Let’s just keep this simple
– Bunu basit tutalım.
Uh, 좁혀 우리 사이 빈틈
– Aramızdaki boşluğu daralt.
Uh, 여긴 숨 막힌 공기만 가득 (ah!)
– Ah, bu boğulmuş hava dolu (ah!)
못 참겠어 더 이상, 그냥 날 따라와
– Artık dayanamıyorum. sadece beni izleyin.
우릴 끌어당긴 낯선 떨림에 올라
– Bizi çeken yabancı bir sarsıntıyla.
널 얽맨 시선 가둔 미래 거슬러
– Karışık bir bakışla kilitlendiğin geleceğe dönüş
우리 말고 사라진, 구름 위 꼭대기
– Bulutların bizim değil ama üst.
꿈꿔온 지금 우린 높이 떠올라
– Artık hayal kurduğumuza göre, yüksek düşünüyoruz.
Yeah
– Evet
Uh!
– Ah!
Ooh
– Ooh
음
– İyi
(Ya!) 꿈꿔온 지금 우린 높이 떠올라
– (Ya!) Hayal ettim, şimdi yüksek düşünüyoruz.
우리만의 통로로 떠나볼까 하늘로
– Kendi geçidimizi cennete bırakalım.
우리 꿈조차 상상조차 못한 게 현실로
– Hayal bile edemediğimiz şey bir gerçek.
유리창 너머 펼쳐진 저 눈부신 야경이
– Cam pencerenin ötesindeki o göz kamaştırıcı gece manzarası
우리 미래 같아 색칠해 이 도시 구석까지
– Geleceğimiz gibi. Şehrin bu köşesini renklendir.
우릴 끌어당긴 낯선 떨림에 올라
– Bizi çeken yabancı bir sarsıntıyla.
널 얽맨 시선 가둔 미래 거슬러
– Karışık bir bakışla kilitlendiğin geleceğe dönüş
우리 말고 사라진, 구름 위 꼭대기
– Bulutların bizim değil ama üst.
꿈꿔온 지금 우린 높이 떠올라
– Artık hayal kurduğumuza göre, yüksek düşünüyoruz.
Yeah
– Evet
Uh!
– Ah!
Ooh
– Ooh
음
– İyi
(Ya!) 꿈꿔온 지금 우린 높이 떠올라
– (Ya!) Hayal ettim, şimdi yüksek düşünüyoruz.
Oh 처음 너를 마주한 그때
– Seninle ilk karşılaştığımda
수줍던 네 모습 아직 다 선명해
– Utangaçsın ve hala temizsin.
Ooh 처음 느껴보는 떨림
– Ooh ilk kez titreme hissediyorum
오래 기다렸던 별빛
– Uzun zamandır beklenen Yıldız Işığı
쏟아지듯 나를 향해 내려와
– Yağmur gibi bana doğru gel.
Uh, let me do it do it all night
– İzin ver bütün gece yapayım.
도시의 품 속에 다 잠든 밤
– Şehrin kollarında uyuyakaldığım gece
Non-stop 기분 좋은 feeling에
– Durmadan iyi hissetmek
밤을 새워도 끝이 없을 우리들의 얘기
– Gecenin sonunda asla bitmeyecek olan halkımızın hikayesi.
화려한 불빛이 사라지기 전에 미리
– Renkli ışıklar kaybolmadan önce önceden
내일이 또 밝기 전에 가볼까 저 멀리
– Yarının parlaklığından önce tekrar gidelim.
밤의 어둠 위로 우리 상상 위로
– Gecenin karanlığı üzerinde hayal gücümüzü yükselt
좀 더 높이 저 끝까지 let me one more time
– Sonuna kadar biraz daha yükseğe bir kez daha izin ver
One more time, one more time (음 yeah, uh, eh)
– Bir kez daha, bir kez daha (um evet, uh, eh)
One more time, one more time (손을 잡은)
– Bir kez daha, bir kez daha
One more time, one more time (oh uh 음 baby, oh)
– Bir kez daha, bir kez daha (oh uh um bebeğim, oh)
꿈꿔온 지금 우린 높이 떠올라 (올라)
– Şimdi hayal kurduğumuza göre, yükseğe çıkıyoruz.
Yeah, uh 짜릿한 꿈 속
– Evet, canlandırıcı bir rüyada
Na-na-na 하늘 위로
– Na-na-na Gökyüzüne
(떠올라 yeah) 떠올라 yeah
– Hadi, hadi, hadi, hadi, hadi, hadi, hadi.
잊지 못할 순간 (one more time)
– Bir kez daha
그 속의 너와 나 (oh 너와 나)
– Sen ve ben içinde (oh sen ve ben)
Uh, 이 끝이 없는 밤 one more time
– Bu sonsuz gece bir kez daha
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.