Through drought and famine, natural disasters
– Kuraklık ve kıtlık, doğal afetler
My baby has been around for me
– Bebeğim benim için buralardaydı.
Kingdoms have fallen, angels be calling
– Krallıklar çöktü, melekler çağırıyor
None of that could ever make me leave
– Bunların hiçbiri gitmeme sebep olamazdı.
Every time I look into your eyes I see it
– Gözlerine her baktığımda onu görüyorum.
You’re all I need
– Hep sana ihtiyacım var
Every time I get a bit inside I feel it
– Ne zaman biraz içime girsem bunu hissediyorum.
Ooh, who would’ve thought I’d get you?
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
Ooh, who would’ve thought I’d get you?
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
And when we’re making love
– Ve sevişirken
Your cries they can be heard from far and wide
– Çığlıklarınız uzaklardan ve genişlerden duyulabilir.
It’s only the two of us
– Sadece ikimiz değil
Everything I need’s between those thighs
– İhtiyacım olan her şey o kalçaların arasında
Every time I look into your eyes I see it
– Gözlerine her baktığımda onu görüyorum.
You’re all I need
– Hep sana ihtiyacım var
Every time I get a bit inside I feel it
– Ne zaman biraz içime girsem bunu hissediyorum.
Ooh, who would’ve thought I’d get you?
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
Oh yeah, oh yeah babe
– Oh evet, oh evet bebeğim
Ooh, who would’ve thought I’d get you?
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
And I’ll take some time
– Ve biraz zaman alacağım
Just to be thankful
– Sadece şükretmek için
That I had days full of you, you
– Seninle dolu günlerim olduğunu, sen
Before it winds down into
– İçine düşmeden önce
The memories, it’s all just memories
– Anılar, hepsi sadece anılar
La-la-la-la-la
– La-la-la-la-la
If you’ve got someone you like
– Eğer sevdiğin biri varsa
(Don’t you love when I come around)
– (Buraya geldiğimde sevmiyor musun?)
Somebody just tell somebody
– Biri birine söylesin.
If you’ve got someone you like
– Eğer sevdiğin biri varsa
Feel something that’s right
– Doğru olan bir şey hisset
Somebody just tell somebody (build you up then I take)
– Birisi sadece birine söyle (seni inşa et, sonra alırım)
Ooh, who would’ve thought I’d get you?
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
(Oh yeah, oh yeah babe)
– (Oh evet, oh evet bebeğim)
Ooh, who would’ve thought I’d get you
– Seni yakalayabileceğimi kim düşünebilirdi ki?
This feels like summer
– Bu yaz gibi geliyor
Boy you make me feel so alive
– Beni çok canlı hissettiriyorsun.
Just be my lover
– Sadece sevgilim ol
Boy you’ll lead me to paradise
– Oğlum beni cennete götüreceksin.
Daniel Caesar Feat. Kali Uchis – Get You İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.