The Notorious B.I.G. – Suicidal Thoughts İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Hello, aw shit nigga, what the fuck time is it
– Merhaba, lanet zenci, saat kaç?
Oh goddamn, nigga do you know what time it is
– Lanet olsun, zenci saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Aw shit, what the fuck is going on
– Ah lanet olsun, ne halt oluyor
You alright, nigga what the fuck is wrong with you
– İyi misin, zenci neyin var senin?

When I die, fuck it, I wanna go to hell
– Öldüğümde, siktir et, cehenneme gitmek istiyorum.
Cause I’m a piece of shit, it ain’t hard to fucking tell
– Çünkü ben bir pisliğim, söylemesi zor değil.
It don’t make sense, going to heaven with the goodie-goodies
– Güzel şeylerle cennete gitmek hiç mantıklı değil.
Dressed in white, I like black Timbs and black hoodies
– Beyaz giyinmiş, siyah Timbs ve siyah hoodies severim
God’ll prolly have me on some real strict shit
– Tanrı beni gerçekten sıkı bir işe sokacak.
No sleeping all day, no getting my dick licked
– Bütün gün uyumak yok, sikimi yalamak yok
Hanging with the goodie-goodies lounging in paradise
– Cennette uzanmış güzellikler ile takılmak
Fuck that shit, I wanna tote guns and shoot dice
– Siktir et, silah taşımak ve zar atmak istiyorum.
(You talking some crazy shit now, nigga)
– (Şimdi saçma sapan konuşuyorsun, zenci)
All my life I been considered as the worst
– Hayatım boyunca en kötüsü olarak kabul edildim.
Lying to my mother, even stealing out her purse
– Anneme yalan söylemek, çantasını bile çalmak
Crime after crime, from drugs to extortion
– Uyuşturucudan gaspa kadar suçtan sonra suç
I know my mother wished she got a fucking abortion
– Annemin kürtaj olmasını dilediğini biliyorum.
She don’t even love me like she did when I was younger
– Beni daha gençken olduğu gibi sevmiyor bile.
(Get a hold of yourself nigga)
– (Kendine hakim ol zenci)
Sucking on her chest just to stop my fucking hunger
– Sadece lanet açlığımı durdurmak için göğsünü emiyor
I wonder if I died, would tears come to her eyes
– Acaba ölseydim, gözlerine yaş gelir miydi
Forgive me for my disrespect, forgive me for my lies
– Saygısızlığım için beni affet, yalanlarım için beni affet
My baby mother’s eight months, her little sister’s two
– Küçük annem sekiz aylık, küçük kız kardeşi iki yaşında.
Who’s to blame for both of them
– Her ikisi için de kim suçlanacak
(Naw nigga, not you)
– (Hayır zenci, sen değil)
I swear to God I want to just slit my wrists and end this bullshit
– Tanrı için sadece bileklerimi kesmek istiyorum ve bu saçmalık sona yemin ederim
Throw the Magnum to my head, threaten to pull shit
– Magnumu kafama at, bok çekmekle tehdit et.
(Nigga what the fuck)
– (Zenci ne oluyor)
And squeeze, until the bed’s completely red
– Ve yatak tamamen kızarana kadar sıkın
(It’s too late for this shit man)
– (Bu bok adam için çok geç)
I’m glad I’m dead, a worthless fucking buddha head
– Öldüğüme sevindim, değersiz bir buda kafası
The stress is building up, I can’t
– Stres artıyor, yapamam.
(Yo, I’m on my way over there man)
– (Hey, oraya gidiyorum adamım)
I can’t believe suicide’s on my fucking mind, I wanna leave
– İntiharın aklımdan geçtiğine inanamıyorum, gitmek istiyorum.
I swear to God I feel like death is fucking calling me
– Yemin ederim ölüm beni çağırıyormuş gibi hissediyorum.
Naw you wouldn’t understand
– Sen anlamazsın boşver sen
(Nigga talk to me please, man)
– (Zenci konuş benimle lütfen, adamım)
You see it’s kinda like the crack did to Pookie, in New Jack
– Görüyorsun ya, New Jack’teki çatlak Pookie’ye yaptığı gibi.
Except when I cross over, there ain’t no coming back
– Öbür tarafa gittiğimde dışında, artık geri dönüşü olmaz
(Yo, I’mma call you when I get in the car)
– (Arabaya bindiğimde seni ararım)
Should I die on the train track, like Ramo in Beat Street
– Tren yolunda ölmeli miyim, Beat Sokağı’ndaki Ramo gibi
People at the funeral fronting like they miss me
– Cenazedeki insanlar beni özlüyormuş gibi cepheye çıktılar.
My baby momma kissed me but she glad I’m gone
– Bebeğim annem beni öptü ama gittiğime sevindi.
(Put your girl on the phone, nigga)
– (Kızını telefona ver, zenci)
She knew me and her sister had something going on
– Kız kardeşiyle aramızda bir şeyler olduğunu biliyordu.
I reach my peak, I can’t speak
– Zirveye ulaşana, ben konuşamıyorum
(Yo, you listening to me motherfucker)
– (Hey, beni dinliyorsun orospu çocuğu)
Call my nigga Chic, tell him that my will is weak
– Zencime Şık deyin, ona irademin zayıf olduğunu söyleyin.
(Eyo c’mon nigga)
– (Eyo hadi zenci)
I’m sick of niggas lying, I’m sick of bitches hawkin’
– Zencilerin yalan söylemesinden bıktım, kahpelerin şahinliğinden bıktım.
Matter of fact, I’m sick of talking
– Aslına bakarsan, konuşmaktan bıktım.
(BANG)
– (PATLAMA)

Ayo Big, ayo Big
– Ayo Büyük, ayo Büyük

Heartbeat slowing
– Kalp atışı yavaşlıyor
Please hang up, and try your call again
– Lütfen telefonu kapat ve tekrar aramayı dene.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın