Pretty girl, you’re like peaches
– Güzel kız, şeftali gibisin.
Soft 하게 감싸
– Yumuşak sarılmış
입안 가득 번진 sweetness (yeah)
– Tatlılık dolu ağız (evet)
Feels good to be the bad guy
– Kötü adam olmak iyi hissettiriyor
이미 삼켜버린 juice
– Çoktan meyve suyu yuttum.
그 순간 깨져버린 rule
– O anda bozulan kural
조용히 주고받는 비밀
– Sessizce vermek ve almak için sırlar
아무도 믿지 못할 꿈
– Kimsenin inanmayacağı rüyalar
난 너의 나쁜 hobby
– Ben senin kaltak hobinim.
더욱 가빠지는 호흡이
– Solunum daha yoğun hale gelir
날 미소 짓게 만들어 (ooh-ooh)
– Gülümsememi sağla (ooh-ooh)
널 더 끌어안게 해 (ooh-ooh)
– Sana daha fazla sarılayım (ooh-ooh)
Pretty girl, you’re like peaches
– Güzel kız, şeftali gibisin.
Soft 하게 감싸
– Yumuşak sarılmış
입안 가득 번진 sweetness
– Bulaşmış tatlılık dolu ağız
Feels good to be the bad guy
– Kötü adam olmak iyi hissettiriyor
둘이 헤매는 밀림
– İkinizin dolaştığı orman
너무 달콤한 기분
– Çok tatlı bir ruh hali
Baby, close your eyes
– Kapat gözlerini bebeğim
그저 느껴봐
– Sadece hisset.
서로를 나눠 마신 찰나의 순간
– Birbirimizi paylaştığımız an
둘의 환상은 더 무한해져 가
– Onların fantezileri daha sonsuz hale gelir.
귓가에 속삭여줘 꿈보다 더 달게
– Kulağına fısılda. Rüyadan daha tatlıdır.
이미 중독돼 버린 나
– Zaten bağımlıyım.
내 위로 미끄러진
– Üstüme kaydı
너의 부드러운 손길
– Nazik Dokunuşun
날 집중하게 만들어 (ooh-ooh)
– Odaklanmamı sağla (ooh-ooh)
오직 너만 보이게 (ooh-ooh)
– Sadece seni gösteriyor (ooh-ooh)
Pretty girl, you’re like peaches
– Güzel kız, şeftali gibisin.
Soft 하게 감싸
– Yumuşak sarılmış
입안 가득 번진 sweetness
– Bulaşmış tatlılık dolu ağız
Feels good to be the bad guy
– Kötü adam olmak iyi hissettiriyor
둘이 헤매는 밀림
– İkinizin dolaştığı orman
너무 달콤한 기분
– Çok tatlı bir ruh hali
Baby, close your eyes
– Kapat gözlerini bebeğim
그저 느껴봐
– Sadece hisset.
돌이킬 수 없이 스며들지 깊이
– Onarılamaz bir şekilde aşılanmış derinlik
감미로운 kisses 그 안에 영원히
– Sonsuza dek tatlı öpücükler
넘쳐 버릴 만큼 나를 채워줘
– Taşacak kadar doldur beni.
너를 위한 맘이 계속 되도록
– Senden hoşlanmaya devam edebilmem için.
파도치듯 넌 휩쓸어가 날
– Dalga gibi süpürüldün.
내일을 떠올리기엔 아쉬우니까
– Yarını düşünmek utanç verici.
집중해 줘 all day, 너 하나면 okay
– Bütün gün, eğer biriysen, tamam.
벗어날 수 없어 널
– Senden kaçamam.
Pretty girl, you’re like peaches (ooh, ooh)
– Güzel kız, şeftali gibisin (ooh, ooh)
Soft 하게 감싸
– Yumuşak sarılmış
입안 가득 번진 sweetness (가득 번진 sweetness)
– Bulaşmış tatlılık dolu ağız (bulaşmış tatlılık dolu)
Feels good to be the bad guy (feels good to be the bad guy)
– Kötü adam olmak iyi hissettiriyor (kötü adam olmak iyi hissettiriyor)
둘이 헤매는 밀림
– İkinizin dolaştığı orman
너무 달콤한 기분 (whoa, oh)
– Çok tatlı hissediyorum (whoa, oh)
Baby, close your eyes
– Kapat gözlerini bebeğim
그저 느껴봐, yeah, yeah (peaches)
– Sadece hisset, evet, evet (şeftali)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.