Alors regarde, regarde-moi
– Bak, bak bana
Maintenant regarde, regarde-nous
– Şimdi bak, bize bak.
Tout mon passé est derrière moi
– Tüm geçmişim geride kaldı
Mais mon cœur noir est toujours là
– Ama kara kalbim hala orada
J’ai pris mon temps, j’suis plus à l’aise même si j’ai eu du mal
– Zamanımı aldım, mücadele etmeme rağmen daha rahatım.
T’as su être la personne qui a éclairci le sombre en moi
– İçimdeki karanlığı temizleyen kişi olmayı biliyordun.
Même si j’ai pas tout réussi, oublie mon caractère
– Her şeyde başarılı olamasam bile, karakterimi unut
Juste entends le bruits des vagues, ferme les yeux et fais le vide
– Sadece dalgaların sesini duy, gözlerini kapat ve ara ver
Apaise-toi sur l’son d’ma voix
– Sakin ol sesimin sesine
J’ressens plus la doulеur, j’crois qu’j’ai trop souffert
– Acıyı daha çok hissediyorum, sanırım çok acı çektim.
Le cœur est noirci dе couleurs
– Kalp renklerle karardı
J’ressens plus la douleur, j’crois qu’j’ai trop souffert
– Acıyı daha çok hissediyorum, sanırım çok acı çektim.
Mais j’sais qu’on ira tout en haut, toucher le ciel
– Ama tüm yolu yukarı çıkıp gökyüzüne dokunacağımızı biliyorum.
Même si mon cœur mène un combat entre peine et joie
– Kalbim hüzün ve sevinç arasında bir savaş veriyor olsa da
Entends bien résonner ces mots comme un écho
– Bu kelimelerin bir yankı gibi yankılandığını duyun
Je te les dirai pas cent fois, compte pas sur ça
– Ben sana yüz defa söylemem, buna o kadar güvenmeyin
Je sais qu’on ira tout en haut, toucher le ciel
– Ta yukarı çıkıp gökyüzüne dokunacağımızı biliyorum.
Pas besoin d’million de mots, comme un écho
– Bir milyon kelimeye gerek yok, yankı gibi
Regarde-moi, regarde-nous
– Bana bak, bize bak
Tout là-haut
– Hepsi yukarıda
Regardez-moi, regardez-nous
– Bana bak, bize bak
Tout là-haut
– Hepsi yukarıda
Ça parle sur nous, que des haineux
– Bizden nefret edenlerden bahsediyor.
On est pas comme ces orgueilleux
– Biz bu gururlu insanlar gibi değiliz.
Vas-y, viens on leur fout le feu
– Hadi, hadi, onları ateşe verelim.
T’inquiète, on va s’les faire à deux
– Merak etme, birlikte yapacağız.
On fait notre vie en attendant
– Bu arada hayatımızı sürdüreceğiz.
Putai,n ça va devenir dangereux
– Putai, n tehlikeli olacak
Dis-leur qu’c’est qu’une question de temps
– Onlara bunun an meselesi olduğunu söyle.
Et maintenant y a plus que toi
– Ve şimdi senden daha fazlası var
J’ressens plus la douleur, j’crois qu’j’ai trop souffert
– Acıyı daha çok hissediyorum, sanırım çok acı çektim.
Le cœur est noirci de couleurs
– Kalp renklerle karardı
J’ressens plus la douleur, j’crois qu’j’ai trop souffert
– Acıyı daha çok hissediyorum, sanırım çok acı çektim.
Mais j’sais qu’on ira tout en haut, toucher le ciel
– Ama tüm yolu yukarı çıkıp gökyüzüne dokunacağımızı biliyorum.
Même si mon cœur mène un combat entre peine et joie
– Kalbim hüzün ve sevinç arasında bir savaş veriyor olsa da
Entends bien résonner ces mots comme un écho
– Bu kelimelerin bir yankı gibi yankılandığını duyun
Je te les dirai pas cent fois, compte pas sur ça
– Ben sana yüz defa söylemem, buna o kadar güvenmeyin
Je sais qu’on ira tout en haut, toucher le ciel
– Ta yukarı çıkıp gökyüzüne dokunacağımızı biliyorum.
Pas besoin d’million de mots, comme un écho
– Bir milyon kelimeye gerek yok, yankı gibi
Regarde-moi, regarde-nous
– Bana bak, bize bak
Tout là-haut
– Hepsi yukarıda
Regardez-moi, regardez-nous
– Bana bak, bize bak
Tout là-haut
– Hepsi yukarıda
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.