Machine Gun Kelly & Bring Me The Horizon – maybe İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

That’s hard, two, three, five
– Bu zor, iki, üç, beş

Maybe if I had something to say
– Belki söyleyecek bir şeyim olsaydı
Butterfly effect from the last three days now
– Son üç günden itibaren kelebek etkisi
Maybe if I had something to save
– Belki kurtarmam gereken bir şey olsaydı
I used to have a soul until I threw it away
– Onu çöpe atana kadar bir ruhum vardı.
There’s shadows on the wall, wish I would’ve ran (yeah)
– Duvarda gölgeler var, keşke kaçsaydım (evet)
Gotta get away I hope you understand
– Kaçmalıyım umarım anlarsın.
I try to hide my face like a wanted man (yeah)
– Yüzümü aranan bir adam gibi saklamaya çalışıyorum (evet)
Maybe I’ll be gone before you count to ten
– Belki sen ona kadar saymadan gitmiş olurum.

I made up my mind this evening
– Bu akşam kararımı verdim.
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
Drink while my conscience eats me
– Vicdanım beni yerken iç
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
This time is the last, this time is the last
– Bu sefer son, bu sefer son

Maybe if we went another way (another way)
– Belki başka bir yoldan gidersek (başka bir yoldan)
I wouldn’t be regretting the decisions that I made
– Verdiğim kararlardan pişman olmazdım.
I don’t want to spend another day (another day)
– Başka bir gün geçirmek istemiyorum (başka bir gün)
Looking for somebody that I know I can’t replace
– Yerini alamayacağımı bildiğim birini arıyorum.
My tears fall, you don’t miss me
– Gözyaşlarım dökülüyor, beni özlemiyorsun.
Put me out my misery
– Beni sefaletimden kurtar
Think my heart is history
– Kalbimin tarih olduğunu düşün
I think I’m broken, nothing can fix me
– Sanırım kırıldım, hiçbir şey beni düzeltemez.

I made up my mind this evening
– Bu akşam kararımı verdim.
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
Drink while my conscience eats me
– Vicdanım beni yerken iç
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
This time is the last, this time is the last
– Bu sefer son, bu sefer son

Yeah (maybe)
– Evet (belki)
We were built to fall apart
– Yıkılmak için yaratıldık.
But I can’t feel you now
– Ama şimdi seni hissedemiyorum.
And it’s too late now, there’s no point screaming
– Ve artık çok geç, bağırmanın bir anlamı yok
Dug your grave, so fuck your feelings
– Mezarını kazdın, duygularını siktir et
No one’s here, so now you’re on your own
– Burada kimse yok, artık tek başınasın.

I made up my mind this evening
– Bu akşam kararımı verdim.
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
Drink while my conscience eats me
– Vicdanım beni yerken iç
I’m taking the last, I’m taking the last
– Sonuncuyu alıyorum, sonuncuyu alıyorum
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
I’m ready to let you go
– Sensizliğe hazır değilim
This time is the last, this time is the last
– Bu sefer son, bu sefer son




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın