Rex Orange County Feat. Tyler, The Creator – OPEN A WINDOW İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Can I open a window?
– Pencereyi açabilir miyim?
Can somebody open the door?
– Biri kapıyı açabilir mi?
There’s so many reasons
– O kadar çok sebep var
I can barely take it anymore
– Ancak artık dayanamıyorum

Stuck here and I never seem to get away, but I’ll hang on
– Hiç buradan gibiyim burada kalmış, ama bende kalacak
Seasons change but you don’t ever, oh
– Mevsimler değişir ama sen hiç değişmezsin, oh
Oh, soon as I can see your face, I’m fine I’m sure
– Oh, yüzünü görür görmez, iyiyim Eminim
I’m tryna find a way to get out
– Adamımın çıkarmanın bir yolunu bulacağım

So can I open a window?
– Pencereyi açabilir miyim?
Can somebody open the door?
– Biri kapıyı açabilir mi?
There’s so many reasons
– O kadar çok sebep var
I can barely take it anymore
– Ancak artık dayanamıyorum

Fuck this, I might leave the people tellin’ me what I should do
– Bu oluyor, insanlar sana söyledim beni terk edebilirim ne yapmalıyım
They want change, but you don’t ever, oh
– Değişim istiyorlar, ama sen asla, oh
Oh, tryin’ to ignore the thought of wantin’ to
– Bunu yapmak isteme düşüncesini görmezden gelmeye çalışıyorum.
But every single time that I do, I’m like, uhm
– Ama her yaptığımda, sanki…

Could I open a window?
– Bir pencere açabilir miyim?
Can somebody open the door?
– Biri kapıyı açabilir mi?
There’s so many reasons
– O kadar çok sebep var
I can barely take it anymore, no
– Daha fazla dayanamıyorum, hayır

Yeah, so what the fuck?
– Evet, ne olmuş yani?
Niggas feelin’ stuck, really feelin’ stuck
– Zenciler sıkışmış hissediyorlar, gerçekten sıkışmış hissediyorlar
Like the middle car on freeway pile up with semi-trucks
– Otoyoldaki orta araba gibi yarı kamyonlarla yığılmış
Open door, but you can’t
– Kapıyı aç, ama yapamazsın.
Try to run, but you pant
– Koşmaya çalış, ama pantolonunu giy.
Out of breath, you can’t vent
– Nefes nefese, nefes alamazsın.
‘Cause the AC actin’ up
– Çünkü klima çalışıyor.

Nah, really, if somethin’ feelin’ dirty to me
– Hayır, gerçekten, eğer bana kirli gelen bir şey varsa
At the roots like a tree, see, I just up and I leave
– Bir ağaç gibi köklerinde, gördün mü, öylece kalktım ve ayrıldım.
It ain’t pertainin’ to me, I don’t engage, I don’t care
– Bu benimle ilgili değil, meşgul değilim, umurumda değil
They like, “You get it?”, I’m like, “Yeah”, and get the fuck out of here
– Aynen, “anladın Mı?”, “Evet” gibiyim ve siktir olup git buradan
See, I concur, I’m modest, I’m Tyler, I’m honest
– Kabul ediyorum, alçakgönüllüyüm, Tyler’ım, dürüstüm.
I never bite my tongue, it’s for the better, I promise
– Dilimi asla ısırmam, bu daha iyisi için, söz veriyorum
You stuck, then move, because I’m running, like sinus
– Sıkıştın, sonra hareket et, çünkü koşuyorum, sinüs gibi
I knows, they quiet like that last E in “silence”
– Biliyorum, “sessizlik” deki son E gibi sessizler.

There’s so many reasons
– O kadar çok sebep var
I can barely take it anymore
– Ancak artık dayanamıyorum
No
– Hayır




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın