Robert Grace – Hate Me İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Can’t sleep, ’cause of something that you said
– Uyuyamıyorum, söylediğin bir şey yüzünden
Yeah, the lines keep playing, getting louder in my head
– Evet, replikler çalmaya devam ediyor, kafamda daha da yükseliyor.
Another night spent wishing that I found somebody else
– Başka birini bulmayı dileyerek geçen bir gece daha
Another bad decision
– Başka bir kötü karar
Why do I do this to myself, oh?
– Bunu neden kendime yapıyorum?

Here we go again, another nightmare
– İşte yine başlıyoruz, başka bir kabus
(Let’s just play pretend) like I don’t get scared
– Korkmuyormuşum gibi davranalım.
(You are not my friend) you’re not my friend
– (Sen benim arkadaşım değilsin) sen benim arkadaşım değilsin
Fuck your sorrys, yeah, ’cause this is the end (wait)
– Üzüntülerini siktir et, evet, çünkü bu son (bekle)

I bet you hate me, but, I hate you more
– Eminim benden nefret ediyorsundur ama senden daha çok nefret ediyorum.
You left my heart in pieces on your bedroom floor
– Kalbimi yatak odanızın zemininde paramparça ettin.
You tried to change me, put me under your control
– Beni değiştirmeye çalıştın, beni kontrol altına aldın.
Well, this is fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Bu siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.

I just want to forget about all the times that you sat there
– Sadece orada oturduğun zamanları unutmak istiyorum.
Fucking up the pieces of my mind
– Aklımdan parçaları berbat
‘Cause I don’t want to be the one
– Çünkü ben o olmak istemiyorum.
That your scars are always leaning on
– Yara izlerinin her zaman dayandığı
Just a puppet you can string along, ah
– Sadece bir kukla, ah
Every time I see you coming
– Ne zaman geldiğini görsem

(Here we go again) another nightmare
– (İşte yine başlıyoruz) başka bir kabus
(Let’s just play pretend) like I don’t get scared
– Korkmuyormuşum gibi davranalım.
(You are not my friend) you’re not my friend
– (Sen benim arkadaşım değilsin) sen benim arkadaşım değilsin
Fuck your sorrys, yeah, ’cause this is the end (wait)
– Üzüntülerini siktir et, evet, çünkü bu son (bekle)

I bet you hate me, but, I hate you more
– Eminim benden nefret ediyorsundur ama senden daha çok nefret ediyorum.
You left my heart in pieces on your bedroom floor
– Kalbimi yatak odanızın zemininde paramparça ettin.
You tried to change me, put me under your control
– Beni değiştirmeye çalıştın, beni kontrol altına aldın.
Well, this is fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Bu siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.

Hate me, but, I hate you more
– Benden nefret et, ama senden daha çok nefret ediyorum.
I bet you hate me, but, I hate you more
– Eminim benden nefret ediyorsundur ama senden daha çok nefret ediyorum.
You call me crazy, for walking out that fucking door
– O lanet kapıdan çıktığım için bana deli diyorsun.
I bet you hate me, but I (hate you more)
– Benden nefret ettiğine eminim, ama senden nefret ediyorum)

I bet you hate me, but, I hate you more
– Eminim benden nefret ediyorsundur ama senden daha çok nefret ediyorum.
You left my heart in pieces on your bedroom floor
– Kalbimi yatak odanızın zemininde paramparça ettin.
You tried to change me, put me under your control
– Beni değiştirmeye çalıştın, beni kontrol altına aldın.
Well, this is fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Bu siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
(No, I won’t, no, I won’t, no)
– (Hayır, yapmayacağım, hayır, yapmayacağım, hayır)

Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
(No, I won’t, no, I won’t, no)
– (Hayır, yapmayacağım, hayır, yapmayacağım, hayır)
Fuck you, goodbye, yeah, I won’t let you ruin my life
– Siktir git, hoşçakal, evet, hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın