Gera MX, Jayrick & Ervin River – Complicado İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah
– Evet

Afuera todo bien, el pecho todo mal
– Her şey yolunda, göğüs her şey kötü
Siento que me quema como un trago de mezcal
– Mezcal içer gibi yanıyormuş gibi hissediyorum.
Está lindo el edén, yo me quiero quedar
– Eden çok güzel, kalmak istiyorum.
De aquí abajito con mi micro siento que lo vo’ a lograr
– Buradan aşağıya, mikro cihazımla bunu başaracağımı hissediyorum.

Crisis de ansiedad que siento que no me deja ni hablar
– Konuşmama bile izin vermeyeceğini hissettiğim kaygı krizi
Y yo en el camerino como a media hora de cantar
– Ve soyunma odasında şarkı söylememe yarım saat kaldı.
Bríndame un silencio cuando me miren rezar
– Beni dua ederken izlediklerinde bana bir sessizlik ver
Que no estoy pidiendo ayuda, estoy hablando con papá
– Yardım istemiyorum, babamla konuşuyorum.

Tres toquidos en la puerta, veo las luces, vas, te toca
– Kapıyı üç kez çalarsan, ışıkları görürüm, sen git, sen dokun
Ya no salgo para el cine, yo ya no peleo con locas
– Artık sinemaya gitmiyorum, artık deli gibi dövüşmüyorum.
Tres vueltas pa’ los 30, todo mi nivel aumenta
– 30 İçin üç tur, tüm seviyem artar
Extraño mi antigua calle, con una tarde friolenta
– Soğuk bir öğleden sonra geçirdiğim eski sokağımı özlüyorum.

Una sonrisa lenta, un besito sabor menta
– Yavaş bir gülümseme, nane aromalı bir öpücük
Lo de amarte yo quisiera, pero bueno, el diablo tienta
– Seni sevmek istiyorum, ama hey, şeytan cezbeder
Sale después de algún show cuando llena está la luna
– Ay dolduğunda bir gösteriden sonra ortaya çıkar
Tengo la presión encima, pero bueno, no me abruma
– Üzerimde baskı var ama bu beni bunaltmıyor.

Construí todo el futuro con la tinta de mi pluma
– Bütün geleceği kalemimin mürekkebiyle inşa ettim.
Y nunca volví para casa, tuve que comprarme una
– Ve eve hiç gelmedim, bir tane almak zorunda kaldım.
Este álbum personal, tómalo como un amigo
– Bu kişisel albüm, bir arkadaş olarak al
Que te está diciendo: “bueno, estoy roto, pero aquí sigo”
– Sana diyor ki, ” kırıldım ama hala buradayım.”

A veces pago caro to’ los sueños que persigo
– Bazen peşinden koştuğum hayallere pahalıya öderim.
No hay abrazos para el frío, sólo de marca un abrigo, yeah
– Soğuğa sarılmak yok, sadece bir palto damgala, evet
(Sólo de marca un abrigo, sé que me veo medio triste, pero bueno)
– (Sadece bir ceket marka, üzgün göründüğümü biliyorum, ama iyi)

Es un poquito complicado
– Biraz karışık.
Tener al diablo aquí a mi lado
– Şeytanın yanımda olması
Le dije que se fuera y no se quiere ir
– Ona gitmesini söyledim ve gitmek istemiyor.
Al parecer el sol otra vez va a salir
– Görünüşe göre güneş yeniden doğacak.

Es un poquito complicado
– Biraz karışık.
Que el tiempo sea mi abogado
– Zaman avukatım olsun
Le pedí que se quedara y se tuvo que ir
– Ondan kalmasını istedim ve gitmesi gerekti.
Me he estado rompiendo y así vo’ a seguir, yeah-eh-eh (yeah, oh)
– Ayrılıyordum ve bu yüzden devam edeceğim, evet-eh-eh (evet, oh)

Una niña que me gusta, no se puede, es artista
– Sevdiğim bir kız, yapamazsın, o bir sanatçı.
Y además no le gusta la calle y ni soy futbolista
– Ayrıca caddeyi sevmiyor ve ben futbolcu bile değilim.
Cuido menos los detalles que mi verso en una pista
– Bir parçadaki ayetimden daha az ayrıntıya dikkat ediyorum
Y por eso yo solito me he borrado de esa lista
– Bu yüzden kendimi o listeden sildim.

Un recuerdo que quería me hizo cambiar de episodio
– İstediğim bir anı bölümleri değiştirmemi sağladı.
Pues le gustaban mis besos, pero nunca mis demonios
– Çünkü öpücüklerimi severdi ama şeytanlarımı asla sevmezdi.
Yo ni tocaba instrumentos, yo ni subiría a ese podio
– Enstrüman çalmadım, o kürsüye bile çıkamazdım.
Y por eso de lejitos, olvidamos el ser novios
– Ve çok uzaklarda nişanlanmayı unutuyoruz.

El pasado siempre abraza, pero arde cuando quema
– Geçmiş her zaman kucaklaşır, ama yandığında yanar
Y después de diez caídas piensa si vale la pena
– Ve on düşüşten sonra buna değip değmeyeceğini düşün
Siento que nunca te olvido, es más, te llevo hasta en las venas
– Seni asla unutmadığımı hissediyorum, aslında seni damarlarımda taşıyorum.
Sé que ya se me hizo tarde, pero bueno, es mi problema
– Geç kaldığımı biliyorum ama bu benim sorunum.

Se me dio caminar solo, siempre contando billete
– Yalnız yürümem için verildi, her zaman bilet saydım
Nos mentimos a la cara, así deja, mejor vete
– Birbirimizin yüzüne yalan söylüyoruz, o yüzden gitsen iyi olur
Que yo no soy de plástico y tú no eres mi juguete
– Plastik olmadığımı ve benim oyuncağım olmadığını
Y pienso brillar más alto, mami, que ese par de aretes
– Ve o çift küpeden daha yükseğe parlamaya niyetliyim anne.

El mundo se queda chico cuando escribo como hoy
– Bugün gibi yazdığımda dünya küçülüyor.
Eras todo lo que fui, ya no eres lo que soy
– Artık kim olduğumu ben hep sendin, değil mi
Sé que voy a llegar lejos, pero contigo no voy
– Uzaklara gideceğimi biliyorum ama seninle gitmiyorum.
Eras todo lo que fui, ya no eres lo que soy
– Artık kim olduğumu ben hep sendin, değil mi

Es un poquito complicado
– Biraz karışık.
Tener al diablo aquí a mi lado
– Şeytanın yanımda olması
Le dije que se fuera y no se quiere ir
– Ona gitmesini söyledim ve gitmek istemiyor.
Al parecer el sol otra vez va a salir
– Görünüşe göre güneş yeniden doğacak.

Es un poquito complicado
– Biraz karışık.
Que el tiempo sea mi abogado
– Zaman avukatım olsun
Le pedí que se quedara y se tuvo que ir
– Ondan kalmasını istedim ve gitmesi gerekti.
Me he estado rompiendo y así vo’ a seguir, yeah-eh-eh
– Ayrılıyorum ve devam edeceğim, evet-eh-eh

No sé pa’ dónde voy
– Nereye gittiğimi bilmiyorum
Y sigo caminando, oh-oh
– Ve yürümeye devam ediyorum, oh-oh
El diablo se me esconde, eh-eh
– Şeytan benden saklanıyor, eh-eh
Yo ni lo estoy buscando, oh-oh
– Onu aramıyorum bile, oh-oh
Yeah-eh
– Evet-eh




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın