Mmmh
– Mmmh
Mmmh
– Mmmh
Mmmh
– Mmmh
Mmmh
– Mmmh
Mmmh
– Mmmh
Oooh
– Oooh
Yeah, yeah
– Evet, Evet
Baby I just don’t get it, do you enjoy being hurt?
– Bebeğim anlamıyorum, incinmekten hoşlanıyor musun?
I know you smelled the perfume, the make-up on his shirt
– Parfümü, gömleğindeki makyajı kokladığını biliyorum.
You don’t believe his stories, you know that they’re all lies
– Onun hikayelerine inanmıyorsun, hepsinin yalan olduğunu biliyorsun.
Bad as you are, you stick around and I just don’t know why
– Ne kadar kötüysen kal ve nedenini bilmiyorum.
If I was ya man
– Yerinde olsam adamım
(Baby you)
– (Bebek)
Never worry ’bout
– Asla endişelenme
(What I do)
– (Yaptığım şey)
I’d be coming home
– Eve geliyor olurdum.
(Back to you)
– (Sana geri dönelim)
(Every night, doin’ you right)
– (Her gece, doğru yapıyorsun)
You’re the type of woman
– Kadın tipi sensin
(Deserves good things)
– (İyi şeyleri hak ediyor)
Fistful of diamonds
– Bir avuç elmas
(Hand full of rings)
– (Yüzüklerle dolu el)
Baby, you’re a star
– Bebeğim, sen bir yıldızsın.
(I just want to show you, you are)
– (Sadece sana göstermek istiyorum, öylesin)
You should let me love you
– Sana aşkı anlatayım
Let me be the one to give you everything you want and need
– Sana istediğin her şeyi verecek kişi ben olayım ve ihtiyaç
Baby good love and protection
– Bebek iyi sevgi ve koruma
Make me your selection show you the way love’s supposed to be
– Bana seçimini yap sana aşkın nasıl olması gerektiğini göster
Baby you should let me love you, love you, love you, love you, yeah
– Bebeğim seni sevmeme izin vermelisin, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum, evet
Yeah, listen
– Evet, dinle
Your true beauty’s description looks so good that it hurts
– Gerçek güzelliğinin tarifi o kadar iyi görünüyor ki acıtıyor
You’re a dime plus ninety-nine and it’s a shame
– Sen bir kuruş artı doksan dokuzsun ve bu utanç verici
Don’t even know what you’re worth
– Değerinin ne olduğunu bile bilmiyorsun.
Everywhere you go they stop and stare
– Nereye gidersen git durup bakıyorlar
Cause you’re bad and it shows
– Çünkü sen kötüsün ve belli oluyor
From your head to your toes, out of control, baby you know
– Başından ayak parmaklarına kadar kontrolden çıkmış bebeğim biliyorsun
If I was ya man
– Yerinde olsam adamım
(Baby you)
– (Bebek)
Never worry ’bout
– Asla endişelenme
Ho what I do
– Ho ne yapıyorum
I’d be coming home
– Eve geliyor olurdum.
(Back to you)
– (Sana geri dönelim)
(Every night, doin’ you right)
– (Her gece, doğru yapıyorsun)
You’re the type of woman
– Kadın tipi sensin
(Deserves good things)
– (İyi şeyleri hak ediyor)
Fistful of diamonds
– Bir avuç elmas
(Hand full of rings)
– (Yüzüklerle dolu el)
Baby, you’re a star
– Bebeğim, sen bir yıldızsın.
(I just want to show you, who you are)
– (Sadece sana kim olduğunu göstermek istiyorum)
You should let me love you
– Sana aşkı anlatayım
Let me be the one to, give you everything you want and need
– Sana istediğin her şeyi vermek için, tek başıma olmak istiyorum ve ihtiyacım var
Baby good love and protection
– Bebek iyi sevgi ve koruma
Make me your selection, show you the way love’s supposed to be
– Seçiminizi beni, yolu sevgi sözde olmanı göster
Ho baby you should let me, yeah, yeah
– Ho bebek edeyim, Evet, bence de Evet
(You deserve better girl) Ho, ho
– (Daha iyi bir kızı hak ediyorsun) Ho, ho
You know you deserve better
– Daha iyisini hak ettiğini biliyorsun.
(We should be together girl)
– (Birlikte olmalıyız kızım)
Baby, with me and you it’s whatever girl
– Bebeğim, sen ve ben her ne kızsak
So, so can we make this thing ours?
– Bu şeyi kendimiz yapabilir miyiz?
You should let me love you
– Sana aşkı anlatayım
Let me be the one to (Let me be the one)
– Güven bana (güven bana İzin)izin
Give you everything you want and need (to give, said everything)
– Sana istediğin ve ihtiyacın olan her şeyi ver (vermek, her şeyi söyledi)
Good love and protection (you need)
– İyi sevgi ve koruma (ihtiyacın var)
(Said every thing)
– (Her şeyi söyledi)
Make me your selection
– Bana seçimini yap
Show you the way love’s supposed to be (Will you take me baby) Hey
– Sana aşkın nasıl olması gerektiğini göster (Beni alır mısın bebeğim) Hey
Hey (Baby you should let me love you)
– Hey (Bebeğim seni sevmeme izin vermelisin)
Let me be the one to (Baby the one)
– (Bebek bir)kişi olmama izin ver
Give you everything you want and need (To, everything you need)
– İstediğiniz ve ihtiyacınız olan her şeyi size verin (İhtiyacınız olan her şey için)
Baby, good love and protection (Hoo baby)
– Bebeğim, iyi sevgi ve koruma (Hoo baby)
Make me your selection show you the way love’s supposed to be
– Bana seçimini yap sana aşkın nasıl olması gerektiğini göster
Baby, you should let me love
– Bebek gibi seni sevmeme izin ver
It’s all you need baby
– İhtiyacın olan tek şey bu bebeğim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.