Ci penso tutte le notti
– Bunu her gece düşünüyorum.
Sono il fuego, non mi tocchi
– Ben fuego’yum, dokunma bana
Qua è il paese dei balocchi
– Burası oyuncakların ülkesi
Baby, tu guarda i miei occhi
– Bab Bab
Sono un angelo, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Ben bir meleğim, ama üç gözlü (ama üç gözlü)
Con tre occhi, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Üç gözle, ama üç gözle (ama üç gözle)
Scemo, non scherzare che ho molto da perdere
– Aptal, kaybedecek çok şeyim olduğu konusunda şaka yapma.
Sai, sono un pazzo poi potrei perderlo davvero, fa “pam” (Gang)
– Biliyor musun, ben bir aptalım, o zaman gerçekten kaybedebilirim, “Pam” (Çete)
Sai, che lo faccio davvero, ma dico davvero, sì, ero senza un euro (Gang)
– Biliyor musun, gerçekten biliyorum, ama gerçekten söylüyorum, evet, euro’suzdum (Çete)
Lo sbirro ci ferma che il mio amico è nero e poi vede che pure io sono straniero
– Polis, arkadaşımın siyah olduğunu ve sonra benim de yabancı olduğumu görmemizi engelliyor.
No, che strada prendere non lo so
– Hayır, hangi yoldan gideceğimi bilmiyorum.
Se chi ci dovrebbe proteggere poi non lo fa
– Eğer bizi kim koruyacaksa o korumaz.
Fa il contrario e picchia il mio bro
– Tam tersini yapıyor ve kardeşimi dövüyor
Oh, yah, mi sento pesante che c’ho troppa rabbia dentro di me
– Ah ,ah
Oh yah, vorrei non sapere che cos’è l’amore
– Ohah
Ma cazzo so bene cos’è
– Ne olduğunu bilmiyor muyum
So bene com’è, ogni notte mi addormento pensando a te
– O, her gece nasıl uyuyor düşünme sonbahar biliyorum
Mi chiedo dov’è, la sento che è così, la vedo per questo di occhi ne ho tre
– Nerede olduğunu merak ediyorum, öyle olduğunu hissediyorum, bunun için görüyorum Üç gözüm var
Ora sono le tre, io che scrivo e parlo di lei
– Şimdi saat üç, onun hakkında yazıp konuşuyorum.
E continuo fino alle sei in giro coi miei
– Ve saat altıya kadar benimkiyle devam ediyorum.
Stanotte non voglio pensarci e alzo il volume sul Benz
– Bu gece bunu düşünmek istemiyorum ve Benz’in sesini açıyorum.
Ci penso tutte le notti
– Bunu her gece düşünüyorum.
Sono il fuego, non mi tocchi
– Ben fuego’yum, dokunma bana
Qua è il paese dei balocchi
– Burası oyuncakların ülkesi
Baby, tu guarda i miei occhi
– Bab Bab
Sono un angelo, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Ben bir meleğim, ama üç gözlü (ama üç gözlü)
Con tre occhi, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Üç gözle, ama üç gözle (ama üç gözle)
Con tutti i miei soci ho fatto un patto
– Tüm ortaklarımla bir anlaşma yaptım.
Che racconto tutto quello che ho fatto
– Yaptığım her şey hakkında sana ne söyleyeyim?
Solo verità, bang, solo verità
– Sadece gerçek, bang, sadece gerçek
Facevo rapine ai figli di papi per portare medicinali a mami
– Anneme ilaç getirmek için papaların çocuklarını soyuyordum.
Dimmi, come sta? Baby, come sta
– Söylesene, nasılsın? Bab Bab
Non ha più rapporti coi suoi familiari
– Artık ailesi ile ilişkiler var
Per colpa dei suoi assistenti sociali
– Sosyal hizmet uzmanları yüzünden
Ma come si fa? Ero solo un bambino in mezzo a tutto ‘sto casino
– Ama bunu nasıl yapıyorsun? Ben sadece bu karmaşanın ortasında bir çocuktum.
Mamma, guarda il tuo bambino è sul palco a far casino
– Anne, bak bebeğin sahnede dalga geçiyor.
Mio padre ora mi richiama “Tutto a posto, piccolino?”
– Babam şimdi beni geri çağırıyor, ” her şey yolunda mı bebeğim?”
Papà sei un figlio di -, eri morto, ora vivo
– Baba sen bir oğul … ölmüştün, şimdi hayattasın.
Tranquillo che ti do la -, sappi che tu mi fai schifo
– Sessiz ol ki sana …, beni yaladığını bil.
La gente prima mi snobbava, ora invece mi fa il tifo
– İnsanlar beni küçümserdi, şimdi beni neşelendiriyorlar
Ci penso tutte le notti
– Bunu her gece düşünüyorum.
Sono il fuego, non mi tocchi
– Ben fuego’yum, dokunma bana
Qua è il paese dei balocchi
– Burası oyuncakların ülkesi
Baby, tu guarda i miei occhi
– Bab Bab
Sono un angelo, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Ben bir meleğim, ama üç gözlü (ama üç gözlü)
Con tre occhi, ma con tre occhi (Ma con tre occhi)
– Üç gözle, ama üç gözle (ama üç gözle)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.