Nobody feels the pain behind the love you show
– Gösterdiğin aşkın ardındaki acıyı kimse hissetmiyor
Nobody feels the burden that is yours alone
– Kimse senin yükünü tek başına hissetmiyor.
If when the morning comes you’re not with me (destiny)
– Eğer sabah geldiğinde benimle değilsen (kader)
I know that you’ll return with destiny
– Kaderinle döneceğini biliyorum.
Only you can truly understand
– Sadece sen gerçekten anlayabilirsin
The measure of a hero, is the measure of a man
– Bir kahramanın ölçüsü, bir insanın ölçüsüdür
(I wanna kiss it better, the measure of a man)
– (Daha iyi öpmek istiyorum, bir erkeğin ölçüsü)
The measure of a man
– Bir erkeğin ölçüsü
(I wanna kiss it better, the measure of a man)
– (Daha iyi öpmek istiyorum, bir erkeğin ölçüsü)
Your body bears the scars of every man I know
– Vücudun tanıdığım her erkeğin izlerini taşıyor.
So softly I wanna kiss it better, the scarlet letter
– O kadar yumuşak ki daha iyi öpmek istiyorum, kırmızı mektup
To me, you don’t belong
– Bana, buraya ait değilsin
If when the morning comes, you’re not with me (destiny)
– Eğer sabah geldiğinde benimle değilsen (kader)
I know that you’ll return with destiny
– Kaderinle döneceğini biliyorum.
Only you can truly understand
– Sadece sen gerçekten anlayabilirsin
The measure of a hero, is the measure of a man
– Bir kahramanın ölçüsü, bir insanın ölçüsüdür
(I wanna kiss it better, the measure of a man)
– (Daha iyi öpmek istiyorum, bir erkeğin ölçüsü)
The measure of a man
– Bir erkeğin ölçüsü
(I wanna kiss it better, the measure of a man)
– (Daha iyi öpmek istiyorum, bir erkeğin ölçüsü)
It’s the manners that make a man
– Bir erkeği adap yapar.
But the hammers that break a man
– Ama bir adamı kıran çekiçler
Damn, they wanted to see me broke
– Lanet olsun, beni parasız görmek istediler.
But I flipped the script and I broke the pen
– Ama senaryoyu çevirdim ve kalemi kırdım.
Young and wealthy
– Genç ve zengin
Don’t let it overwhelm me
– Beni bunaltmasına izin verme.
I still give thanks
– Yine de teşekkür ediyorum
Still can’t tell me
– Hala anlayamadın beni
Nothin’, the system failed me
– Hiçbir şey, sistem başarısız oldu
I still bounced back
– Hala toparlamış değilim
I run this ting, got a lot of endurance
– Bu ting’i çalıştırıyorum, çok fazla dayanıklılığım var.
What you know about drastic measures?
– Sert önlemler hakkında ne biliyorsun?
I married the hustle
– Koşuşturmayla evlendim.
Me and the game, like Harry and Meaghan
– Ben ve oyun, Harry ve Meaghan gibi
Some man in my hood too jealous
– Kaputumdaki bir adam çok kıskanç
Why do you feel that we carry a weapon?
– Neden silah taşıdığımızı düşünüyorsun?
Take time and trust the process
– Zaman ayırın ve sürece güvenin
Life’s a game of chess, not checkers
– Hayat satranç oyunudur, dama değil
Told bro that, “You gotta stop stressin’”
– Kardeşime, “Gerilmeyi bırakmalısın” dedi.
“Gotta stop thinkin’ you won’t get through it”
– “Bunu atlatamayacağını düşünmeyi bırakmalısın.”
“It’s all in your mind”
– “Hepsi senin aklında”
“I failed a couple of times”
– “Birkaç kez başarısız oldum”
“I got up and got back to it”
– “Ayağa kalktım ve işe geri döndüm.”
Only (only) you can (you can) truly (truly) understand
– Sadece (sadece) gerçekten (gerçekten) anlayabilirsin
The measure (measure) of a (of a) hero is the measure of a man
– Bir kahramanın ölçüsü, bir insanın ölçüsüdür.
The measure of a man
– Bir erkeğin ölçüsü
Only you can truly understand
– Sadece sen gerçekten anlayabilirsin
The measure of a hero, is the measure of a man
– Bir kahramanın ölçüsü, bir insanın ölçüsüdür
The measure of a man
– Bir erkeğin ölçüsü
FKA twigs Feat. Central Cee – Measure of a Man İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.