Shaggy Feat. Prince Mydas – Hope İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, uh uh
– Evet, uh uh
Yeah yeah
– Evet evet
Uh uh uh
– Uh uh uh
Uh uh uh
– Uh uh uh

I remember wasn’t so long ago
– Çok uzun zaman önce olmadığını hatırlıyorum.
We had a one room shack and the living was low
– Tek odalı bir kulübemiz vardı ve yaşam alanı düşüktü
And my mama by herself, raised me and my bro
– Ve annem tek başına beni ve kardeşimi büyüttü.
Wasn’t easy but she did it with the little that flowed
– Kolay değildi ama bunu akan küçük şeyle yaptı.
Worked hard got us off to school everyday
– Çok çalışmak bizi her gün okula götürdü.
Keep our eyes on the star though the skies were gray
– Gökyüzü gri olsa da gözlerimizi yıldızdan ayırma.
Gave us drive to survive really showed us the way
– Bize hayatta kalma dürtüsü verdi gerçekten bize yolu gösterdi
Now I really understand what she was trying to say
– Şimdi ne söylemeye çalıştığını gerçekten anlıyorum.

She said, “Son there’ll be times when the tides are high
– Dedi ki, “Oğlum gelgitlerin yüksek olduğu zamanlar olacak.”
And the boat may be rocky, you can cry
– Ve tekne kayalık olabilir, ağlayabilirsin
Just never give up
– Sadece asla pes etme
And you must never give up
– Ve asla vazgeçmemelisin
In this life you can lead if you only believe
– Bu hayatta sadece inanırsan liderlik edebilirsin.
In order to achieve what you need
– İhtiyacınız olanı elde etmek için
You can never give up
– Asla vazgeçemezsin
You can never give up”
– Asla vazgeçemezsin”

And it’s hope that keeps me holdin’ on and on
– Ve beni sürekli tutan umuttur.
It’s just hope that makes me carry on, on and on
– Devam et sen bana sadece umut değil, üzerinde ve

Homegrown couldn’t have made it alone
– Homegrown tek başına başaramazdı.
I got a wonderful life, two kids of my own
– Harika bir hayatım var, iki çocuğum var.
With a strong foundation that was carved in stone
– Taşa oyulmuş sağlam bir temel ile
Thank my moma for the love that made my house a home
– Evimi yuva yapan aşk için anneme teşekkür ederim.
Makes me wonder sometimes if it was meant to be
– Eğer olacağı varsa bazen merak ediyorum
All this for a humble little guy like me
– Bütün bunlar benim gibi mütevazi bir çocuk için
An’ all I ever really wanted was a family
– Tek istediğim bir aileydi.
To teach my kids the same values that she gave to me
– Çocuklarıma bana verdiği değerleri öğretmek için.

She said, “Son there’ll be times when the tides are high
– Dedi ki, “Oğlum gelgitlerin yüksek olduğu zamanlar olacak.”
And the boat may be rocky, you can cry
– Ve tekne kayalık olabilir, ağlayabilirsin
Just never give up
– Sadece asla pes etme
And you must never give
– Ve asla vermemelisin
In this life you can lead if you only believe
– Bu hayatta sadece inanırsan liderlik edebilirsin.
In order to achieve what you need
– İhtiyacınız olanı elde etmek için
You can never give up
– Asla vazgeçemezsin
You can never give up”
– Asla vazgeçemezsin”

And it’s hope that keeps me holdin’ on and on
– Ve beni sürekli tutan umuttur.
It’s just hope that makes me carry on, on and on
– Devam et sen bana sadece umut değil, üzerinde ve

Ah ah ah
– Ah ah ah
We nah turn no stepper, things a go better
– Hayır step dönüş yok, her şey bir daha git
Never let yourself be overcome by the pressure
– Bu baskının üstesinden gelmene asla izin verme.
Cool yah me bredda, have faith instead
– Cool yah me bredda, bunun yerine inan
Sid dung and a watch and all a fight one another
– Sid dung ve bir saat ve hepsi birbiriyle kavga ediyor
Blaze like fire, nah go retire
– Ateş gibi alev al, hayır git emekli ol
God nah sleep and a him inspire
– Tanrı uyu ve ona ilham ver
We fi reach higher a that him require
– Onun istediği daha yüksek a’ya ulaşabiliriz.
Haffi mek we mark before the time expire
– Haffi mek süre dolmadan önce işaretliyoruz

And it’s hope that keeps me holdin’ on and on
– Ve beni sürekli tutan umuttur.
It’s just hope that makes me carry on, on and on
– Devam et sen bana sadece umut değil, üzerinde ve
And it’s hope that keeps me holdin’ on and on
– Ve beni sürekli tutan umuttur.
And it’s hope that makes me carry on, on and on
– Ve bu umut beni devam ettiriyor, devam ettiriyor ve devam ettiriyor
Hope that keeps me carry on
– Devam etmemi sağlayan umut
And it’s hope, that keeps me holdin’ on
– Ve bu umut, beni tutmamı sağlıyor.
It’s hope that makes me carry on
– Devam etmemi sağlıyor bu da bir umut.
Hope, holdin’ on, holdin’ on
– Umarım, inanıyorum, inanıyorum üzerinde’




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın