Straight No Chaser – The 12 Days Of Christmas İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

On the first day of Christmas my true love gave to me, a partridge in a pear tree
– Noel’in ilk gününde gerçek aşkım bana armut ağacında bir keklik verdi.
On the second day of Christmas my true love gave to me, two turtle doves and a partridge in a pear tree
– Noel’in ikinci gününde gerçek aşkım bana verdi, iki kaplumbağa güvercini ve bir armut ağacında bir keklik
On the fourth day of Christ-
– Mesih’in dördüncü gününde-
On the third day of Christmas my true love gave to me, five golden rings
– Noel’in üçüncü gününde gerçek aşkım bana beş altın yüzük verdi.
Four calling birds, three french hens, two turtle doves and a partridge in a pear tree
– Dört çağıran kuş, üç fransız tavuğu, iki kaplumbağa güvercini ve armut ağacında bir keklik

On the ninth day of Christmas, on the eighth day of Christmas
– Noel’in dokuzuncu gününde, Noel’in sekizinci gününde
My true love gave to me, my true love gave to me
– Gerçek aşkım bana verdi, gerçek aşkım bana verdi
Nine ladies dancing, eight maids a milking
– Dokuz kadın dans ediyor, sekiz hizmetçi sağım yapıyor
Eight maids a milking, seven swans a swimming
– Sekiz hizmetçi bir sağım, yedi kuğu bir yüzme
Seven swans a swimming, six geese a laying
– Yedi kuğu yüzüyor, altı kaz yüzüyor
Six geese a laying, five-
– Döşeme başına altı kaz, beş-
Better not shout, you better not cry, you better not – in a pear tree
– Bağırmasan iyi olur, ağlamasan iyi olur, ağlamasan iyi olur – armut ağacında

On the ninth (No!)
– Dokuzuncu (Hayır!)
On the eighth (No!)
– Sekizinci (Hayır!)

On the seventh day of Christmas deck the halls
– Noel’in yedinci gününde salonlar güvertede
My true love gave to me with boughs of holly
– Gerçek aşkım bana çobanpüskülü dallarıyla verdi
Seven swans a swimming (here we come a wassailing)
– Yedi kuğu yüzüyor (işte bir wassailing geliyor)
Six geese a laying (among the leaves so-)
– Altı kaz bir döşeme (yapraklar arasında-)
Five golden rings (faaa-laaa-la-la-la)
– Beş altın yüzük (faaa-laaa-la-la-la)
Four calling birds
– Dört çağıran kuş
Three french hens
– Üç Fransız tavuğu
Two turtle doves (here we come a wassailing)
– İki kaplumbağa güvercini (işte bir wassailing geliyor)
The boar’s head in hand bear I among the leaves so green
– Elinde yaban domuzu başı ayı Ben yaprakların arasında çok yeşil
Bedeck’d with bays
– Koyları ile Bedeck’d
And partridge in a pear tree
– Ve armut ağacında keklik

On the eleventh day of Christmas my true love gave to me
– Noel’in on birinci gününde gerçek aşkım bana verdi
Eleven pipers piping (ding)
– Onbir boru hattı (ding)
Ten lords a leaping (dong)
– On lordlar bir sıçrayan (dong)
Nine ladies dancing (ding)
– Dokuz kadın dans ediyor (ding)
Eight maids a milking (dong)
– Sekiz hizmetçi bir sağım (dong)
Seven swans a swimming (ding)
– Yedi kuğu bir yüzme (ding)
Six geese a laying (dong)
– Altı kaz bir döşeme (dong)
Five golden rings
– Beş altın yüzük
Four calling birds
– Dört çağıran kuş
Three french hens
– Üç Fransız tavuğu
Two turtle doves
– İki kaplumbağa güvercini
And-Rudolph the red nosed reindeer
– Ve-Kırmızı burunlu ren geyiği Rudolph

On the twelfth day of Christmas my true love gave to me-
– Noel’in onikinci gününde gerçek aşkım bana verdi-
“I have a little dradle, I made it out of clay, and when it’s dry and ready
– “Küçük bir perdem var, onu kilden yaptım ve kuru ve hazır olduğunda
My dradle I shall play. Oh, dra-“
– Dradle benim çalacağım. Oh, dra-“
“Hey, hey, hey – twelve days of Christmas, eight days of Hanukah”
– “Hey, hey, hey – on iki gün Noel, sekiz gün Hanuka”
“It’s Christmas medley”
– “Bu Noel potpuri”

On the twelfth day of Christmas my true love gave to me-
– Noel’in onikinci gününde gerçek aşkım bana verdi-

Doo doo do do doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
– Doo doo doo doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
Doo doo do do doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
– Doo doo doo doot dooooooo (do de do de do de do de do de)

On the twelfth day my true love gave to me
– Onikinci günde gerçek aşkım bana verdi
Twelve drummers drumming like olympus upon the serengeti
– On iki davulcu serengeti’de olympus gibi davul çalıyor
Eleven pipers piping, ten lords a leaping
– Onbir borucu borulama, on lordlar bir sıçrayan
Nine ladies dancing they were dancing for meeee
– Dokuz kadın dans ediyordu. meeee için dans ediyorlardı.
Eight maids a milking they were milking just for me
– Sekiz hizmetçi bir sağım sadece benim için sağıyorlardı
I had Christmas down in Africa
– Noel’i Afrika’da geçirdim.
I had Christmas down in Africa
– Noel’i Afrika’da geçirdim.
I had Christmas down in Africa (Five golden rings)
– Afrika’da Noel’im vardı (Beş altın yüzük)
I had Christmas down in Africa (Five golden rings)
– Afrika’da Noel’im vardı (Beş altın yüzük)
I had Christmas down in Africa (Five golden rings)
– Afrika’da Noel’im vardı (Beş altın yüzük)
Couldnt take the halls into the things we never had
– Koridorları hiç sahip olmadığımız şeylere götüremezdik.

Doo doo do do doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
– Doo doo doo doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
Doo doo do do doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
– Doo doo doo doot dooooooo (do de do de do de do de do de)
Partridge in a big pear tree (do de do de do de do de do de)
– Büyük bir armut ağacında keklik (do de do de do de do de do de)
Partridge in a big pear tree
– Büyük bir armut ağacında keklik




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın