Introduced me to your family
– Aileniz ile tanıştırdı
Watched my favorite shows on your TV
– Televizyonunda en sevdiğim programları izledim.
Made me breakfast in the morning
– Sabah kahvaltımı hazırladım.
When you got home from work
– İşten eve geldiğinde
Making plans to travel around the world
– Dünyayı dolaşmak için planlar yapmak
Said we always put each other first
– Her zaman birbirimizi ilk sıraya koyduğumuzu söyledi.
All of songs we used to play to
– Eskiden çaldığımız tüm şarkılar
Funny now I hate you
– Komik şimdi senden nefret ediyorum
Now I,
– Şimdi ben,
Remember when you’d call me late at night
– Gece geç saatte beni ne zaman arayacağını unutma.
I gave you my hours and advice
– Saat benim ve benim tavsiyelerim
Just tryna fix you and all your daddy issues
– Sadece seni ve babanın sorunlarını düzeltmeye çalış
But now I don’t even miss you anymore
– Ama artık seni özlemiyorum bile.
So I,
– Yani ben,
I want all the tears back that I cried
– Ağladığım tüm gözyaşlarını geri istiyorum
All the hours spent giving advice on how to write your songs
– Şarkılarınızı nasıl yazacağınız konusunda tavsiyelerde bulunmak için harcanan tüm saatler
All you did was prove me wrong
– Tek yaptığın yanıldığımı kanıtlamaktı.
When you said you love me
– Beni sevdiğini söylediğinde
While you must had your fingers crossed
– Parmaklarını çapraz tutmuş olmalısın.
Shoulda payed attention to my friends
– Arkadaşlarıma dikkat etmeliydim.
Telling me how bad it’s gonna end
– Sonunun ne kadar kötü olacağını söylüyorum.
Always giving their opinions
– Her zaman fikirlerini vermek
Now I wish I would have listen
– Şimdi keşke dinleseydim
I could say I’m sorry but I’m not
– Üzgün olduğumu söyleyebilirim ama değilim.
You don’t deserve the one thing that you lost
– Kaybettiğin tek şeyi hak etmiyorsun.
Now I,
– Şimdi ben,
Remember when you’d call me late at night
– Gece geç saatte beni ne zaman arayacağını unutma.
And I gave you my hours and advice
– Sana çalışma saatlerimi ve tavsiyemi verdim.
Just tryna fix you and all your daddy issues
– Sadece seni ve babanın sorunlarını düzeltmeye çalış
But now I don’t even miss you anymore
– Ama artık seni özlemiyorum bile.
So I,
– Yani ben,
I want all the tears back that I cried
– Ağladığım tüm gözyaşlarını geri istiyorum
All the hours spent giving advice on how to write your songs
– Şarkılarınızı nasıl yazacağınız konusunda tavsiyelerde bulunmak için harcanan tüm saatler
All you did was prove me wrong
– Tek yaptığın yanıldığımı kanıtlamaktı.
When you said you love me
– Beni sevdiğini söylediğinde
While you must had your fingers crossed
– Parmaklarını çapraz tutmuş olmalısın.
(Oh oh)
– (Oh oh)
Your fingers crossed (oh oh)
– Parmakların geçti (oh oh)
Your fingers crossed (oh oh)
– Parmakların geçti (oh oh)
Ohh when you said you love me
– Ohh aşk dediğinde beni
While you must had your fingers crossed
– Parmaklarını çapraz tutmuş olmalısın.
So I,
– Yani ben,
I want all the tears back that I cried
– Ağladığım tüm gözyaşlarını geri istiyorum
All the hours spent giving advice on how to write your songs
– Şarkılarınızı nasıl yazacağınız konusunda tavsiyelerde bulunmak için harcanan tüm saatler
All you did was prove me wrong
– Tek yaptığın yanıldığımı kanıtlamaktı.
Wish you said you love me
– Keşke beni sevdiğini söyleseydin.
When you didn’t have your fingers crossed.
– Parmaklarını çapraz geçirmediğin zaman.
Lauren Spencer-Smith – Fingers Crossed İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.