Kannst du mir erklär’n, was Liebe ist?
– Bana aşkın ne olduğunu açıklayabilir misin?
Ich schreib dir hundert Songs und alle geh’n um dich
– Sana yüzlerce şarkı yazacağım ve hepsi senin etrafında olacak
Mag ich dich, weil du mir ähnlich bist?
– Bana benzediğin için mi senden hoşlanıyorum?
Kann es wirklich sein, dass wir für ewig sind?
– Gerçekten sonsuza kadar olabilir miyiz?
Und selbst wenn nicht, brauch ich morgen, wenn ich heute leb
– Ve olmasa bile, eğer bugün yaşarsam, yarına ihtiyacım olacak.
Grünes Gras verdeckt Probleme, bis sie untergeh’n
– Yeşil Çimen, Batana kadar sorunları gizler
Es ist echt, wenn es genauso schmeckt wie Regen, Sonne, Sand und Dreck
– Yağmur, güneş, kum ve kir gibi tadı varsa gerçektir
Es ist schlecht, wenn auch nur eines fehlt
– Kötü bir şey ama bir şey eksik
Kämpfen so lang, bis ich sage: “Du hast recht”
– Ben “haklısın” diyene kadar dövüşmeye devam et.
Egal, wie viel wir haben, morgen Abend Drive-in-Date
– Ne kadar paramız olursa olsun, yarın akşamki Randevumuz var.
Ich glaube, nein, ich checke Liebe nicht
– Sanırım Hayır, aşkı kontrol etmiyorum
Doch ist okay
– Ama sorun değil
Ich liebe mich
– Kendimi seviyorum
Und für immer ist noch viel zu lange hin
– Ve sonsuza kadar çok uzun
Um zu sagen, dass wir bleiben, wie wir sind
– Olduğumuz gibi kalacağımızı söylemek için
Und ein “Ewig” ist ein riesengroßes Wort
– Ve bir “Ebedi” büyük bir kelimedir
Aber Ewigkeit klingt irgendwie so schön
– Sonsuzluk kulağa hoş geliyor
Und dein Leiden sucht in allem einen Grund
– Ve acı çekmen her şeyde bir sebep arıyor
Und dein Leben sucht vergeblich einen Sinn
– Ve hayatın boşuna bir anlam arıyor
Was ist fall’n? Wo ist oben, wo ist unten?
– Fall’n nedir? Yukarısı nerede, aşağısı nerede?
Ein Verlieren ist woanders ein Gewinn’n
– Kaybetmek başka yerde kazanmaktır
Doch ein Woanders ist noch immer viel zu weit von uns entfernt
– Ama başka bir yer hala bizden çok uzak
Und wer anders wäre niemals, was du bist
– Ve başka kim asla senin olduğun şey olmaz
Und das Weinglas wird nicht voller, meine Kippen werden leer
– Ve şarap Kadehi dolmayacak, Sigaralarım boş olacak
Man bleibt ab und an auch an und nur für sich
– Zaman zaman ve sadece kendiniz için kalırsınız
Jeden Abend, jede Straße, sehe dich
– Her gece, her Sokak, seni görüyorum
Jede Bahn und jede Bar, in der du sitzt
– Oturduğun her Tren ve Bar
Jeden Abend, jede Straße, suche Gift
– Her gece, her Sokak, arama Zehir
Suche dich, ich liebe nichts, ich liebe nichts
– Seni arıyorum, hiçbir şeyi sevmiyorum, hiçbir şeyi sevmiyorum
Meine ganzen Freunde sind schon alle weg
– Bütün Arkadaşlarım gitti
Hab sie lang nicht mehr geseh’n, schon ein’n Winter jetzt
– Uzun zamandır görmedim.
Und ich würd dir gerne sagen, dass ich wiederkomm
– Ve sana geri döneceğimi söylemek istiyorum.
Ich hatt so oft Goodbyes, viel zu viel davon
– Çok Sık Vedalaştım, çok fazla
Und die Sonne geht wieder auf
– Ve güneş yeniden doğuyor
Ich muss da vorne Richtung Friedenau
– Friedenau’ya doğru ilerliyorum.
Und es fühlt sich an wie früher
– Ve daha önce olduğu gibi hissediyorum
Nur von allem bisschen mehr und bisschen müder
– Her şeyden biraz daha fazla ve biraz daha yorgun
Teil’n uns den Weg bis zur nächsten Kreuzung
– Bir sonraki kavşağa giden yolu paylaş
Gleichzeitig so leicht und doch von Bedeutung
– Hem kolay hem de önemli
Und ich würd dir alles sagen, doch die Stimme bricht
– Sana her şeyi anlatırdım ama sesim kırılır
Weil man nicht sagen kann, “Ich liebe dich”
– Çünkü “seni seviyorum”diyemezsin.
No, oh-oh, no
– Hayır, oh-oh, hayır
Ohh, oh-ohh
– Ohh, oh-ohh
Volles Haus, doch wieder mal ein leeres Bett
– Ev dolu ama yine boş bir yatak
Schließe meine Augen, leg mich neben dich
– Gözlerimi kapat, yanına koy beni
Wie viel wiegt ‘ne Minute, wenn sie dich für immer schweben lässt?
– Seni sonsuza dek yüzdürürse bir dakika ne kadar eder?
Ich versteh es jetzt
– Şimdi anlıyorum
Glück kommt, wenn du es gehen lässt
– Bıraktığın zaman mutluluk gelir
Wieso renn ich vor dem Regen weg?
– Neden yağmurdan kaçıyorum?
Weil nur ein Feigling jemand stehen lässt
– Çünkü sadece bir korkak birini bırakır
Ich seh es jetzt
– Şimdi görüyorum
Und all die Jahre wie im Flug
– Ve tüm bu yıllar Uçuştaki gibi
Hab ich nie wirklich versucht
– Hiç denemedim gerçekten
Liebe braucht kein Baumhaus, braucht keine Traumfrau
– Aşkın ağaç evine ihtiyacı yok, rüya kadına ihtiyacı yok
Liebe braucht Mut
– Aşk cesaret ister
Und davon hab ich grade nicht genug
– Ve şu an yeteri kadar param yok.
Dreh mich um und mach die Augen wieder zu
– Arkanı dön ve gözlerini kapat
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.