So, what would you little maniacs like to do first?
– Siz küçük manyaklar önce ne yapmak istersiniz?
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Shut my eyes and count to ten
– Gözlerimi kapat ve ona kadar say
It goes in one ear out the other,
– Bir kulağına diğer kulağına gider.,
One ear out the other
– Bir kulak diğerinden dışarı
Burning bright right till the end
– Sonuna kadar parlak yanıyor
Now you’ll be missing from the photographs,
– Şimdi fotoğraflardan kayıp olacaksın.,
Missing from the photographs
– Fotoğraflarda kayıp
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
In my thoughts you’re far away
– Düşüncelerimde çok uzaktasın
And you are whistling the melody,
– Ve sen melodiyi ıslık çalıyorsun,
Whistling the melody
– Melodiyi ıslık çalmak
Crystallizing clear as day
– Gün gibi berrak kristalleşiyor
Oh I can picture you so easily,
– Çok kolay hayal bile edemiyorum ,
Picture you so easily
– Seni bu kadar kolay hayal et
What’s gonna be left of the world if you’re not in it?
– İçinde değilsen dünyadan geriye ne kalacak?
What’s gonna be left of the world, oh
– Dünyadan geriye ne kalacak, oh
Every minute and every hour
– Her dakika ve her saat
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Every stumble and each misfire
– Her tökezleme ve her tekleme
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Caught off guard by your favourite song
– En sevdiğin şarkıya hazırlıksız yakalandın
Will I be dancing at a funeral?
– Cenazede dans edecek miyim?
Dancing at a funeral
– Cenazede dans etmek
Sleeping in the clothes you love
– Sevdiğin kıyafetlerle uyumak
It’s such a shame we have to see them burn,
– Onların yandığını görmek çok yazık.,
Shame we have to see them burn
– Onları yanarken görmemiz utanç verici.
What’s gonna be left of the world if you’re not in it?
– İçinde değilsen dünyadan geriye ne kalacak?
What’s gonna be left of the world, oh
– Dünyadan geriye ne kalacak, oh
Every minute and every hour
– Her dakika ve her saat
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Every stumble and each misfire
– Her tökezleme ve her tekleme
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
If you want to be a party animal,
– Eğer bir parti hayvanı olmak istiyorsan,
You have to learn to live in the jungle
– Ormanda yaşamayı öğrenmelisin.
Now stop worrying and go get dressed
– Şimdi endişelenmeyi bırak ve git giyin.
You might have to excuse me
– Bana bir saniye izin verebilir misin
I’ve lost control of all my senses
– Tüm duyularımın kontrolünü kaybettim.
And you might have to excuse me
– Ve bana bir saniye izin verebilir misin
I’ve lost control of all my words
– Bütün sözlerimin kontrolünü kaybettim.
So get drunk, call me a fool
– O yüzden sarhoş ol, bana aptal de.
Put me in my place, put me in my place
– Beni kendi yerime koy, beni kendi yerime koy
Pick me up, up off the floor
– Beni yerden kaldır.
Put me in my place, put me in my place
– Beni kendi yerime koy, beni kendi yerime koy
Every minute and every hour
– Her dakika ve her saat
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Every stumble and each misfire
– Her tökezleme ve her tekleme
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Watching through my fingers
– Parmaklarımın arasından izliyorum
Cause every minute and every hour
– Çünkü her dakika ve her saat
I miss you, I miss you, I miss you more
– Seni özledim, seni özledim, seni daha çok özledim
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.