Met him at a party
– Bir partide tanıştık
Accidentally brushed his body
– Yanlışlıkla vücudunu fırçaladı
On the way to get a drink at the bar
– Barda bir şeyler içmeye giderken
I couldn’t wait ’til later
– Sonraya kadar bekleyemedim.
Talking in the elevator
– Asansörde konuşmak
Then we’re kissing in the back of the car
– Sonra arabanın arkasında öpüşüyoruz.
That voice in my head says to slow down
– Kafamdaki o ses yavaşla diyor.
But it can’t see the way you lookin’ at me right now
– Ama şu anda bana nasıl baktığını göremiyor.
It may not be next week what I need
– İhtiyacım olan gelecek hafta olmayabilir.
Then again, maybe it might be
– Sonra tekrar, belki de olabilir
Could be forever, or we might break
– Sonsuza kadar olabilir, ya da kırılabiliriz
That’s just the kind of risk that we take
– Bu sadece aldığımız bir risk.
My head is yellin’ that I could get hurt
– Başım incinebilirim diye bağırıyor.
But I’m gonna jump right in, baby, with my heart first
– Ama önce kalbimle içeri atlayacağım bebeğim.
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Gotta see if this works
– Eğer bu işe yararsa görmeliyim
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Wake up in your T-shirt
– Tişörtünle uyan.
Who knows what’ll happen
– Kim bilir ne olacak
Ain’t it always kinda magic
– Her zaman sihir gibi değil mi
When you don’t know who’s holding the cards? (Ah-ah)
– Kartları kimin elinde tuttuğunu bilmezken mi? (Ah-ah)
Could be a wish I never knew ya
– Seni hiç tanımadığım bir dilek olabilir
Or permanently tattoo, ya
– Ya da kalıcı dövme, ya
Only the moon knows what’s in the stars (what’s in the stars)
– Sadece ay yıldızlarda ne olduğunu bilir (yıldızlarda ne olduğunu)
Mmm, that voice in my head says to slow down
– Kafamdaki o ses yavaşla diyor.
But it can’t feel your hands on my hips right now
– Ama şu anda ellerini kalçalarımda hissedemiyorum.
It may not be next year what I need
– İhtiyacım olan gelecek yıl olmayabilir.
Then again, maybe it might be
– Sonra tekrar, belki de olabilir
Could be forever, or we might break
– Sonsuza kadar olabilir, ya da kırılabiliriz
That’s just the kind of risk that we take
– Bu sadece aldığımız bir risk.
My head is yellin’ that I could get hurt
– Başım incinebilirim diye bağırıyor.
But I’m gonna jump right in, baby, with my heart first
– Ama önce kalbimle içeri atlayacağım bebeğim.
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Gotta see if this works (I gotta have it)
– Gerek bu çalışırsa (gerek var)bakın
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Wake up in your T-shirt
– Tişörtünle uyan.
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Diving in heart first (diving in heart first)
– Önce kalbe dalmak (önce kalbe dalmak)
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Ooh, I gotta have ya
– Ooh, sana sahip olmalıyım.
And I can’t even stop myself anymore
– Ve artık kendimi bile durduramıyorum
(Ooh, I gotta have it, yeah-yeah)
– (Ooh, almalıyım, evet-evet)
Oh, it could be the perfect night outside my front door
– Ön kapımın önünde mükemmel bir gece olabilir.
Could be forever, or we might break
– Sonsuza kadar olabilir, ya da kırılabiliriz
That’s just the kind of risk that we take
– Bu sadece aldığımız bir risk.
My head is yellin’ that I could get hurt
– Başım incinebilirim diye bağırıyor.
But I’m gonna jump right in, baby, with my heart first
– Ama önce kalbimle içeri atlayacağım bebeğim.
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Gotta see if this works (I gotta have it)
– Gerek bu çalışırsa (gerek var)bakın
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Wake up in your T-shirt (wake up in your T-shirt, yeah)
– T içinde T ve (uyan-shirt, Evet)-shirt Wake
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Diving in heart first (diving in heart first)
– Önce kalbe dalmak (önce kalbe dalmak)
I gotta have it
– Bu benim olmalı
Yeah, I gotta have ya
– Evet, sana sahip olmalıyım.
Kelsea Ballerini – HEARTFIRST İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.