Kurt Vile Feat. John Prine – How Lucky İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

One, two
– Bir, iki
A-one, two, three
– A-bir, iki, üç

Today, I walked down the street I used to wander
– Bugün, eskiden dolaştığım caddede yürüdüm.
Yeah, shook my hand and made myself a bet
– Evet, elimi sıktım ve kendime bahse girdim.
There was all these things that I don’t think I remember
– Hatırladığımı sanmadığım onca şey vardı.
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?

I bronzed my shoes and I hung ’em from a rearview mirror
– Ayakkabılarımı bronzlaştırdım ve dikiz aynasına astımdı.
Bronzed admiration in the blind spot of regret
– Pişmanlığın kör noktasında bronzlaşmış hayranlık
There was all these things that I don’t think I remember
– Hatırladığımı sanmadığım onca şey vardı.
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?

Today, I walked down the street I used to wandеr
– Bugün, eskiden dolaştığım caddede yürüdüm.
Yeah, scratched my head and lit my cigarеtte
– Evet, kafamı kaşıdım ve sigaramı yaktım.
Well, there was all these things that I don’t think I remember
– Hatırladığımı sanmadığım bir sürü şey vardı.
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?

Today, I walked down the street I used to wander
– Bugün, eskiden dolaştığım caddede yürüdüm.
Yeah, shook my hand and made myself a bet
– Evet, elimi sıktım ve kendime bahse girdim.
Well, there was all these things that I don’t think I remember
– Hatırladığımı sanmadığım bir sürü şey vardı.
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?
Hey, how lucky can one man get?
– Bir adam ne kadar şanslı olabilir ki?