K’NAAN – Hurt Me Tomorrow İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

This ain’t a good time
– Bu iyi bir zaman değil
But when is it ever
– Ama ne zaman olacak
I know the perfect time
– Mükemmel zamanı biliyorum.
And baby that’s never
– Ve bebeğim bu asla
So don’t you dare leave me now
– Şimdi beni terk etmeye cüret etme.
Throw my heart on the ground
– Kalbimi yere at
Cause tonight ain’t the night for sorrow
– Çünkü bu gece keder gecesi değil
But you can hurt me tomorrow, okay
– Ama yarın canımı yakabilirsin, tamam mı
It’s on you…
– Sana bağlı…
Okay…
– Tamam…

I used to be a strange fruit
– Eskiden tuhaf bir meyveydim.
Billy holiday, then you got me by my roots
– Billy holiday, o zaman beni köklerimden yakaladın.
Sent the pain away
– Acıyı uzaklaştırdı
I tried to question our direction, that was my mistake
– Yönümüzü sorgulamaya çalıştım, bu benim hatamdı.
I had to ask you where we going baby, marvin gaye
– Nereye gittiğimizi sormak zorundaydım bebeğim, marvin gaye
I used to do it like sinatra, do it my way
– Eskiden sinatra gibi yapardım, kendi yöntemimle yapardım.
Now I’m the fugee of my lauren hill that got away
– Şimdi kaçıp giden lauren hill’imin kaçağıyım.
I felt we had it at last love, etta james
– Sonunda sahip olduğumuzu hissettim aşk, etta james
But now i’m wondering…
– Ama şimdi merak ediyorum…

If what I heard it’s true
– Eğer duyduğum doğruysa
Then I know what you came to do
– O zaman ne yapmaya geldiğini biliyorum.
Love may be blind but i’m looking at you
– Aşk kör olabilir ama sana bakıyorum
So before you pull the trigger, did you ever consider
– Tetiği çekmeden önce hiç düşündün mü?

This ain’t a good time
– Bu iyi bir zaman değil
But when is it ever
– Ama ne zaman olacak
I know the perfect time
– Mükemmel zamanı biliyorum.
And baby that’s never
– Ve bebeğim bu asla
So don’t you dare leave me now
– Şimdi beni terk etmeye cüret etme.
Throw my heart on the ground
– Kalbimi yere at
Cause tonight ain’t the night for sorrow
– Çünkü bu gece keder gecesi değil
But you can hurt me tomorrow
– Ama yarın canımı yakabilirsin.

You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın

If you can take a rain check on a stormy night
– Fırtınalı bir gecede yağmur kontrolü yapabilirsen
Then I will love you till you oh, like you betty white
– O zaman seni sevene kadar seveceğim, tıpkı senin gibi betty white
You can hurt me any other day, pick a fight
– Beni başka bir gün incitebilirsin, kavga çıkarabilirsin.
But not on monday, tuesday, wednesday, thursday, friday night
– Ama Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma gecesi
And I believe we can be, cause I got a song to write
– Olabileceğimize inanıyorum çünkü yazmam gereken bir şarkı var.
I promise i’mma hear you out when the time is right
– Söz veriyorum doğru zaman geldiğinde seni dinleyeceğim.
Let’s have a talk, august 7, 2099
– Konuşalım, 7 Ağustos 2099
At your place or mine?
– Yer yoksa benimki mi?

This ain’t a good time
– Bu iyi bir zaman değil
But when is it ever
– Ama ne zaman olacak
I know the perfect time
– Mükemmel zamanı biliyorum.
And baby that’s never
– Ve bebeğim bu asla
So don’t you dare leave me now
– Şimdi beni terk etmeye cüret etme.
Throw my heart on the ground
– Kalbimi yere at
Cause tonight ain’t the night for sorrow
– Çünkü bu gece keder gecesi değil
But you can hurt me tomorrow
– Ama yarın canımı yakabilirsin.

Hey why you turn around and walk away
– Hey neden arkanı dönüp gidiyorsun
I know you got a lot to say
– Söyleyecek çok şeyin olduğunu biliyorum.
And I really want to talk about it
– Ve gerçekten bunun hakkında konuşmak istiyorum.
Just not today
– Sadece bugün değil

Is there an instrument to measure all the hurting ache
– Tüm acıyan ağrıları ölçmek için bir araç var mı
A looking glass so we can see where all the magic went
– Tüm sihrin nereye gittiğini görebilmemiz için bir gözetleme camı
I need a button, I can push so we can start again
– Bir düğmeye ihtiyacım var, basabilirim böylece yeniden başlayabiliriz.
Cause girl you bring me to my knees…
– Kız neden benim diz bana getir…

This ain’t a good time
– Bu iyi bir zaman değil
But when is it ever
– Ama ne zaman olacak
I know the perfect time
– Mükemmel zamanı biliyorum.
And baby that’s never
– Ve bebeğim bu asla
So don’t you dare leave me now
– Şimdi beni terk etmeye cüret etme.
Throw my heart on the ground
– Kalbimi yere at
Cause tonight ain’t the night for sorrow
– Çünkü bu gece keder gecesi değil
But you can hurt me tomorrow
– Ama yarın canımı yakabilirsin.

You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
You can hurt me
– Zarar veremezsin bana
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın
Tomorrow
– Yarın




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın