Mac Miller – The Spins İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Dope shit like that Jerm
– O Pislik gibi uyuşturucu boku
Oh hi
– Oh merhaba
Welcome back to K.I.D.S
– K.I.D.S’ye tekrar hoş geldiniz.
Umm, follow your dreams
– Umm, hayallerinin peşinden git
Yeah!
– Evet!

Wanna get a mansion
– İster bir malikane
A jacuzzi, a theater to watch my movies
– Jakuzi, sinema izlemek için bir tiyatro
A couple whips and lots of fancy things
– Birkaç kamçı ve bir sürü süslü şey
The kids they call the Goonies
– Goonies dedikleri çocuklar
I see the future, crystal ball
– Geleceği görüyorum, kristal top
Mirror, mirror hangin’ on the wall
– Ayna, ayna duvara asılıyor
Who the flyest white boy of them dem all?
– Hepsinin en uçuk beyaz çocuğu kim?
Got your girlfriend screenin’ all the calls
– Kız arkadaşın tüm aramaları kontrol ediyor.

She bubblin’, we fuckin’ then you cuddlin’
– ‘Bubblin o, biz burda kahrolası sonra cuddlin sana
Like baby where the fuck you been?
– Bebek gibi, hangi cehennemdeydin?
Don’t wanna tell you she in love with him
– I don’t wanna ona aşık o sana söyleme
So, so, we ain’t sayin’ nothing
– Bu yüzden, ben de bir şey söylemek yok’
You could probably tell she bluffin’
– Muhtemelen blöf yaptığını söyleyebilirsin.
‘Cause she kiss you with the mouth
– Çünkü seni ağzıyla öpüyor.
She gave me head with my concussion
– Beyin sarsıntımla başımı verdi.

Yeah she blushin’, all red
– Evet O blushin’, kırmızı
Wanna rush and go to bed
– Acele edip yatmak ister misin
You interrogate that bitch like you the feds
– O kaltağı federaller gibi sorguluyorsun.
So she says
– Öyle diyor
She in love with a rock star, rock star
– Bir rock yıldızına aşık, rock yıldızı
Wanna smoke my weed
– Otumu içmek ister misin
So she asks me where the tops are, tops are
– Bu yüzden bana üstlerin nerede olduğunu soruyor, üstler nerede

Oh, oh, oh (top drawer, haha, yeah)
– Oh, oh, oh (üst çekmece, haha, evet)
Honey, I need you ’round (haha)
– Tatlım, sana ihtiyacım var (haha)
I know, I know (just some motherfuckin’ kids)
– Biliyorum, biliyorum (sadece bazı çocuklar)
Oh, oh, oh
– Oh, oh, oh
Honey, I need you ’round (make money, fuck bitches)
– Tatlım, sana ihtiyacım var (para kazan, lanet orospular)
I know, I know (yeah, Pittsburgh, hey, Jerm, hey)
– Biliyorum, biliyorum (evet, Pittsburgh, hey, Pislik, hey)

These hoes is drunk, wanna come and smoke this blunt
– Bu çapalar sarhoş, gelip bu küntü içmek ister misin?
Then let me take ’em home and do anything I want
– O zaman onları eve götürmeme ve istediğim her şeyi yapmama izin ver.
I said, “Baby, I can ride you, just let me get inside you
– Dedim ki, “Bebeğim, sana binebilirim, sadece içine girmeme izin ver
I can take you higher if you hit this vaporizer”
– Bu buharlaştırıcıya çarparsan seni daha yükseğe çıkarabilirim. “
I got that dope dick, I’ll be your supplier
– O uyuşturucu aleti bende, senin tedarikçin olacağım.
You grabbin’ on my sheets and hittin’ notes like you Mariah
– Çarşaflarımı kapıp, senin gibi notlara vuruyorsun Mariah.
Obsessed with me
– Bana takıntılı
Undress a freak on ecstasy
– Ecstasy bir ucube soyunmak
I’m out and then she textin’ me
– Ben dışarıdayım ve sonra bana mesaj atıyor.
Like, “What you doin’ next week, next week?” (yeah)
– “Gelecek hafta ne yapacaksın, gelecek hafta?” (evet)

Hear me now!
– Şimdi duy beni!
I’m down on knees and praying
– Ben dizlerinin üzerinde aşağı istiyorum ve dua ediyorum
Though my faith is weak
– İnancım zayıf olsa da
Without you so please baby please
– Sensiz lütfen bebeğim lütfen
Give us a chance
– Bize bir şans ver
Make amends and I will stand up ’til the end
– Telafi edersen sonuna kadar ayağa kalkarım.
A million times, a trillion more
– Bir milyon kere, bir trilyon daha

Oh, oh, oh
– Oh, oh, oh
Honey, I need you ’round (I’m drunk as fuck)
– Tatlım, sana ihtiyacım var (sarhoşum amına koyayım)
I know, I know (most Dope, bitch, hey)
– Biliyorum, biliyorum (en çok Uyuşturucu, kaltak, hey)
Oh, oh, oh (K.I.D.S., what’s up?)
– Oh, oh, oh (K.I.D.S., n’aber?)
Honey, I need you ’round (I’m high as fuck, yeah, yes, sir)
– Tatlım, sana ihtiyacım var (kafam çok güzel, evet, evet efendim)
I know, I know (oh, I graduated, oh yeah, I just graduated high school, haha)
– Biliyorum, biliyorum (oh, mezun oldum, oh evet, liseden yeni mezun oldum, haha)

Hey, homie
– Selam kanka.
Don’t be mad that your girl loves me (don’t cut anything yet)
– Kız arkadaşının beni sevmesine kızma (henüz bir şey kesme)
It’s not my fault (yeah)
– Benim hatam değil (evet)
I’m just doin’ me (haha)
– Ben sadece kendimi yapıyorum (haha)
If your girl love me, let her love me, you feel me?
– Eğer kızın beni seviyorsa, bırak sevsin, beni hissediyor musun?
So, baby smile (uh-huh)
– Yani, bebek gülümsemesi (uh-huh)
Baby, don’t cry
– Bebeğim, ağlama
I will only fly
– Sadece uçacağım
With you by my side
– Yanımda sen varken




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın