My eyes are open wide
– Gözlerim açık
And now I see you
– Ve şimdi seni görüyorum
Without your robes on
– Elbiselerin olmadan
Without your crown
– Tacın olmadan
I don’t want to hate you
– Senden nefret etmek istemiyorum
I don’t want to bear
– Ben taşımak istemiyorum
A kind of fascination
– Bir çeşit hayranlık
That gets in my way
– Bu yoluma çıkıyor.
A door that opens wide
– Geniş açılan bir kapı
My, how you’ve altered
– Tanrım, nasıl değiştin
Oh, Heaven, help me
– Oh, Tanrı, bana yardım et
Is that the time?
– O zaman nedir?
Beginning without end
– Sonu olmayan başlangıç
Never lost, never dies
– Asla kaybolmaz, asla ölmez
Unending, a beam of light
– Bitmeyen, bir ışık demeti
A tunnel in my mind
– Aklımda bir tünel
As it opens wide
– Geniş açıldıkça
With a filter on the lens
– Lens üzerinde bir filtre ile
She sees everything I do
– Yaptığım her şeyi görüyor.
She sees everything I do
– Yaptığım her şeyi görüyor.
And without my shoes on
– Ve ayakkabılarım olmadan
Over broken glass
– Kırık cam üzerinde
I am dancing for pennies
– Pennies için dans ediyorum
I am staring straight ahead
– Dosdoğru bakıyorum
A view that is so wide
– Çok geniş bir manzara
It’s gonna break
– Kırılacak
It’s like it holds me in its gaze
– Sanki beni bakışlarında tutuyor gibi
If I go, it’s because
– Eğer gidersem, çünkü
It’s happened once before
– Daha önce de olmuştu
And now it’s starting all again
– Ve şimdi her şey yeniden başlıyor
As it opens wide
– Geniş açıldıkça
Forget everything you knew
– Bildiğin her şeyi unut
Forget everything you knew
– Bildiğin her şeyi unut
As it opens wide, ah
– Geniş açıldıkça, ah
Like a newborn child
– Yeni doğmuş bir çocuk gibi
Like a newborn child
– Yeni doğmuş bir çocuk gibi
Like a newborn child
– Yeni doğmuş bir çocuk gibi
Like child
– Çocuk gibi
Like child
– Çocuk gibi
Like child
– Çocuk gibi
Like a child
– Bir çocuk gibi
A child
– Çocuk
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.