John Denver – Back Home Again İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

There’s a storm across the valley
– Vadinin karşısında bir fırtına var.
Clouds are rolling in
– Bulutlar yuvarlanıyor
The afternoon is heavy
– Öğleden sonra ağır
On your shoulders
– Omuzlarında
There’s a truck out on the four lane
– Dört şeritte bir kamyon var.
A mile or more away
– Bir mil veya daha fazla uzakta
The whining of his wheels
– Tekerleklerinin sızlanması
Just makes it colder
– Sadece daha soğuk yapar

He’s an hour away from riding
– Binmesine bir saat kaldı.
On your prayers up in the sky
– Gökyüzündeki duaların üzerine
And ten days on the road
– Ve yolda on gün
Are barely gone
– Zar zor gidiyorlar

There’s a fire softly burning
– Usulca yanan bir ateş var
Supper’s on the stove
– Akşam yemeği ocağın üzerinde
It’s the light in your eyes
– Gözlerindeki ışık yüzünden.
That makes him warm
– Bu onu sıcak yapar

Hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel.
Sometimes this old farm
– Bazen bu eski çiftlik
Feels like a long lost friend
– Uzun zamandır kayıp bir arkadaş gibi hissediyor
Yes, and hey it’s good to be back home again
– Evet ve hey, tekrar eve dönmek güzel.

There’s all the news to tell him
– Ona söylenecek tüm haberler var.
How you’ve spent your time
– Zamanını nasıl geçirdin?
What’s the latest thing the neighbors say?
– Komşuların söylediği son şey nedir?
And your mother called last Friday
– Ve annen geçen Cuma aradı.
Sunshine made her cry
– Güneş onu ağlattı
You felt the baby move just yesterday
– Bebeğin daha dün hareket ettiğini hissettin.

Hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel.
Yes, it is
– Evet
Sometimes this old farm
– Bazen bu eski çiftlik
Feels like a long lost friend
– Uzun zamandır kayıp bir arkadaş gibi hissediyor
Yes, and hey it’s good to be back home again
– Evet ve hey, tekrar eve dönmek güzel.

And all the time that I can lay this tired old body down
– Ve her zaman bu yorgun yaşlı bedeni bırakabilirim
To feel your fingers feather soft upon me
– Parmaklarının üzerimde yumuşadığını hissetmek için
The kisses that I live for
– Uğruna yaşadığım öpücükler
The love that lights my way
– Yolumu aydınlatan aşk
The happiness that living with you brings me
– Seninle yaşamanın bana getirdiği mutluluk

It’s the sweetest thing I know of
– Bildiğim en tatlı şey bu.
Just spending time with you
– Sadece seninle vakit geçiriyorum.
It’s the little things that make a house a home
– Bir evi yuva yapan küçük şeylerdir.
Like a fire softly burning, supper on the stove
– Usulca yanan bir ateş gibi, ocakta akşam yemeği
It’s the light in your eyes that makes me warm
– Beni ısıtan gözlerindeki ışık.

Hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel.
Sometimes this old farm
– Bazen bu eski çiftlik
Feels like a long lost friend
– Uzun zamandır kayıp bir arkadaş gibi hissediyor
Yes, and hey it’s good to be back home again
– Evet ve hey, tekrar eve dönmek güzel.

Hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel.
You know it is
– Biliyorsunuz
Sometimes this old farm
– Bazen bu eski çiftlik
Feels like a long lost friend
– Uzun zamandır kayıp bir arkadaş gibi hissediyor
Hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel.
I said hey it’s good to be back home again
– Tekrar eve dönmek güzel dedim.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın