Alyssa Reid – roses İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad, but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran, ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

My bad, I feel like a prisoner
– Benim hatam, kendimi esir gibi hissediyorum.
In my head, never stops, on autopilot
– Kafamda, asla durmaz, otomatik pilotta
I bet I could put an end to it tonight
– Bahse girerim bu gece buna bir son verebilirim.

No one says it’s easy, and no one says it’s fun
– Kimse kolay olduğunu söylemiyor ve kimse eğlenceli olduğunu söylemiyor
No one loves the lonely and broken ’til they die
– Kimse ölünceye kadar yalnız ve kırılmış olanları sevmez.
(You can make it!)
– (Başarabilirsin!)

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad, but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran, ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad, but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran, ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
Na-na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

It’s not that I don’t have happy feelings
– Mutlu hislerim olmadığı için değil.
I know, I’m just living for no reason
– Biliyorum, sadece sebepsiz yaşıyorum.
I might, put an end to it tonight
– Bu gece buna bir son verebilirim.

No one says it’s easy, and no one says it’s fun
– Kimse kolay olduğunu söylemiyor ve kimse eğlenceli olduğunu söylemiyor
No one loves the lonely and broken ’til they die
– Kimse ölünceye kadar yalnız ve kırılmış olanları sevmez.
(You can make it!)
– (Başarabilirsin!)

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad, but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran, ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

Dress me in black, cover me in bruises
– Beni siyah giydir, morluklarla ört
Stand at the back, I’ll wear my best clothes, they’ll
– Arkada dur, en iyi kıyafetlerimi giyeceğim, onlar giyecek.
Pretend they’ll be sad, but they saw it coming
– Üzüleceklermiş gibi davran, ama bunun olacağını gördüler.
And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

(Ah, Oh)
– (Ah, Ah)

And they’ll say, “No way, she was always smiling”
– Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, hep gülümsüyordu.”

Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
Na-na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
– Na-na-na-na-na, na-na-na-na-na-na
(And they’ll say, “No way, she was always smiling”)
– (Ve diyecekler ki, “Mümkün değil, her zaman gülümsüyordu”)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın