Troye Sivan – Easy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You ran away to find something to say
– Söyleyecek bir şey bulmak için kaçtın.
I went astray to make it okay
– Bunu düzeltmek için yoldan çıktım.
And he made it easy, darlin’
– Ve işi kolaylaştırdı, hayatım.

I’m still in love and I say that because
– Hala aşığım ve bunu söylüyorum çünkü
I know how it seems, between you and me
– Seninle benim aramda nasıl göründüğünü biliyorum.
It hasn’t been easy, darlin’
– Kolay olmadı hayatım.

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor
This house is on fire (woo!)
– Bu ev yanıyor (woo!)
Burning the tears right off my face
– Gözyaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell did we do?
– Ne halt ettik biz?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma
Leave me (easy)
– Kolay bana bırak ()

What’s left of the dance
– Danstan geriye ne kaldı
The sun on my hands
– Ellerimdeki güneş
The rock in my throat, a hair on my coat
– Boğazımdaki taş, ceketimdeki saç
The stranger at home, my darling
– Evdeki yabancı, sevgilim
(Like some kind of freak, my darling)
– (Bir çeşit ucube gibi, sevgilim)

Now I’m vulnerable, so sad and alone
– Şimdi savunmasızım, çok üzgün ve yalnızım.
But don’t cry for me ’cause everyone knows
– Ama benim için ağlama çünkü herkes biliyor
You reap what you sow, my darling
– Ne ekersen onu biçersin sevgilim
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor
This house is on fire (woo!)
– Bu ev yanıyor (woo!)
Burning the tears right off my face
– Gözyaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell did we do?
– Ne halt ettik biz?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma
Don’t leave me
– Beni bırakma

(He made it easy)
– (İşi kolaylaştırdı)
(Please don’t leave me)
– (Lütfen beni bırakma)
(He made it easy)
– (İşi kolaylaştırdı)
(Please don’t leave me)
– (Lütfen beni bırakma)

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor
This house is on fire (woo!)
– Bu ev yanıyor (woo!)
Burning the tears right off my face
– Gözyaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell did we do?
– Ne halt ettik biz?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me (no)
– Lütfen beni bırakma (hayır)
Don’t leave me
– Beni bırakma

(He made it easy)
– (İşi kolaylaştırdı)
(Please don’t leave me)
– (Lütfen beni bırakma)
(He made it easy)
– (İşi kolaylaştırdı)
(Please don’t leave me)
– (Lütfen beni bırakma)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın