I thought I wanted love, ’til you showed me what it was
– Ne aşk istiyordum, ’til bana gösterdiğin
I’ve never been golden
– Hiç altın olmadım
But I swear that I showed it
– Ama yemin ederim gösterdim.
It’s a blessing and a curse for the better, it’s only worse
– Bu bir nimet ve daha iyisi için bir lanet, sadece daha kötüsü
Wouldn’t wish it on no one
– Kimsenin bunu yaşamasını istemem
It’s one hell of a low one
– Düşük bir tek sen
We’re going up, we going down
– Yukarı çıkıyoruz, aşağı gidiyoruz.
We can run it back, we could work it out
– Geri çalıştırabiliriz, halledebiliriz.
But, no, ooh-oh-oh-oh
– Ama hayır, ooh-oh-oh-oh
Late at night, going out my mind
– Gece geç saatlerde, aklımı kaçırıyorum.
Praying that the sun don’t rise, like
– Güneşin doğmaması için dua etmek gibi
No, ooh-oh-oh, mm-mm
– Hayır, ooh-oh-oh, mm-mm
Waking up, but wishing that you don’t
– Uyanmak, ama olmamanı dilemek
(Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
– (Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
Is something that I pray you’ll never know
– Asla bilemeyeceğin bir şey için dua ediyorum.
(Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
– (Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
Up all night, drinking liquor like it’s water
– Bütün gece su gibi içki içerek uyudum.
Waking up, knowing I’m somebody’s daughter, but
– Uyanmak, birinin kızı olduğumu bilmek, ama
I don’t know a lot about my father
– Babam hakkında pek bir şey bilmiyorum.
Maybe that’s the reason I don’t do shit like I oughta, no
– Belki de bu yüzden gerektiği gibi bir bok yapmıyorum, hayır
I need some medicine, this shit that my head is in
– Biraz ilaca ihtiyacım var, kafamın içinde olduğu bu bok
Got me, thinking-crushing it, lying in this bed I’m in
– Beni kandırdın, düşündüm- ezdim, içinde bulunduğum bu yatakta yattım
Up all night, drinking liquor like it’s water
– Bütün gece su gibi içki içerek uyudum.
Maybe that’s the reason I don’t do shit like I oughta, no
– Belki de bu yüzden gerektiği gibi bir bok yapmıyorum, hayır
Waking up, but wishing that you don’t
– Uyanmak, ama olmamanı dilemek
(Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
– (Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
Is something that I pray you’ll never know
– Asla bilemeyeceğin bir şey için dua ediyorum.
(Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
– (Ooh-ooh-ooh-ooh, ooh-ooh-ooh-ooh)
You might love the highs but you ain’t seen the lows
– Yüksekleri sevebilirsin ama alçakları görmedin
You don’t know the half of it and I pray you’ll never know
– Yarısını bilmiyorsun ve dua ediyorum ki asla bilemeyeceksin.
(Whoa-oh-oh-oh-oh) waking up but wishing that you don’t
– (Whoa-oh-oh-oh-oh) uyanmak ama olmamanı dilemek
(Wishing that you don’t)
– (Yapmamanı dileyerek)
Is something that I pray you’ll never know
– Asla bilemeyeceğin bir şey için dua ediyorum.
You’ll never know, you’ll never know
– Asla bilemeyeceksin, asla bilemeyeceksin
You’ll never know
– Asla bilemeyeceksin
Jessie Murph – Pray İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.