easy
– Şimdi bunun kolay olduğunu söylemiyorum.
Nothing good ever comes for free
– İyi bir şey asla bedavaya gelmez
And most people will say we’re crazy
– Ve çoğu insan deli olduğumuzu söyleyecektir.
But it’s not crazy to stay with me
– Ama benimle kalmak delilik değil.
Most people want love but when it gets rough, they throw it all away
– Çoğu insan aşk ister ama işler zorlaşınca hepsini çöpe atarlar.
Most people want trust but give it all up when they hit harder days
– Çoğu insan güven ister ama daha zor günlere girdiklerinde her şeyden vazgeçer
Most people want love but when they get stuck, they lеt it go to waste
– Çoğu insan aşkı ister ama sıkışıp kaldıklarında boşa gitmesine izin verirler
No, we ain’t letting go, ‘causе we ain’t most people
– Hayır, bırakmayacağız, çünkü çoğu insan değiliz.
No, we ain’t letting go, ’cause we ain’t most people
– Hayır, bırakmayacağız, çünkü çoğu insan değiliz.
May be stormy out here, but it’s making us stronger
– Burası fırtınalı olabilir ama bu bizi daha da güçlendiriyor.
Only need to hold on to these hands (yeah)
– Sadece bu ellere tutunmaya ihtiyacım var (evet)
When we run with the wild, we’re enduring the thunder
– Vahşi doğayla koştuğumuzda, gök gürültüsüne katlanıyoruz.
And we grow after heavy rains
– Ve şiddetli yağmurlardan sonra büyüyoruz
Now I ain’t saying that this is easy
– Şimdi bunun kolay olduğunu söylemiyorum.
Nothing good ever comes for free
– İyi bir şey asla bedavaya gelmez
And most people will say we’re crazy
– Ve çoğu insan deli olduğumuzu söyleyecektir.
But it’s not crazy to stay with me
– Ama benimle kalmak delilik değil.
Most people want love but when it gets rough, they throw it all away
– Çoğu insan aşk ister ama işler zorlaşınca hepsini çöpe atarlar.
Most people want trust but give it all up when they hit harder days
– Çoğu insan güven ister ama daha zor günlere girdiklerinde her şeyden vazgeçer
Most people want love but when they get stuck, they let it go to waste
– Çoğu insan aşkı ister ama sıkışıp kaldıklarında boşa gitmesine izin verirler
No, we ain’t letting go, ’cause we ain’t most people
– Hayır, bırakmayacağız, çünkü çoğu insan değiliz.
No, we ain’t letting go, ’cause we ain’t most people
– Hayır, bırakmayacağız, çünkü çoğu insan değiliz.
R3HAB & Lukas Graham – Most People İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.