내가 좀 끌리니
– Senden biraz etkilendim.
(하긴 뭐 말해 뭐해)
– (Bana ne yaptığını söyle)
대답만 하면 돼
– Tüm yapmanız gereken cevaptır.
(그저 do, do, do, do, do it)
– (Sadece yap, yap, yap, yap, yap)
우리 둘이 같은 걸
– İkimiz aynıyız.
보고 있다 생각하니 넌
– İzlediğini sanıyorsun.
아이쿠 넌 그저 내 fishing ground
– Aiku, sen sadece benim balıkçı alanımsın.
난리 다 난리
– Çarptı Sonra Çarptı
네 눈에 꿀이 drop, drop it
– Gözlerindeki bal damlasın, damlasın
바삐 모두 바삐
– Meşgul Herkes meşgul
여기저기 모여 휙
– Her yerde toplanmış
윙윙 호랑나비들도 모여
– Uğultulu kaplan kelebekleri toplanır.
붕붕붕 모두 조급해 보여
– Herkes aceleci görünüyor.
네가 네가 다가와 나를 볼 때마다
– Beni her gördüğünde yukarı geliyorsun.
꿀 떨어진다 뚝뚝뚝
– Bal damlaları damlar
잘한다 잘한다
– Aferin, aferin.
아이 예뻐 우쭈쭈쭈
– Çocuk güzel Uzuzu
Boom, boom, boom, boom, 움직여
– Bum, bum, bum, bum, hareket et.
감히 넘볼 수 없는 그 zone
– Geçmeye cesaret edemeyeceğin o bölge
Don’t say anymore, do, do, do
– Artık söyleme, yap, yap, yap
그러다가 나 다 놓칠라
– Sonra hepsini özleyeceğim.
다 줄 듯 말 듯 하게 다가가
– Hepsini sana vereceğim ve sana söyleyeceğim.
다 줬다 뺏다 할래
– Sana her şeyi verdim. Onu götürmeni istiyorum.
모조리 다 다 나를 보고 눈빛에서 꿀이
– Bana bakan herkesin gözünde tatlım.
다 잡은 물고기라 방심하다
– Yakalanan tüm balıklar, uyanık olun
크게 다칠 거야
– Ben büyük oranda zarar var.
섣불리 덤비지는 마, oh
– Benimle uğraşma, oh.
꿀 떨어 (꿀)
– Bal damlası (bal)
꿀 떨어 (뚝뚝뚝뚝뚝, 뚝뚝 뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı (damladı, damladı)
꿀 떨어, 꿀 떨어진 (뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı, bal damladı (damladı)
꿀 떨어진다
– Bal düşüyor
크롭티만 입었었지 빨간
– Sadece kırpılmış, kırmızı giydim.
몰랐었지 의미를 그땐
– O zaman anlamını bilmiyordum.
이제 새겨 다 커보니 알게 된
– Artık her şeyin büyük olduğunu biliyorum.
Famous saying, my friend piglet
– Ünlü atasözü, arkadaşım piglet
뚠뚠해봐 그래봤자 넘어가나 내가
– Gidelim, gidelim. Gidiyorum.
조심해 그러다 너 꿀 떨어질라
– Dikkatli ol, sonra baldan düşersin.
What about me?
– Ben ne olacağım?
어차피 나 좋아할 거 알고 있으니 뭐, mmm
– Çünkü zaten benden hoşlanacağını biliyorsun.
가만가만히 눈을 감아 느껴
– Sadece gözlerini kapat ve hisset.
입술 그 맛 honey
– Bal tadında dudaklar
더 달콤한 베어구미
– Daha tatlı Ayı Gumi
윙윙 호랑나비들도 모여
– Uğultulu kaplan kelebekleri toplanır.
붕붕붕 모두 조급해 보여
– Herkes aceleci görünüyor.
네가 네가 다가와 나를 볼 때마다
– Beni her gördüğünde yukarı geliyorsun.
꿀 떨어진다 뚝뚝뚝
– Bal damlaları damlar
잘한다 잘한다
– Aferin, aferin.
아이 예뻐 우쭈쭈쭈
– Çocuk güzel Uzuzu
Boom, boom, boom, boom, 움직여
– Bum, bum, bum, bum, hareket et.
감히 넘볼 수 없는 그 zone
– Geçmeye cesaret edemeyeceğin o bölge
Don’t say anymore, do, do, do
– Artık söyleme, yap, yap, yap
그러다가 나 다 놓칠라
– Sonra hepsini özleyeceğim.
다 줄 듯 말 듯 하게 다가가
– Hepsini sana vereceğim ve sana söyleyeceğim.
다 줬다 뺏다 할래
– Sana her şeyi verdim. Onu götürmeni istiyorum.
모조리 다 다 나를 보고 눈빛에서 꿀이
– Bana bakan herkesin gözünde tatlım.
다 잡은 물고기라 방심하다
– Yakalanan tüm balıklar, uyanık olun
크게 다칠 거야
– Ben büyük oranda zarar var.
섣불리 덤비지는 마, oh
– Benimle uğraşma, oh.
꿀 떨어, mmm
– Bal damlası, mmm
꿀 떨어 (뚝뚝뚝뚝뚝, 뚝뚝 뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı (damladı, damladı)
꿀 떨어, 꿀 떨어진 (뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı, bal damladı (damladı)
움직여
– Hareket etmek.
꿀 떨어 (뚝뚝뚝뚝뚝, 뚝뚝 뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı (damladı, damladı)
꿀 떨어, 꿀 떨어진 (뚝뚝뚝뚝뚝)
– Bal damladı, bal damladı (damladı)
꿀 떨어진다
– Bal düşüyor
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.